Hoseok ve Bambam, Jimin'i kenara çekmiş onun karşılık verecek gücü olmadığını bildiklerinden korkutarak kendilerince eğleniyorlardı. Taehyung bunu gördüğü gibi yanlarına gidip aralarında ufacık kalan ve fazlasıyla korkmuş olan arkadaşını arkasına çekmişti fakat Bambam'ın Hoseok'a attığı bakışla sessizleşen ortamla birazdan beklenen üzerine bir kavga döneceğini anlamıştı. Hoseok da bir zamanlar onlardandı neydi şimdi onun bu düşmanlığı? "Hoseok görüyor musun eski kırığın şimdi de önüne çıkmaya başladı. Birileri yediği sopayı unutamamış sanırım." Bambam'ın sözüne karşı sinirleri yerinden oynayan Tae, bir anda onun yüzüne ilk yumruğu indirmişti. Geri çekilip vururken kolunun çarptığı Jimin'i fark edince kafasını çevirdiği anda Hoseok'tan yumruk yemişti. "Hoseok..." Ona şaşırmaya bile zaman bulmadan kalkan Bogum'u Hoseok'un ona vurmasının intikamını almak ister gibi yere yapıştırmıştı. Üstüne çıkıp yumruklarını yapıştırırken Hoseok'un ona yaklaştığını fark etmişti. " Uzak dur!" Tam konuşrken arkasından darbe almıştı.
Tae bir anda kendini yerde buldu. Üstünde olan Jeon ile neye uğradığını şaşırmıştı tabii ki. Beklenmedik değildi fakat Jeon genelde başkasının işine karışmazdı. Onu altına alıp sinirle soludu. "Ne yaptığını sanıyorsun?!" Tekrardan kendini onun altında bulup yumruk yediğinde konuştuğunu duymuştu. "Arkadaşımın işini tamamlıyorum." Bir kez daha yumruk atıp Tae'nin üstünden kalkmıştı.
"Olayı bile bilmiyorsu-"
Tekrar yediği yumrukla kaşı ve köprücük kemiği adeta yere sürtmüştü. "Kaybol ucube." sakince söylemesi daha da can yakıcıydı. Üstünden kalkıp uzaklaşmıştı. Taehyung kalkp yürümeye başlamıştı. Dengesi şaştığı için hafif sendelemişti ilk başta. Jimin onun peşinden revire giderken Taehyung ise sadece arkadaşını duvarla arasına almış Jungkook'a göz ucuyla bakmıştı.
"lBelasını siktiğiminin tohumu" kendi kendine mırıldandı. Tüm okul karşısında küçük düşmüştü. Büyük ihtimalle şu an herkes Taehyung'u konuşuyordu. İlk kez onun atışmasız dümdüz dayak yediğini görmüşlerdi ve bu sadece şaşırtmıştı. Onu değil de Jungkook'u crashlayanlar ise dalga geçilecek konuyu bulmuşlardı.
"Özür dilerim."
"Neden?"
"Benim yüzümden girdin kavgaya."
Taehyung okul hemşiresi gözüne koyması için buz verirken Jimin'in söylediğiyle iç çekmişti. "Senin yüzünden değil Jimin, o arsızların söyledikleri yüzünden attım o yumruğu. Ayrıca Jungkook şerefsizi gelmemiş olsaydı ben o ikisini de parçalamıştım çoktan."
"hm hm"
"Sen de mi Jimin?"
"Sen Hoseok'a vuramazsın."
"Vururum."
Vuramam.
İç sesine bile kızgındı ama kendisi bir sene boyunca Bambam'la aldatan Hoseok'a kızgın olamıyordu hep kendinde suçu arıyordu.
Duyduğu sesle cama döndüğünde gerilmişti. Yağmur yağıyordu. "Yağmur yağıyor."
"Camı açayım mı hyung ne güzel toprak kokmuştur her yer."
"Açma."
"Hyung-"
"Perdeyi kapat."
Ne görmek ne duymak istemiyordu. Son ders olduğu için Jimin çantalarını sınıftan alıp gelmişti. Taehyung derse gidemeyecek kadar kötü değildi ama sınıfa gidip Jeon'u görmek istemiyordu.
"Deliricem Jimin şu yüzümün haline bakar mısın?"
"Hyung... Yüzün soyulmuş."
"Yüzüm soyuluyor bu aptal hemşire bana buz verip çay zıkkımlanmaya gidiyor. İzi kalsın hele bi bak o zaman ben ne yapıyorum onu. Mahkeme mahkeme uğraşır artık."
Öfkesini bir anda hemşireye döndürmüştü. Sardıkça sarıyordu her şeye artık.
"Hyung..."
"Ne var Jimin? Hay sikeyim Jungkook'u ilk gördüğüm yerde onun belasını sikeceğim."
"Yapma."
"Ne?"
"Hyung ben sanırım ondan hoşlanıyorum."
Taehyung kalakalmıştı. Ağzından sadece "Ne?" kelimesi çıkmıştı. Öylece bakışmışlardı arkadaşıyla. Jimin başını eğip sessizce beklerken Taehyung da duyduğu zille çantasını alıp çıkış kapısına ilerlemişti. Telefonunu çıkartıp taxi çağırmıştı fakat bu aptal yağmurun sesinde ve ıslaklığında asla normal duramıyordu. Gerildikçe geriliyordu fakat damlaların yere çarpma sesi...
"Bir"
nefes aldı.
"İki"
nefes verdi.
"üç"
Jungkook arkadaşının dediğini öğrendiğinden beri suratı asıktı. "Taehyung" onu duymamıştı ya da duymazdan mı gelmişti? İlk kez bir şey için ondan özür dileyecekti. Nasl yapacağını bilmeden kendi kjendine mırıldanan adama adımlamıştı. Sırıldıklam olmuş gözlerini sımsıkı kapamış adam "289..." gibi sayılar mırıldanıyordu. "??" kendi sessizliğindeki soru işaretleriyle baktığı adama bir adım da atıp seslenecekken Taehyung'un önünde taxi durmuştu. "Taehyung!" Bunu duyup ona bakmıştı fakat anında Taxiye binmişti.
"Neden... Taehyung..."
Ağzı hafif aralanıp bakarken sessizce orada bir süre bakılı kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F*ck Your Rose
FanfictionKim Taehyung ve Jeon Jungkook okulda iki ezeli rakipti. Sarhoş oldukları gece ise onlara bir hediye verilmişti. MPREG