SEVGİ ÖLÇEĞİ 6

10 1 0
                                    

   "Neredeyim ben?" dedim sessizce bir yandan da boğazım kuruduğu için öksürüyordum. "İyisin merak etme sadece bayıldın o kadar. Su ister misin?" diyerek elini başıma koydu sanırım ateşime bakmak istedi. "İstemiyorum. Savaş nerede?" dediğimde bir anda duraksadı. "Şey... Be... Ben bilmiyorum" dedi kekeleyerek. "Onu buraya getirebilir misin?" dediğimde bir anda yüzü düştü. Getiremeyeceğini anladım. Sonra üstümde hayla gelinlik olup olmadığını merak edip üstüme konulan battaniyeyi kaldırıp baktım.

   "Gelinliğim nerede? Bu kıyafetlerde neyin nesi? Buğra nerede gelinliğim diyorum sana, nerede?" Mutlu olamıyordu bir türlü. Neden diye sormak istesem de yapamazdım. Gururum vardı benim. Ve o beni sevdiğim adamdan ayırmıştı. "Arzu sakinleş tamam mı? Hemen hemşirelerden birine haber verip geliyorum" dedi endişeli gözlerle bana bakarak koltuktan kalkarken. Arkasından "Dur. Neler oluyor? İyi miyim ben?" diye bağırsam da beni dinlemeden gitmişti. Sonra elimde bir acı hissederek elime döndüm.  

   Serum taktıkları yer kanlar içindeydi. 2 tane hemşire içeri girerek elime beyaz renkte bir kaç bez bağladıktan sonra "İyisiniz. Endişe edecek bir durum yok." dediğinde Buğra'nın içinden ettiği küfürleri duyup kafamı ona çevirdim. O da suçum yok dermiş gibi ellerini önünde birleştirdi. 

   "Peki neden durduk yere kanadı eli?" dediğinde benim de içimi bir korku sardı. Ama biz cevabımızı alamadan içeriye 40-45 yaşlarında saçlarında tek tük beyazlar olan bir doktor girip hemşireleri dışarı gönderdi. "Doktor Bey Arzu iyi mi? Bir şeyi var mı?" diye sorduğunda beni gerçekten önemsediğini hissettim. Doktor "Umarım düşündüğüm şey değildir" dediğinde Buğra endişeli gözlerini bana çevirdi. "Korkmayın. Muayene edeceğim. Geçici morluktan korkuyorum sadece. Ama sanırım korktuğum şey. Yine de birazdan emin olacağız." doktorun söyledikleri beni daha çok korkuttu. Sanırım Buğra da oldukça korkmuştu. "Geçici morluk? O nedir doktor?" diye sordu Buğra korkuyla. Alacağı cevaptan korktuğu her halinden belliydi. O sırada doktor da elime küçük bir tenis topuyla baskı uyguluyordu. "Hissedebiliyor musun?" dediğinde hayır anlamından kafamı sağ sol olarak iki tarafa salladım. Doktor el bileklerime de baskı uyguladıktan sonra "Peki bunu hissedebiliyor musun?'' dediğinde Buğra korku dolu gözlerle elime bakarken ağlamaya başladım "Hissetmiyorum. Elime ne oldu doktor bey? Cevap verin iyi olacak mıyım?" dediğimde doktor dudaklarını üzgün halde yapacak bir şey yok der gibi büktü. "Arzu iyi olacaksın tamam mı? Üzme kendini. Duymadın mı doktoru? Ne demişti? Geçici." dedi elimi tutarak.

   "Bu nasıl oldu doktor bey?" dedim elimi Buğra'dan kurtarırken. "Serum iğnesi atar damarı sıyırmış. Bu yüzden kanamış. Ve elinin kanayan bölümü kendini kısa süre onarmaya çalışacak. Bu süre zaafında elin arada kanayabilir. Öyle bir şey olursa da evine en yakın hastaneye git. Elin 1 haftaya yakın bir süre moraracak. Yani bu geçici bir süreç. Kendinizi kötü hissetmeyin." dedi doktor güven veren bir sesle. Sonlara doğru sesi kısılmıştı. "Kanadığında canı yanacak mı peki?" diye sordu Buğra. "Hayır hissetmeyeceksiniz. Ve bu daha kötü. Çünkü biraz daha kan kaybı yaşamanız dolamaya neden olabilir. Moralinizi yüksek tutup gözünüzü elinizden ayırmayın." doktorun söylediklerinden sonra daha tedirgin bir hale gelmiştim. "Ama bu bir doktor hatası! Arzu'ya serum takan doktoru hemen çağırın! Hastanenizi şikayet edeceğim" Buğra'nın sözlerine elimde olmadan şaşırmıştım. Açıkçası böyle birini tanıdığım için gayet mutluydum da. Doktor "Haklısınız. Bu Leyla Hanım'ın hatası. Daha yeni atandı kendisi." deyince bir şok daha yaşadım "Leyla Şahin'mi?" dediğimde doktor da belli belirsiz bir şekilde şaşırdığını belli ediyordu. "Evet." dedi kısaca. Bunu duymak bana iyi gelmişti. "Çağırır mısınız? 8. sınıfta en yakın arkadaşımdı da Buz Kraliçesi deseniz anlar." dediğimde doktor onaylayarak başını salladı. Elindeki değişik bir aletle seslendi. "Leyla Şahin. Leyla Şahin. Buz Kraliçesi adlı hasta odasında sizi bekliyor. Tekrar ediyorum. Buz Kraliçesi. Kat 3 koridorun başında sağdaki oda numara 21." 


SEVGİ ÖLÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin