1

16.2K 861 888
                                    

Merhaba! Öncelikle, kitap fikri bana ait değil. Instagram'daki @yeonbinstar sayfasının fikriydi. İzniyle beraber kitabı yazmaya başlıyorum.

Ayrıca, kitap lisede falan geçmeyecek. Yan ship olarak Taegyu ve Yunkai seçtim. Eğer shiplere saygısızlık yapacaksanız veya laf atacaksanız lütfen okumadan gidin. Zaten çok önde tutmayacağım yan shipleri.

Yeonjun bıkkın bir şekilde nefes vererek dolabı ile bakışmaya devam ediyordu. En sonunda kareli eteğinin üzerine yakışacağını düşündüğü mor bir sweatshirt seçerek giyinmeye başladı.

Arkadaşı Beomgyu'nun fazla beklemeyeceğini bildiği için fazla bir makyaj yapmadan, siyah uzun çoraplarını giydi ve ayakkabılarını alarak dışarı çıktı.

Kapısını kapatarak ayakkabılarını giydi ve merdivenlerden inmeye başladı. Dışarıda bekleyen arkadaşına yaklaşarak koluna girdi. "Hadi gidelim kütüphaneye. Bugünün hızlı geçmesine ihtiyacım var." Beomgyu gülerek arkadaşına döndü. "Bu akşam seni rahat bırakamam üzgünüm, bara gideceğiz. Taehyun'a sözümüz var." Yeonjun göz devirerek konuştu. "Sözümüz var değil, sadece senin var. Yalnız kalmamak için beni de götürüyorsun."

Beomgyu cevaplamadan yürümeye devam etti. Yeonjun fazla üstelemeden arkadaşına ayak uydurdu.

Kütüphaneye ulaştıklarında, giriş kartlarını göstererek içeri giriş yaptılar. Boş yer ararken Beomgyu'nun sevgilisini fark ettiler. Beomgyu heyecanla el çırptı ve koşarak sevgilisine doğru ilerledi.

Beomgyu ve Taehyun sanki yıllarca görüşmemiş gibi sarıldıklarında, Yeonjun gülerek onlara baktı. Hepsi yerlerine yerleştiğinde, bir sandalye daha çekilmişti. "Ah, Kai hoş geldin. Bak bu Beomgyu'nun arkadaşı Yeonjun." Kai yüzündeki kocaman gülüşle Yeonjun'un elini sıktı. "Tanıştığıma memnun oldum Yeonjun. Hey bu akşam Soobin'in barına gideceğiz değil mi?" Taehyun kafasını aşağı yukarı sallayarak Kai'yi onayladı.

☘︎︎☘︎︎☘︎︎

Kütüphaneden kahkahalarla ayrılan dörtlü, Taehyun'un arabasına doluşmuştu.

Yeonjun arka koltukta telefonundan güzel eteklere bakmakla meşgulken, Taehyun bara vardıklarına dair söylendi.

Yeonjun yüzünde kocaman gülümsemeyle arabadan indi ve Beomgyu'nun yanından yürümeye başladı.

Bardan girerek kendileri için ayrılmış olan masaya oturdular. Görevli, Soobin'in aralarına az bir zaman sonra katılacağını söyleyerek masadan uzaklaşmıştı.

Hepsi sohbet ederken masalarına doğru yaklaşan uzun boylu çocuğu ilk Yeonjun fark etmişti.

Soobin masaya ulaştığında Taehyun ayağa kalkarak Soobin'e sarıldı. "Gelmiş benim biricik kardeşim." Soobin kahkaha atarak konuştu. "Taehyun, yine ne isteyeceksin?" Taehyun yüzünü düşürdü ve Soobin'den uzaklaştı. "Boyu kadar beyni var sanki. Neyse, eniştenle bana bir oda ayarla." Beomgyu gözlerini olabildiğince açarak eline geçirdiği ilk şeyi Taehyun'a fırlattı. "Taehyun, sussana!" Taehyun omuz silkerek Soobin'e döndü. Ama fark ettiği şeyle gözlerini kısarak Soobin'in yüzüne doğru yaklaştı. "Soobin-sshi, sen kime bakıyorsun öyle?"

Evet, Soobin bu etekli çocuktan gözlerini alamamıştı.

Soobin kendisinin suratına doğru yaklaşan Taehyun'un kafasına vurarak kendisinden uzaklaştırdı ve kafasını iki yana salladı. "Kimseye bakmıyordum, dalmışım." Taehyun inanmaz bakışlarla yerine geri oturdu.

İlerleyen saatlerde Taehyun ve Beomgyu bir anda ortadan kaybolmuştu. Masada sadece Yeonjun, Soobin ve Kai kalmıştı. Ama Kai'nin masada çok durmayacağı belliydi çünkü şimdiden kızları kesmeye başlamıştı.

Yeonjun masadan kalkarak tuvalete doğru ilerledi. Tuvalette işlerini hallettikten sonra ellerimi yıkayıp çıkacaktı ki kapıdan giren Soobin ile durakladı.

Yeonjun şansına tekrardan teşekkür ederek, gülümsedi. Soobin yaklaşarak Yeonjun'unun yüzüne doğru eğildi.

Soobin küçük olanın bacaklarından tutarak kucağına aldı ve onu lavaboya oturttu. Yeonjun gelen soğuklukla titredi. Soobin tek elini Yeonjun'un dudaklarına götürerek okşamaya başladı. "Dudakların..." Yeonjun utançla kafasını yere doğru eğdi. Soobin hafif bir gülümsemeyle miniğin çenesine elini götürdü ve gözlerini birleştirdi.

Yeonjun gözlerini kapatarak derin nefesler almaya başladı. Fazlaca etkileniyordu ve Soobin bunun farkına varmıştı. "H-hey, biraz uzaklaş lütfen." Soobin histerik bir kahkaha atarak minik olandan uzaklaştı. "Tamam, uzaklaştım. Ama... Acaba telefon numaranı alabilir miyim?" dedi tek elini Yeonjun'un baldırına atıp okşarken. Yeonjun hızla onu iterek tuvaletten çıktı.

Soobin, Yeonjun'un arkasından bakarken arkasından bakarken dilini dudaklarının üzerinde dolaştırarak derin bir nefes aldı ve tuvaletten çıktı.


Vote vermeyi unutmayın.

Bölüm düzenlenmiştir.

✔︎ femboy | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin