"Ooh oohoo! , New York ile Kaliforniya arasındaki yol ne kadar da uzakmış!" Diye geçirdi içinden ,
Cece. Arabanın ön tarafında , sürücünün yanındaki koltukta oturmasına ve klimanın sonuna kadar açık olmasına rağmen çok bunalmıştı ve Dynn'in arkada çıkardığı abuk subuk sesleri duymak zorunda kalmıştı.
Bunu söylemesi normaldi çünkü tamı tamına 2000 km gitmişlerdi! Ve hala 800 km gidecek yolları vardı.
Zaten tahmin edebileceğiniz gibi Amerika'nın bir ucundan diğer ucuna gideceklerdi ve Bayan Jade'in yükseklik uçuş korkusu yüzünden arabayla gitmek zorunda olmaları onlara bu denli oldukça uzun bir zamanı kaybetmelerine yol açmıştı.İki gündür sadece 3 mola vermişlerdi. Ve bu aslında gereksinimlerini gidermek için neredeyse 0'dan farksızdı . Her gece başka bir otelde kalmaları da cabası! Cece o kadar sıkışmıştı ki sonunda dayanamadı ve kaşlarını çatarak :
-Anne! Bir mola daha verebilir miyiz acaba? Gerçekten çok sıkıştım da! Ciddiyim. Diye sordu bunu söylerken yüzü kıpkırmızıydı ve gerçekten de çok zor durumdaydı. Bayan Jade bunu farketmiş olacak ki şunları söyledi :-Olur canım , zaten kardeşini beslemem lazım. O da uzun süredir hiç birşey yemedi , acıkmış olması lazım. Ben onu beslerken sen de o sırada işini halleder , ondan sonra da senle ben bir şeyler yer içeriz . Ardında da çok zaman kaybetmeden yolumuza devam ederiz.
Annesi bunu dedikten sonra bir restoranın yanında ki paralı otoparka arabasını park edip , kucağına da Dynn'i alıp içeri girdi. Ardından da Cece.Cece bir tane etsiz Akdeniz pizzası aldı. Annesi ise Balzamik soslu Tortellini. Yaklaşık yarım saat sonra güneş batmadan restorandan çıkıp arabalarına yöneldiler. Hızlıca zaman kaybetmemek için arabalarına yerleşip. Kalan yolu da gitmek için hazırlıklarını tamamladılar. Ardından Bayan Jade aracı sürmeye devam etti...
Yaklaşık üç saat sonra bir ormana girdiler. Orman oldukça korkunç görünüyordu. Ormanda upuzun ve sarmaşıklı huş ağaçları , dikenleri kocaman ve kasvetli çamlar , ve ufuktan baykuş sesleri geliyordu. Batıl inancı olmamasına rağmen Cece bu seslerden tırsmıştı.^
Cece dikkat etmesine rağmen hiçbir sincap benzeri hayvan göremedi aslında herhangi cıvıltı sesleri çıkaran kuş da yoktu etrafta. Gerçekte düşününce de zaten bu kadar korkunç bir orman da bu denli cıvıl cıvıl ve hareketli ögeler bu ormanda olsaydı saçma olurdu diye geçirdi içinden Cece. Havanın kararnış ve gecenin başlamak üzere olması bu ormanın korkunçluğuna korkunçluk katıyordu doğrusu.
Bayan Jade , Cece'ye buranın Fellswam Ormanı olduğunu ve evlerinin bu koca ormanın içinde olduğunu söyledi. Bunu söylerken onun da yüzünü ufaktan bir korku kaplamıştı ama çocuğunu korkutmamak için duygularını belli ermiyordu.
İzlediği her üç filmden birinin korku filmi olan Cece , evlerinin bu korkunç ve kasvetli ormanın içinde olduğunu öğrenince korkusu iki kat çoğaldı. Fotoğraflar ve kabuslar sadece evin içinde geçiyordu o yüzden de evin bu kadar ürküdücü bir ormanda olduğunu kavrayamamıştı çünkü...
^ = Batıl inançlarda baykuş sesleri ölümün habercisi olarak anılır.
*Editlendi*

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Evi
HorrorCecilia ve ailesinin taşındığı yeni malikane onların hiç beklemediği bir şeyler barındırıyor . Pişman olacakları bu seçim , onlara hiç de iyi yansımayacaktır..