thirteen

1.7K 145 83
                                    

-Hadi ama Lalisa!

-Saçmalama Taehyung ya, şuncacık köpeği kıskanmış olamazsın.

-Seni o veletle tanıştırdığım için pişmanım.

Gözlerimi biricik Lisa'mın kucağına yayılmış sevgili veledim Yeontan'a dikmiştim. Normalde ilk kez gördüğü insanlara karşı gayet huysuz olurdu ve kaçardı. Ama Lisa, Yeontan'ı bile etkisi altına almıştı. Babasının oğluydu işte zevklerimiz aynıydı. Daha fazla dayanamayarak kalkarak Yeontan'ı, Lisa'nın kucağından adeta fırlatarak yan koltuğa salladım. Lisa bu yaptığıma yalandan kızarken gülmemek için zor duruyordu. Yeon'un yerine kendi kafamı yerleştirirken mırıldandım.

-Beni de sevsene, hm?

Kıkırdayarak ellerini saçlarıma daldırması ile gözlerimi kapattım. Lisa ile olmak bana huzur veriyordu. Bugüne kadar hayatıma bir çok kadın girmişti. Ama asla hiçbirinin yanında bu kadar mutlu ve rahat olduğumu hatırlamıyordum. Yaklaşık bir aydır birlikteydik ve ben bu bir ayı bir ömre tamamlamak istiyordum. Zaten ilişkimiz yüzünden ortak alanlara gitmeyi kesmiştik. Geçen gittiğimiz kafe mesela, neredeyse tüm sektör burada takılıyordu. Ve Lisa içeri girmeden hemen bizi geri döndürmüştü. Çünkü ellerinde kanıt olmasa bile söylenti çıktığı an şirketlerimiz üzerimize çökerdi. Gerçi benim için bir problem yoktu çünkü zaten Bang PD ilişkimizden haberdardı. Ama Lisa'nın şirketi.. Tanrım hayatımda gördüğüm en acımaz şirket olabilirdi. İlişki yasağı kalkmasına rağmen hala buna şiddetle karşıydılar. Lisa bir çok kez söylemek istediğini fakat olacakları düşünüp kapılardan döndüğünü söylemişti. Şimdilik mecburen böyle gizli saklı idare ediyorduk işte. O an Yeontan'ın havlayarak kafama atlaması sonucu güzeller güzeli huzurum bozulurken yattığım yerden doğruldum.

-Dostum, senin sorunun ne böyle? O senin yengen, yengen.

Lisa bu dediğime kahkaha atarken birden aklına bir şey gelmişcesine sıçradı.

-Durun!

-Ne oldu?

-Manzaram çok sevimli, bir fotoğraf alacağım sadece.

Heyecanlı konuşmasına karşılık gülümserken hemen telefonuna uzandı. Karşıma geçerek açıyı ayarlarken gayet ciddi bir iş üzerindeymiş gibi oradan oraya koşuşturmasına bir kahkaha patlattım. Gerçekten, onu tanımıyorken, yani sadece dış görünüşü itibarı ile ne kadar asi ve güzel olduğunu düşünüyordum. Ama onun içinin güzelliğine şahit olduğumda kesinlikle yanıldığımın farkına varmıştım. Aksine o, hayat dolu ve baş belası küçük bir kız çocuğundan farksızdı. Kızgınlıkla bana bağırdı.

-Yah, Taehyung! Sana bozma dedim. Kafanı oynatma sakın!

Dediğini yaparken bir an olsun yerinde durmayan Tan bile pozisyonunu bozmuyordu. Bir kaç deklanşör sesi duyduğumda hızla yanıma atladı.

-Ah, Tae, tam bir boyfriend material fotoğrafı oldu.

Telefonunu elinden alıp çektiği fotoğrafları inceledikten sonra hemen onları kendime gönderdim. Bir kaç ay önce gelip bana bu anı yaşayacağımı söyleseler umursamadan göz devirip yürürdüm. Şimdi ise sevdiğim kadınlaydım. Dışarıdan bakan birisi şuan çok boş şeyler yaptığımızı düşünebilirdi. Ama ben o yanımdayken sessiz sessiz saatlerce otursam bile sıkılmazdım. Yaklaşıp kahküllerinden gözükmeyen alnına bir öpücük bıraktım. Kendi telefonumu elimi alırken o ise yine beni satıp Yeontan haini ile oynamaya başlamıştı. Weverse'e girerek Lisanın çekmiş olduğu fotoğraflardan birini paylaştım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
how you like that •taelice•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin