Cece annesini banyoda da bulamayınca daha da korkmaya başlamıştı. Annesi nerdeydi? Evden ayrılmış olabilir miydi? Cece kardeşini de alarak odasına doğru koştu ve telefonuna yöneldi.
Hızlıca kişiler uygulamasına girip annesini aradı. Cevap yoktu. Tekrar aradı. Yine yoktu. Her geçen saniye Cece'nin endişesini arttırıyordu. Cece telefonunu kapatıp cebine koydu ve odadan çıktı.Kardeşi kucağında bir şekilde bütün evi aramaya başladı. Annesi kaçırılmış mıydı? Uyurgezer mi olmuştu? Ya daha kötüsü olduysa? Artık herşeyi beklerdi. Bu evde aklına gelemeyecek şeyler başına gelmişti. Bütün bu sorular kafasındayken kendini alt kat tuvaletinde buldu.
Klozet kapalıydı ve üzerinde küçük bir not vardı. Cece notu hızlı bir şekilde kavradı ve okudu. Notta "Gall breuddwydion gael go iawn" yazıyordu.
Cece'nin aklı karıştı. Bu dili bilmiyordu ama sanki bir yerden tanıdık geliyordu. Anımsayamadı. Not kağıdını katlayıp cebine koydu. Evi aramaya devam etmeye başladı.
Salon , mutfak , misafir odaları , kütüphane derken her yer neredeyse bitmişti. Cece hala annesini bulamamıştı. Endişesi artıyordu. Kardeşi de huysuzlanmaya başlamıştı.
Aklına aniden tekrar o not geldi. Telefonunu açtı çeviri uygulamasına girdi ve kelimeleri yazmaya başladı. Uygulama dilin Galce olduğunu algıladı. Tabi ya , Galce! Daha önce bu dille karşılaşmıştı! Çevir tuşuna bastı. Çeviride "Rüyalar gerçeğe dönüşebilir" yazıyordu. Bu ne demekti ki? Konuyla bir alakası mı vardı? En önemlisi de bu notu buraya kim koymuştu?
Cece evi iki kere tavaf ettikten sonra koltuğa oturdu ve düşünmeye başladı. Şakaklarını ovuşturuyordu. Annesinin nerede ne yapıyor olabileceğini ve onu nasıl bulabileceğini düşündü. Gözleri aniden açıldı. Aklına bodrum gelmişti. Orayı hiç kontrol etmemişti!
Kardeşini de alıp hızlı adımlarla bodruma açılan kapının olduğu koridora geldi. Koridorun başında derin bir nefes aldı ve ne kadar korktuğumu tekrar anladı. Yavaş adımlarla kapıya doğru yöneldi. Bir müddet kapıya baktı
Kapıyı yavaş ve ürkek bir şekilde açtı. Gıcırtı sesinin ardından aşağıya inen merdivene doğru baktı. Önünde upuzun bir ahşap merdiven vardı. Bazı basamakları kırıktı. Aşağısı ise kapkaranlıktı. El feneri olmadan hayatta inemezdi.
Etrafına bakındı. Yandaki büfe tarzı dolabı açtı. İçinde bir fener ve birkaç çakmak vardı. Feneri eline aldı , çakmağı ise cebine koydu. Belki işine yarayabilirdi. Ardından kardeşi ile birlikte tozlu merdiven basamaklarını inmeye koyuldu. Onu da kaybedemezdi ki kucağında taşıyordu.
Merdivenleri indi ve el fenerini etrafına tutmaya başladı. Tavan çok yüksekti. Her yer örümcek ağı doluydu ve toz kaplıydı. İlk gün burayı temizlemediklerine pişman oldu.
Aynı zamanda bodrum katı bir mahzeni ve eskiden kullanılmış büyü yapılan bir odayı barındırıyordu. Normal malikanelerde bulunan bodrumlara hiç benzemiyordu. Bu kocaman bodrumda tek başınaydı.
Önce mahzene geldi. Her tarafta ahşap bidonlar ve kutular vardı. Belli ki şarap mahzeniydi. Birkaç kez annesine seslendi. Cevap gelmedi. Cece'nin yüzü asıldı. Burası çok tozluydu ve hava kirliydi. Daha fazla kalması kardeşine zarar verebilirdi. Bu yüzden acele etmesi gerekiyordu.
Bu sefer büyü odasına yöneldi. Burası eskiden Wacca inancına sahip insanların Witchcraft yöntemleriyle büyü yaptığı bir odaydı. Mahzenden biraz küçüktü. İçeriye girdi ve aynı zamanda el fenerinin pili tükendi , ışık söndü. Cece artık hiçbir şey göremiyordu. Korkmaya başladı.
Annesini bir ümitle tekrar seslendi. Odanın köşesinden tıkırtı sesi geldi. Cece tekrar seslendi. Tıkırtılar arttı.
Cece oraya doğru yöneldi. Dikkatli ve yavaş adımlarla köşeye geldi. Annesine tekrar seslendi.
Bu sefer tıkırtılar birkaç metre ötesindeydi. Aynı zamanda hafif bir inilti sesi de çıkıyordu. Cece telaşlandı , görebilmek için etrafta mum aramaya başladı.
Duvardan duvara el yordamıyla bakınıyordu. Koca odada bu uzun sürüyordu. Nihayet portmanto türü birşeyin rafına mum buldu. Yanına aldığı çakmak aklına geldi. Şükürler olsun ki çakmağı almıştı. Birkaç denemeden sonra çakmak yandı. Cece mumu yaktı ve arkasını döndü.
Arkasını dönmesiyle annesini yerde kolları , ayakları ve ağzı bağlı bir şekilde görmesi bir oldu. Annesi kıvranıyordu ve gözleri kocaman ve mosmor olmuştu. Cece hemen annesinin yanına koştu ve ağlamaya başladı.
Annesinin yanına eğildi ve kardeşini yere bıraktı. Yaşlı gözlerle annesini çözmeye başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Evi
HorrorCecilia ve ailesinin taşındığı yeni malikane onların hiç beklemediği bir şeyler barındırıyor . Pişman olacakları bu seçim , onlara hiç de iyi yansımayacaktır..