SEVGİ ÖLÇEĞİ 17

13 1 1
                                    

4 ay sonra...

   Sabah uyandığımda bir mide bulantısı hissettim. Hemen odamızın içindeki banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. 

   Geçmiyor. Kusamıyorum da. Of Hakan'ı aramaktan başka şansım yok.

   Hakan Özdemir (♥) aranıyor...

   "Alo bebeğim?" diyen Hakan'ın sesini duyunca midem daha çok bulanmaya başladı ve konuşabileceğimi düşündüm. "Ha...Ha..." Evet... Kustum. Klozetin içi yemyeşil olmuştu.

   "İyi misin Arzu?" Değilim. Cevap veremiyorum. Kusuyorum. Biraz başımı klozetin önünde tuttum kusarım diye ama kusamıyordum. 

   "Hakan iyi değilim. Yaklaşık yarım saattir uyanığım ve midem çok fena. İlk başta kusmaya çalıştım ama olmadı. Seni bu yüzden aramıştım ve şimdi kustum. Daha kusamıyorum. Yediğim bir şeyin dokunmadığına da eminim. Has..."

    "Geliyorum. Hastaneye gideceğiz." Hastaneye gitmek istemiyorum diyecektim! Gelme kustum ve şimdi rahatlarım diyecektim! Ama üstüme kapattı. Söyleyemedim.

   Aradan 10 dakika geçti ve Hakan eve geldi. 

   "Aşkım? İyisin değil mi?" 

   "Evet, daha iyiy..." Hayır! Şimdi olmaz! Olamaz!

   Tekrar banyoya girdim. Ama bu kez duş alacaktım. Elimi yüzümü yıkayıp çıkmayacağım. 

   "Arzu! Arzu Özdemir cevap ver!" diye bağırdı Hakan otoriter bir ses tonuyla. 

   "İyiyim. Duş alacağım." Bir anda içeri girince olduğum yerde kaldım. Ben banyoda saçlarım köpüklü çıplakken Hakan Özdemir içeri daldı! Evliyiz, olabilir ama hatta yeni evliyiz ama giremez işte, utanıyorum.

   "Ne yapıyorsun Hakan!" diye bağırdım soru sormaktan uzak bir cümleyle. 

   "Bir şey yapmıyorum, gerçekten iyi misin diye baktım." deyince sinirlerim tavan yaptı.

   "Sen her kadın banyodayken iyi mi diye bakıyor musun?"

   "Ne saçmalıyorsun Arzu sen benim karımsın her kadın nereden çıktı?" dedi. Haklı! 

   "Peki. İyiyim gördüğün gibi çıkabilirsin." 

   "Yardım..." Sözünü kestim.

   "Yardım falan istemiyorum, şimdi çık lütfen!" diye söylendim sert ama bir o kadar da şefkatli bir ses tonuyla. 

   "Tamam." dedi yalandan bir hüzünle.

   Banyodan çıktım nihayet. Mide bulantım geçmişti ama bu sefer canım feci bir şekilde dondurma istiyordu. Ve kış mevsimindeyiz! Sanki yemezsem ağlayacakmışım gibi bir izlenim vardı yüzümde.

   "Hakan." dedim bir şey isteyeceğimi belli ederek.

   "Ne oldu aşkım?" diye sordu yatakta kıvranırken. Saat daha öğlen 3 olmasına rağmen Hakan Özdemir uyumak istiyordu.

   "Şey, benim canım dondurma çekti de. Fıstıklı!" dedim heyecanla. 

    "Hayatım ne dondurması? Bu kış ayında?"

   "Şey...Hakan...dondurma almasan bile...bari...hastane?" diye sordum ama ciddiydim. Korkuyordum. Hamile olmaktan...

   "Hastane? Hastaneye mi gitmek istiyorsun?" dedi sevinçle. Bana dönüp çenemi tuttu ve burnuma küçük bir öpücük kondurdu.

   "Evet...yani hayır ama...iyi hissetmiyorum..." dedim ama sesim çok garip çıkmıştı. Hala dondurma istiyordum ama hastaneden dönerken aldıracaktım. 

SEVGİ ÖLÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin