No Mercy || DreamNotFound

1.3 ☯ Portal

"Pekâlâ, sonunda bu sikik yerden kurtuluyoruz."

Dream, önündeki portalı süzerken konuştu. Portala yavaşça adım atan George ona eşlik etti; "Olanları Phil'e anlatmak için sabırsızlanıyorum."

George gözden kaybolduğunda Dream'de portala girerek mide bulandırıcı hissin bedenini ele geçirmesine izin verdi. Fakat geldiği yer buraya gelirken ki girdiği portal değildi; etrafı şaşkınlıkla süzen George'la beraber bambaşka bir yere ışınlanmıştı.

"Neredeyiz biz?"

George, ahşaptan yapılma; gizli bir sığınak olduğu belli olan hoş, müstakil eve hitaben konuştu endişeli çıkan sesiyle.

"Evimdeyiz."

George, Dream'in konuşmasıyla anlamsız bakışlarını ona çevirdi. "Efendim?"

Dream omuz silkti. "Evimdeyiz işte. Portalı açık unutmuşum, Techno'nun portalına yakın olduğu için buraya teleportlandık."

George kaşlarını çattı. "Böyle bir şeyin gerçekleşmesi için geldiğimiz portalın kırılması gerekiyor. Bir sorun mu var aca-"

George'un sözü Dream'in arkasındaki koltuğa oturup onu da kucağına çekmesiyle bölündü.

"Clay ne yapıyorsun?"

George, sürtünmemeye özen göstererek Dream'in kucağından kalkmaya çalıştı fakat Dream'in belini saran damarlı elleri buna engel oldu.

Dream, başını George'un boynuna gömüp George'u etkisi altına alabilmek için küçük, ıslak öpücükler kondurmaya başlamışken George titrek bir nefes aldı.

Ona Philza ve Technoblade'in başının dertte olabilme ihtimali olduğunu hatırlatacakken; aklına gelen şeyle duraksadı.

"Portalı sen kırdın değil mi?"

George, boynundaki dudakların iki yana kıvrıldığını hissetti. "Evet."

"Ah, Tanrım. Bırak beni."

Dream, omuzlarından destek alarak kucağından kalkmaya çalışan George'un istemeden ona sürtünmesiyle inleyerek başını gömdüğü boynu ısırdı.

George, yaptığını fark ettiğinde sertçe yutkundu. "Clay, gitmeme izin verebilir misin?"

Dream, koyulaşmış irislerini George'a çevirip alaylı bir kıkırtı bıraktı. Ardından başını hafif yana yatırıp dudaklarını büzdükten sonra çocuksu bir sesle konuştu; "Hemen mi? Ama babacık eğlenmek istiyordu."

"Daddykink fantezisi mi?"

George yüzünü buruşturdu. "Clay, bırak beni."

Dream gülümsedi. "Eğer 'babacık, kedicik eğlenmek istemiyor,' dersen bırakırım."

"Ne?! Asla!"

George çatık kaşlarıyla temkinli bir şekilde hafifçe geriye çekildi. Dream'e tekrar sürtünmek istemiyordu, bu utanç verici ve bir o kadar da tehlikeliydi.

"Hadi ama George..." Dream, burnunu George'un boynuna sürtüp kokusunu derince içine çekti.

George gözlerini kaçırdı. "Söylersem bırakacaksın."

Dream gülümseyerek başını aşağı yukarı onaylar anlamda salladı.

"Kedicik... Pfft..." George, başını utançla Dream'in göğsüne gömdü. Dream gülerek saçlarını okşadı.

"Babacık, kedi...cik eğlenmek istemiyor..."

Dream, George'un saçlarında dolanan eliyle George'un saçlarını canını acıtmayacak şekilde kavrayıp başını göğsünden kaldırdı. George şimdi somurtarak pembeleşmiş yanaklarıyla ona bakıyordu.