special edition by dora

1.4K 105 55
                                    

-Lali, biraz sakin olamaz mısın?

Yan koltukta bacağını sallayan sevgilime döndüm. Gerçekten fazlasıyla abartıyordu. Bir elimi bacağına atarak durdurdum ama o elimi iterek kaldığı yerden devam etti. Lalisa Manoban işte, ikinci adı inattı.

-Nasıl sakin olayım Taehyung, ya?

Güldüm. Nikah masasında falan değildik sonuçta.

-Cidden. Sadece çiftliğe gidiyoruz.

Gözlerini alayla devirirken uzanıp elini tutarak sevimli bakışlarımı ona diktim. Bu hareketime eridiğini biliyordum ve bunu sonuna kadar kullanıyordum.

-Yapma şunu!

Gülüşlerim kahkahaya dönerken beni itekledi.

-Lanet olası şu arabayı çalıştır da gidelim hadi.

-En son bu kadar istekli değildin? Ayrıca, Genesis'ime lanet olası demen hoşuma gitmedi onu üzüyorsun.

-Ben fikrimi değiştirmeden sürsen iyi olur, Taehyung. Ve biraz daha saçma sapan şakalar yaparsan atlarım.

Başımı iki yana sallayarak elimi kontağa attım ve anahtarı çevirdim. Neyse ki uzun uğraşlarım sonucu onu ikna edebilmiştim, şimdi ise ailemin yanına çiftliğe gidiyorduk. Lisa onlarla ilk kez tanışacaktı bu yüzden de dün geceden beri sızlanıp duruyordu. Bu kadar kasmasını anlamıyordum.

-Hey! Asıl benim heyecanlanmam gerekiyor.

Yukarıdan indirdiği aynada kaküllerini düzeltiyordu. Şu tarak, asla çantasından çıkmazdı.

-Niyeymiş o?

Sırıttım. Biraz eğlenmekten zarar gelmezdi değil mi?

-Seni ailemin yanına götürüyorum. En son götürdüğüm kızla neler neler yaşanmıştı. Umarım seni severler.

Tepkisini ölçmek için göz ucuyla onu kontrol ettim. Bir anda aynayı kapatıp bana döndü. Elinde asılı kalan tarak ve yüz ifadesiyle gözüme ne kadar tatlı göründüğünün farkında bile değildi.

-Ne?

Gözlerim yola odaklıyken rolüme devam ettim.

-Ne, ne?

Elindeki tarağı çantasının içine fırlattı, beklediğimden fazla çıkan sesle irkilirken çantanın içindeki şeylere çarpmış olabileceğini düşündüm.

-Neyden bahsediyorsun Lali, cidden anlamıyorum.

Boğazını temizledi, pekala kesinlikle yemişti.

-Kimi ailenle tanıştırdın?

-Bunu mu konuşacağız?

Sinirlenmeye başlıyordu. Ve benimde gülmemem gerekiyordu.

-Bana bak, lafı ortaya atıp safa yatma. Kimi götürdün oraya? Joy'u mu? Başka bir kadını mı? Söyle. Yoksa yemin ederim atarım kendimi arabadan.

Kendimi tutmak adına yanağımı dişledim, hayır hayır şimdi olmazdı.

-Kapı kilitli Lalisa.

-Bende camdan atarım.

-Genesis'im biraz geniş olabilir, ama sığacağını sanmıyorum. Kilo almışsın bebeğim.

-Taehyung!

Kendimi tutamayıp gülmeye başlamamla tüm sır bozulmuştu.

-Sen benimle dalga mı geçiyorsun?

Cevap vermek yerine gülmeye devam edince sadece gözlerini devirdi.

-Aptal.

Gözleriyle beni deşerken ona dönüp göz kırptım.

how you like that •taelice•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin