Hamile olduğunu herkes öğrenmişti. Düşük çeneli Bambam her şeyi ötmüştü, tam da ondan beklendiği gibi. Annesi okulda çıkan dedikodulardan öğrenmişti hamile olduğunu çünkü Taehyung korkudan annesine yaklaşmamıştı bile.
Üvey babası ve annesi evlendiklerinden beri Taehyung babasıyla yaşıyordu fakat babası ölünce tek yaşamaya başlamıştı. Annesinden ve o adamdan deli gibi korkuyordu. Herkesten uzaklaşmak istiyordu.
Bambam'ın tek istediği, Tae'nin ona karşılık veremeyeceği zamanda -şu an- onu önceden yaptığı gibi delirtmekti.
Namjoon, Tae'nin valizlerini arabaya yüklüyordu. Yanına gelip saçlarını karıştırdı ve zorla kısa kollusunun üzerine kazak giyfirmişti. "Hyung daha o kadar soğumadı. Hava güneşli, hem sen de kısa kollu giyiniyorsun." "Ben hamile değilim, senin kendini sıcak tutman gerekiyor." Taehyung onaylayıp kalktı. Jungkook aldırdığını düşünüyordu. Ona gerçeği asla söylemeyecekti.
Jimin bir hafta boyunca her dakika Taehyung'tan özürler dilemişti. Onun özrü bir noktaya kadar hiçbir şey ifade etmemişti ama Taehyung yalnız kalmaktan korkuyordu.
Seokjin ve Jimin de onun gideceği yere kayıt yaptırmışlardı. Anca beraber kanca beraber demişlerdi bir kere. Jin ise ayrı kafaydı babaanne gibi patik örmeye başlamıştı. Aslında gitmek istedikleri yer başkaydı ama Namjoon atandığı okula onları aldırmak istemişti.
Jin'in ailesi Seul'de oturuyordu. Gitmek işine yarıyordu bir yandan.
.
.
.
.
.
Uçakta Jimin ve Taehyung yan yana oturuyorlardı. Aralarındaki boşluğun diğer tarafında ise Namjoon ve Jin vardı. Jin kafasını Namjoon'un omzuna koyup uyuyordu. Tae ve Jimin onları shipliyordu fakat Namjoon'un pedofili olmadığını bildiklerinden biraz imkansız bir shipti. En azından son bir iki sene için. Jimin "Karnına dokunabilir miyim?" Taehyung onayladığında Jimin karnına elini koydu. "Tekme atıyor mu?" Taehyung bu soruya güldü. "Daha tekme atacak bir ayağı olduğunu sanmıyorum."
Jin uçuş sonunda uyanmayınca Namjoon onu kucağına almıştı. Jin, Taehyung'tan 2-3 santim uzundu ve bunu her an gözüne sokuyordu. Gerçi Jin'in hakkı da ödenmezdi, sırf Taehyung ile oynamak için ailesine yalvarıp okula 1 yıl geç başlamıştı. 1sene de sınıfta kalmıştı.
Eve gidince Tae'nin ilk kez sancı tarzı bir kramp hissetmişti. Jimin ise meraklı minik olarak sürekli onu hissedebiliyor musun diye soruyordu. Seokjin uyanınca Taetae'ye çorap giydirip kasıklarına sıcak su torbası koymuştu. Namjoon da toplantıya gitmişti.
.
.
.
Jungkook elinde şarap bardağıyla koltuğa yaslanmış yaylana yaylana oturarak film izliyordu. Hoseok kafasını telefonundan kaldırıp Jungkook'un gözlerinin içine baktı. 'aha sıçtık' der gibiydi. Bu bakışları bile Jungkook'u germeye yetiyordu. "Jungkook, Tae'ler Seul'de 'Seul Fen ve Proje Bangtan Lisesi'ne kaydolmuşlar."
Bambam sinirden köpürüyordu, ne yani Tae'den intikamını alamayacak mıydı? "Bize ne bundan bebeğinin babasının yanında olmak istemiştir." Bambam ayağa kalktı. Jungkook, Bambam'ın salak olduğunu düşünüyordu. "Bebeği aldırdığını söylemişti."
Yoongi güldü. "Ablam doktoru olur" Elindeki şarap bardağını kaldırıp tokuşturur gibi yapıp içti. "BU YENİ Mİ SÖYLENİR YOONGİ" Bambam, Jungkook'un omzunu tuttu. "Sakin ol, onlar gittiyse biz de gideriz." Jungkook biletleri zaman kaybetmeden aldı. " 2 Gün içerisinde biz de aynı okulda okuyor olacağız bavullarınızı hazırlayın."
Ayık olsaydı asla onları götürmezdi ama şu an aklını bile kullanamayacak kadar otlanmış ve içmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F*ck Your Rose
FanfictionKim Taehyung ve Jeon Jungkook okulda iki ezeli rakipti. Sarhoş oldukları gece ise onlara bir hediye verilmişti. MPREG