"Aklım başımda değildi , çıldırmıştım."
"Kendinizi ciddi tehlikeye atmışsınız" dedi Holmes.
"O zamanlar henüz gençtim. Şimdi bile ancak otuzuma bastım."
"Resmi geri almalıyız" dedi Holmes.
"Denedik ama alamadık " dedi Majesteleri.
"O zaman Majesteleri parasını ödemeli. Resmi satın almalız"
"Satma istemiyor"
"Çalarız o zaman" dedi Holmes.
"Bunu beş defa denedik . Benim tuttuğum hırsızlar iki kez evini soydu. Bir keresinde seyahat ederken bavulunu değiştirdik. İki kez yolunu çevirdik ama hepsi nafile."
"Hiçbir şey bulunamadı mı? "
"Hiçbir şey"
Holmes güldü "Çok hoş küçük bir mesele"
"Fakat benim için çok önemli," diye karşılık verdi Majesteleri sitemiyle.
"Öyle olmalı. Peki , Adler fotoğrafları ne yapmayı planlıyor "
"Beni mahvetmeyi."
"Ama nasıl?"
"Yakında evleniyorum"
"Bunu duymuştum" dedim. Holmes'e bakarak.
"İskandinavya Kralı'nın ikinci kızı Clothüde Lothman von Jisoo Keningen'le .Bu ailenin katı prensiplerine ne kadar bağlı olduğunu biliyorsunuzdur belki. Müstakbel eşim de çok hassas bir ruha sahip. Sadakatimin üzerine düşebilecek en ufak bir gölge , bütün evlilik planlarımı suya düşürür."
"Peki, Irene Adler ne diyor"
"Fotoğrafı onlara göndermekle tehdit ediyor beni. Biliyorum, yapar bunu . Siz onu tanımazsınız, çelik gibi sert bir ruhu vardır. Yüzü nasıl bütün kadınların yüzünden güzelse, zekasıda tüm erkeklerin zekasından güçlüdür. Başka bir kadınla evlenmeyeyim, mutlu olmayayım diye yapmayacağı şey yoktur."
"Fotoğrafı şimdiye kadar göndermediğine emin misiniz?"
"Eminim"
"Ama neden?"
"Çünkü nişan resmen ilan edildiği gün fotoğrafı gönderecekmiş; öyle söyledi bana. Yani önümüzdeki pazartesi."
"Peki neden senin evlenmenle ilgilensin," diye sordu Holmes.
"Yıllar önce Adler'ın çalıştığı Operaya gitmiştim. Herkes bilir ki en iyisi opera sanatçısıdır. Bende gösteriden sonra sanatçılarla tanışmak istemiştim fakat Adler çok yorgun olduğunu söyleyip beni reddetti. Birkaç gün sonra öğrendim ki bu yüzden Adler'ın oradakilerle tartışıp operadan çıktığını öğrendim. Sanırım önceden de bir şeyler olmuş bu olayda bardağı taşıran son damla olmuş . "
"Peki sonra ne oldu, fotoğraflarınız Adler'ın eline nasıl geçti?"
"O olaydan sonra kendimi suçlu hissettiğim için bayan Adler'a kendi işini kurması için yardım ettim. Kendisiyle işin detaylarıyla konuşmak için ofisime çağırmıştım. Ah Tanrım ! ... o kısacık an... çağırdığımı tamamen unutmuştum . Anlayabiliyor musunuz bay Holmes. Yıllar önce yaptığım küçük bir hata ayaklarıma dolandı." dedi majesteleri ve eliyle başına birkaç kez vurup sitem etti.
"Anladım Majesteleri. Daha üç günümüz var demek," dedi Holmes esneyerek.
"Elbette. Beni Hotel du Palais de I'Isle Otelinde , Kont von Kramm adıyla bulabilirsiniz"
"O halde olan bitenleri haber vermek için size telgraf çekeceğim."
"Lütfen bunu yapın bay Holmes. Merakla bekleyeceğim."
"Peki ya para meselesi?" diye sordum.
"Size açık çek vereceğim"
"Sınırsız mı?" dedim.
"Size şu kadarını söyleyeyim, o fotoğrafı ele geçirmek için krallığımın eyaletlerinden birini feda etmeye hazırım."
Kral, pelerininin altından ağır , deri bir çanta çıkararak masanın üzerine koydu.
"Üç yüz altın ve yedi yüz bankot var," dedi
Holmes , defterinin sayfasına bir makbuz yazarak ona uzattı.
"Matmazelin adresi?" diye sordu.
"Briony Köşk'ü, Serpentine Caddesi, St.John Korusu."
Holmes defterine not aldı.
"Artık size iyi geceler dilerim, Majesteleri, size yakında iyi haberler getireceğime inanıyorum."
Saraydan çıktık ve Majestelerinin bizim için ayırdığı Otele gittik...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARİS'TE SKANDAL
Fiksi PenggemarJENKAİ : UYARLAMA Sherlock H. bir bölümünden uyarlanarak hikayeleştirilmiş bir JENKAI ficidir.