14

3.3K 280 206
                                    

Bölüm Yeonjun'un ağzından.

Medya Yeonjun'un giydikleri. Ama botsuz şekilde düşünün. Ve kolyeler o kadar fazla değil.

İyi okumalar.

Sabah Soobin'in beni sürekli olarak dürtmesiyle uyanmıştım. "Yeonjun, kalk. Hadi acıktım. Hadi yemek yiyelim. Hadi bir şeyler hazırlayalım. Ya kalksana!" Bıkkınlıkla nefesimi dışarı vererek Soobin'i yatağa çekmiş, üzerine çıkmıştım. "Bak Soobin, uyandım. Gördün mü?" Gözlerimi kocaman açmış, onun dibine girmiştim. Soobin cevap vermediğinde kıpırdamadığını da fark ettim. "Soobin? Soo? Binnie?" Onu biraz dürterek kendine getirmeye çalışmıştım. Kafasını iki yana sallayarak beni yatakta yan tarafa fırlatmış, odadan çıkmıştı. Galiba onu etkilemiştim.

Dolabımı açarak bugün ne giyebileceğimi düşünüyordum. Aslında bugün biraz sert şeyler giymekten zarar gelmezdi. Siyah, üzerinde Lovesick yazan baskılı sweatshirtte karar kıldım. Altına ise, sweatshirt uzun olduğundan fileli çorabın iyi gideceğini düşünmüştüm. Onun üzerine siyah yarım çorap giyersem güzel duracağından emin olduğum için dolaptan bir çorap çıkartmıştım.

Tamamıyla hazır olduğumda, aynada son kez hâlime bakıp, odadan çıkmıştım. Pembe saçlarım ile kombinim çok güzel duruyordu. Mutfağa indiğimde bir şeyleri çırpan Soobin'in sırtına atlamıştım. Soobin bir anda dengesini kaybetsede, hemen toparlamıştı kendini.

Sırtından inip tezgâha oturduğumda, gözleri bacaklarımdan yukarı yavaş yavaş çıkıyordu. Sinsice sırıtıp biraz daha geri yaslandım. "E hadi, acıkmıştık." Gözlerini üzerimden çekerek krep tavasına odaklanmıştı. Sosu dökerek krebi kendi hâline bıraktı. Tekrar bana döndüğünde yaklaşarak iki bacağımı ortadan ayırdı ve arasına girdi.

Ben şaşkınlıkla Soobin'in ne yapacağını izlerken, Soobin bir elini belime koymuştu. Elini belimde gezdiriyordu. Kafasını boynuma koyup oralara öpücük bırakmaya başlamıştı. Gıdıklansam da, Soobin'in beni öpmesi şu an daha iç açıcıydı.

Biz romantik anlar yaşarken burnuma gelen yanık kokusu ile krebi hatırlamıştık. Soobin endişe ile krepe bakarken ben gülüyordum. "Hey Soobin, krep ilgi ister." Soobin bana kötü bakışlar atmayı ihmal etmemişti. "Çok biliyorsan sen yap." Küçümseyici bakışları beni bulduğunda kafamı sallayarak tezgâhtan indim. "Tamam. Git içeri her şeyi bana bırak." diyerek onu mutfaktan kovdum.

Krepler hazır olduğunda içeri giderek Soobin'in ne yaptığına baktım. Televizyon karşısında oturmuş kanallarda geziniyordu. Biraz eğlenmek amacıyla yanına gidip ellerimi garip garip etrafında dolandırmaya başladım. Beni takmaması zoruna gittiğinde yanağına bir öpücük kondurdum. Şaşkınlıkla gözlerini açarak kafasını kaldırdı. Arkasını döndüğünde tatlı olduğunu düşündüğüm bir yüz ifadesiyle ona bakmaya başladım. "Sofra hazır Soobin. Hadi gidelim." Yanıma geldiğinde ellerinden tutarak onu sofraya çekmeye başladım.

" Yanıma geldiğinde ellerinden tutarak onu sofraya çekmeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Krepleri iştahla bitirdiğimizde sofrayı toplama işlemine başladık. O bana veriyor, ben makineye koyuyordum. Mutfağı topladığımızda, içeri geçerek koltuklara oturduk. "Soobin, hadi soru cevap yapalım. Lütfen." Yavru köpek bakışlarımı Soobin'e gönderdiğimde, gülümseyerek kabul etti.

"İlk sen sor." Kafamı sallayarak soracağım soruyu düşündüm. "Daha önce kaç sevgilin oldu?" Gözlerini tavana dikerek saymaya başladı. "Beş tane kız,yedi tane erkek sevgilim oldu." Şaşkınlıkla ağzımı açarak konuşmaya başladım. "Oha cidden mi? Yemeyip içmeyip sevgili mi aradın?" Gülerek gözlerini bana dikti. "Peki senin kaç sevgilin oldu?" Ben de sanki onun gibi düşünüyormuş gibi yapıp cevap verdim. "Hiç olmadı." Sanki inanmıyormuş gibi bana baktığında, ona yastık fırlattım. "Nasıl hiç sevgilin olmaz ya?" Gözlerimi devirdim. "Herkes sen değil Soobin." Omuz silkerek konuştu. "Neyse ki ilk sevgilin ben oldum." Koltuktan kalkarak yanına gittim. "Senin ilkin ben olamadım ama." Ellerini yüzümde gezdirdi. "İlkim olup olmaman umrumda değil. Şu an sana diğerlerinden daha farklı bir his besliyorum, umrumda olan bu." Kollarımı beline sararak beni kucaklamasına izin verdim. Şu an fazlaca rahattım ve kimse rahatımı bozamazdı.

"Devam edecek miyiz?" Kafamı hayır anlamında yana salladım. "Hayır etmeyelim. Sıktı zaten. Hızlı ve Öfkeli serisine devam edelim." Kumandayı alarak kaldığımız yerden seriyi devam ettirdi.

☘︎︎☘︎︎☘︎︎

Gözlerimi açtığımda yataktaydım. Sanırım film izlerken uyuyakalmıştım. Soobin ıslak saçları ile yanıma geldiğinde, ona gülümsedim. "Hey Soobin. Çok seksi görünüyorsun." Gülerek yataktaki yerini aldı. "Teşekkürler Yeonjun. Sen de çok tatlı görünüyorsun." Ondan gözlerimi çekemediğimde, fark etmiş olacak ki o da gözlerini bana dikmişti.

Elleri yüzümde geziyorken dudakları yanaklarıma değdi. Gözlerimi kapatarak onun kokusunu içime çektim. Onun kokusu eşsizdi. Anlatamayacağım bir kokusu vardı. Dudakları dudağımın kenarına değdiğinde beni bir titreme tutmuştu. Daha fazla dayanamayacağımı bildiğimden dudaklarımızı birleştirmiştim. Beni üstüne alarak öpmeye devam etmişti. Ellerim saçları arasında dolanıyordu. Arada çekiştiriyordum. Nefes nefese kaldığımızda dudaklarımızı ayırdık. Gözlerimiz kapalı, alınlarımız birbirine yaslıydı. Bunun daha devamı olacağını bildiğimden Soobin'in kucağından kalkmamıştım. Ama o beni şaşırtarak beni yan tarafa attı. Yataktan kalktığında bana kafasıyla işaret etti.

"Gel, seni bir yere götüreceğim."


Heyecanlıyım, diğer bölüm smut.

Bölüm düzenlenmiştir.

✔︎ femboy | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin