Bu bölümde giydikleri medyada. Yeonjun'a kıyafet bulana kadar canım çıktı. Fem edit falan aradım ama bulamadım. En sonunda bu kıyafette karar kıldım. Yeonjun'u öyle düşünün.
Ve bölüm yine Yeonjun'un ağzından. •
Yaşananların üzerinden iki gün geçmişti. Hâlâ bacaklarım sızlıyordu, ama buna değmişti. Yaşadığım gece mükemmeldi. Soobin'in içinden böyle biri çıkması beni şaşırtmıştı. Açıkçası korkmuştum.
Bugün eve geri dönüyorduk. Aslında daha fazla kalacaktık ama Soobin, bir davete katılacağımızı söylemişti. Davete dair sorular sorsamda, söylememekte ısrarcıydı.
Yaklaşık bir saatlik süre içerisinde eve geri dönmüştük. Şimdiden dağ evi ve burasının arasındaki fark belirmişti. Orası sessiz ve huzurlu, burası ise yorucu bir yerdi.
Kendimi yatağa bıraktığımda Soobin yanıma gelerek hazırlanmam gerektiğini söyleyerek odadan çıkmıştı. Davet galiba erken başlayacaktı.
Benim için doldurulmuş olan dolabı açarak bakınmaya başladım.Deri etekle kombin yapmak istemiştim. Üzerine siyah bir gömlek seçtim. Siyah bir kravatta alarak kombinimi tamamladım.
Aynanın karşısında bedenimi süzüyordum. O sırada odaya giren Soobin, gözlerini bana dikmişti. Derin nefes alarak yanıma geldi. Elleri belimi bulduğunda, gözlerimi kapatarak kendimi ona yasladım. Bu anın bozulmasını istemiyordum.
Odanın kapısı çalındığında, Soobin benden ayrılarak konuştu. "Gitmemiz lazım." Kafamı sallayarak bana uzattığı elini tuttum. Dışarıda bizi bekleyen arabaya bindik. Merakıma yenik düşerek, "Soobin, ne daveti bu?" diye sordum. Gözlerimizi birleştirdi. "Resim sergisi. Bir arkadaşım davet etti." Kafamı sallayarak önüme döndüm.
☘︎︎☘︎︎☘︎︎
Nefesimi dışarı vererek etrafa bakınıyordum. Geleli bir saat olmuştu ama şimdiden sıkılmıştım. Soobin sürekli birilerinin yanına giderek beni yalnız bırakıyordu. Gözlerim etrafı tararken, Soobin'in yaşlı bir kadınla konuştuğunu fark etmiştim. Çok takmayarak tuvaleti aramak için masadan ayaklandım.
Hâlâ tuvaleti bulamamışken, benim yaşlarımda, sarı saçlı bir çocuk yanıma gelmişti. "Yardımcı olabilir miyim?" Hafif bir gülümseme sunarak, "Şey, tuvaleti bulamadım. Acaba nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?" diye sordum. Karşımdaki çocuk kafasını sallayarak konuştu. "Tabii. Şu karşıda gördüğünüz tablonun yanında kapı var. Ordan girince hemen karşınıza çıkar." Teşekkürlerimi sunarak adımlarımı oraya yönlendirdim.
Tuvalette işim bittiğinde, kapıdan çıkarak etrafta Soobin'i aramaya başladım. Gözüm bir yere takıldığında, bana yardım eden çocuk ve Soobin'i fark ettim. Fazla yakınlardı. Soobin çocuğun saçını elleyip duruyordu. Derin nefes alarak, dolu gözlerimi oradan çektim. Kendimi dışarı nasıl attığımı bile bilmiyordum. Şoförümüz yanıma sorarcasına geldiğinde, beni eve götürmesini söyleyerek arabaya bindim. Telefondan Soobin'e mesaj yazarak kafamı cama yasladım.
Aklım Soobin'deyken, telefonuma gelen bildirimleri umursamayarak gözlerimi kapattım.
• Kaossuz kitap bitiremezdim...
Ve yardım eden çocuğumuzu şuraya koyayım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Canım Yeosang'ımı eklemesem olmazdı.Bu arada Yeosang'a ayrı bir fenayım şu sıralar...
