SEVGİ ÖLÇEĞİ 14

8 1 0
                                    

   "Hayır ama bir şey sormak istiyorum." dedim titreyen sesimle. Taksici hemen kabul etti. "Tabi kızım ne istersen sor." 

   "Şey, siz bir erkeksiniz ve bu yüzden beni anlayacağınızı sanmıyorum ama  sormak istiyorum. Soracağım soruya kız aklıyla cevap verirseniz sevinirim... Sevdiğinize emin olamadığınız ama sevgili olduğunuz biri sizi aldatsa idi ki bunu kendi gözlerinizle görseydiniz ne yapardınız?" 

   "Kızım iyi olduğuna emin mi..." 

   "Evet iyiyim. Ama sadece soruma cevap verin." 

   "Tamam o zaman. Bir kız gibi düşünüyorum da muhtemelen acımaz giderdim. Aptal bir adam yüzünden kendimi üzmezdim. Ya da kendime zarar vermezdim. Kızım bak bu hayat kimseye acımıyor. Ben 30 yıla yakın evliydim. Karımı 2 yıl önce kaybettim. Evlendikten sonra 1 yıl kadar çocuğum olmadı ve 1 yıl sonra karım hamile kaldı. Bebeğimiz 6 aylıkken öldü yani benim hanımın karnında öldü. Sonra 1 çocuk edindik yurttan çünkü artık denesek de olmuyordu bebeğimiz. Çocuk aldığımızda 2 yaşındaydı sonra 16 yaşına kadar bizimleydi. Adı Duygu'ydu çok güzel bir kızdı. Senin gibi mavi gözlü siyah saçlı bir kızdı. Tabi sen sarışınsın ama olsun. O da çok güzeldi. Sonra 17 yaşındayken bir çocukla birlikte olduğunu öğrendik ve biz bunu 1 yıl sonra öğrendik. 16 yaşında o çocukla sevgili olmuşlar ama bunu bize söylemediler. 17 yaşındayken bir arkadaşı söyledi. Çünkü Duygu Talha'yla yani o çocukla kaçacaktı. Karşı çıktık ama dinlemedi kaçtı çocukla. Bu sefer aradan 3 ay geçti ve kızımız yine yanımıza geldi ağladı ağladı ama içi bir türlü rahatlamadı. Gece kalktı ve evimizin çatısına çıktı. Hanım kızın üstünü örtmek için gittiğinde fark etmiş bende aramak için aşağı indim ve kızımı gördüm çatının üstünden bana bağırdı 'Baba ben gidiyorum. Çok uzak bir yere. Kimse beni bulamayacak. Talha'nın yanına gidiyorum' dedi Talha ölmüştü çünkü. Gözleri önünde bıçaklanmıştı Talha. Bağırdım ikna etmeye çalıştım ama dinlemedi inatçı kızımız gülerek atladı aşağıya. Dinletemedik sözümüzü. Karım üzüntüden kanser oldu. Onu da verdim kara toprağa. Kızım annesinden 2 ay önce ölmüştü. Duygu bizim öz anne ve babası olmadığımızı henüz bilmiyordu. Anlatmamıştık. Sen yapma kızım. Kızım ömrünün bir kısmını sana verdi canının değerini bil. Duygu bilemedi sen bil." 

   Adamın gözleri dolmuştu. Özür dilerim kızının kalan ömrünü de ben bitireceğim. "Unutma hayat kolay kolay kimseye gülmüyor. Hak etsek bile. Elimizden gelen tek şey onun değerini bilmek. Sonuçta hayat arkamızdan iş çevirmiyor. İnsanlar gibi değil o. O bize zamanın hediyesi. Şimdi bir kabusun içinde olsan da zaman sana güzel bir hediye verecek. Hayat."

   "Amca ismin ne?" diye sordum adamın söylediklerini umursayarak. "Halit." dedi gülümseyerek. "Bende Arzu." gülümsemesine karşılık verdim.

   Nihayet eczaneye vardık. Tam kapıyı açıp çıkıyordum ki Halit amcanın sesini duydum. "Duygu'nun yaşayamadığı ömre sahip çık Arzu." duygu yüklü bir sesti. Yüzüne dönüp gülümsedim. 

   Eczaneden ilaç alıp intihar etmeyi düşünürken yaptığım şeye bak. Oturmuş sandalyede ağlıyorum. Savaş'la ilk buluştuğumuz yerde... 

   "Arzu!" arkamdan duyduğum sesle irkildim. Leyla Şahin... "Arzu iyi misin canım?" şefkat dolu konuşuyordu ama benim onun saçına yapışasım vardı. 

   "Ne var ne istiyorsun Leyla ne?! Öleyim mi? Bunu zevkle yapar..." 

   "Ne saçmalıyorsun Arzu? Ben seni kaybetmek istemiyorum. Olan bu!" 

   "Nedenmiş? Tek saf arkadaşın ki o da eskidendi ben olduğum için mi? Sevgilimde gözün olduğunu anlayamadığım için mi? Ya da dur Buğra'yla evleneceğim ve şimdi de benden onu mu istiyorsun?" 

SEVGİ ÖLÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin