"Yoongi cidden bunun için trip atmayacaksın değil mi?" Jimin bu sefer haksızdı. Kusura bakma canım arkadaşım ama kırdın onu. Yoongi kırılmıştı çünkü Jimin, Felix ile konuşurken "sözde seme oydu" gibi bir cümle geçirmişti.
Yoongi'nin kırıldığını anlayıp ayağa kalktım ve onun arkasından odasına gittim. Kapının önündeki dergi kutusunu kenara çekip kapıyo kapattım, kilitleyip yanına oturdum.
"İyi misin hyung?" Bana sarılıp göz yaşlarını akıtmıştı. "Hyung eminim seni kırmak için dememiştir. Lütfen ağlama, bebişin kalbi için çok zararlı." Saçlarını okşamaya başladım. Ağlamasını durdurmaya çalışıyordu ve Jimin ağladığını duymasın diye bunu sessiz yapıyordu.
"Sürekli böyle mi diyecek Tae, 'Sözde semeydin' veya 'ilkte hamile kaldın' mı diyecek?" Yüzündeki elini alıp karnın koydum. "Sadece ona odaklan." İç çekerek bana bakınca gözlerini sildim ve arkasına yastık koyup yaslanmasını sağladım.
'ben buradayım' der gibi sesler çıkartan kızımın yanına gittim. "Günaydın prensesim benim." Onu kucağıma alıp Yoongi'nin yanına oturdum. Minik saçlarını okşayıp eldivenlerini çıkartıp minik ellerini öptüm. "Tae baba olmak nasıl bir duygu?"
Kendine geldiğinde bana bu soruyu sormuştu. "Bence bu soruyu 6 ay sonra kendine sormalısın hm?" Yoongi, Aden'e bakarken ben de salona gidip Jimin ile konuştum.
"Jimin daha dikkatli olmalısın seçtiğin kelimelerde." Nasıl yani? diye sorunca ona anlattım. "Jungkook, doktor randevumuz var unutmadın değil mi?" Arkasını dönmüş Namjoon hyung ile oyun oynuyordu. "Jungook sana diyorum." Hâlâ cevap vermiyordu. Dayak yiyecek benden bir gün he.
"Küsmüş sana" Namjoon'un dediği şey ile tek kaşımı kaldırdım. "Sebebi neymiş?" "Aden'le çizgi film izlerken televizyonu kapatmışsın." Öfleyip Jungkook'un elinden konsolu aldım. Aden uyumuştu kucağında zaten kendisi izliyordu çizgi filmi. "Tavşancık acilen kalkıp hazırlanıyorsun!" Jungkook yanağımı öpüp hazırlanmaya gidince güldüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
