18

2.7K 212 294
                                    

Medyada Soobin ve Yeonjun'un bölümde giydikleri var. Yeonjun'un altındakini şort olarak düşünün.

Her neyse, bölüm Yeonjun'un ağzından. İyi okumalar.

Güzelce kahvaltımızı etmiş, ne yapsak diye düşünüyorduk. Sabah erkenden kalkarak kahvaltı hazırlamaya girişmiştim. Bana yardım eden Yuna ve Seonghwa sayesinde ortaya mükemmel bir sofra çıkmıştı. Ne kadar yemeklerin yarısını Kai yese de, eğlenceli bir kahvaltı olmuştu.

Her ağızdan farklı fikir çıkarken en sonunda lunaparka gitmeye karar kılmıştık. Herkes evlerine dağılmıştı. Hazırlanarak lunaparkta buluşacaktık.

Odaya geçerek dolabımı karıştırmaya başladım. O sırada banyodan çıkmış olan Soobin, sadece beline takmış olduğu havlusu ile gösteriş yapıyordu. Ona gözlerimi devirerek dolaptan aldığım siyah, uzun kollu cropu ve kareli sarı şortu giydim.

Odadan çıkarak salona geçtim. Soobin yanıma geldiğinde onu süzme işlemine koyuldum. Beyaz gömlek üstüne giydiği siyah sweatshirt ve iyi taşıyabildiği dar siyah pantolonla oldukçu çekici görünüyordu.

Derin bir nefes alarak oturduğum yerden kalktım. Soobin ellerimizi birleştirdiğinde, koluna iyice yapışarak onunla beraber yürümeye başladım.

☘︎︎☘︎︎☘︎︎

Yaklaşık bir saattir lunaparktaydık. Ama aletlere binen tek Yuna ve Kai'ydi. Beomgyu ve Taehyun bizden ayrılmış, önemli bir işleri olduklarını söylemişlerdi. Ne önemli iş ama(!)

Yuna ve Kai'nin götü durmuyordu. Fazla çılgın bir çiftlerdi. Seonghwa ve Yeosang ise sürekli ayıcık yakalama oyununu oynuyorlardı.

Soobin... Memnun olmadığı yüzüne bakıldığında bile anlaşılırdı. Bu hâli beni fazlaca üzüyordu.

Gözlerimiz Soobin ile çarpıştığında, yanıma gelerek, "Bu suratın neden düşük?" diye sormuştu. "Gülmem için bir sebep yok. Baksana senin bile suratın gülmüyor." dediklerimle beraber elimden tutarak bizi hızlı trenin oraya götürmüştü.

"Yuh! Soobin ve Yeonjun'a bakın. Götleri yer mi ona binmeye?" Kai'nin sesi kulağıma iliştiğinde, arkama dönerek oraya bir göz attım. O sırada buraya doğru koşarak gelen Taehyun ve Beomgyu ile, bizimle beraber trene bineceklerini anlamıştım. Yeosang ve Seonghwa birbirine bakarak gülüşmelerinden onların da aynı şeyi düşündüğünü fark etmiştim.

Hepimiz biletimizi verirken, Yuna Kai'yi zorla çekerek hızlı tren kapısına getirmişti. En sonunda Kai, oflaya puflaya kabul etmişti.

Yerlerimize geçtiğimizde, elimi Soobin'in elinin üzerine koydum. En öne geçmiş olan Yeosang, ellerini çırparak yerinde kıpırdanmıştı. Seonghwa ise bu hâline gülmüştü. Biz ikinci sıraya geçmiştik. Kai'nin korkusundan dolayı dördüncü sıra Yuna ve Kai geçmişti. Taehyun ve Beomgyu üçüncü sıradaydı.

Tren yavaş yavaş hareket ettiğinde, nefesimi tutarak gözlerimi kapattım. Birden çarpan rüzgar ile gözlerimi açarak hızlanmış trene baktım. Fazla hızlıydı ve bu benim bünyeme fazlaydı. Derin bir çığlık atmış, Soobin'in elini sıkmıştım. Yaklaşık iki dakikalık süren hızdan sonra, tren durmuştu.

Beomgyu ikinci turu isteyince, kabul etmiştik ve ikinci tur için yerlerimize geçmiştik. Bu sefer Kai'yi en öne zorla oturtmuştuk.

Bu sefer ellerimi yerinde tutmak yerine, havaya kaldırıyor, bir yana sallıyordum. Fazla eğlenceli süren bu serüven, yüzümüzü güldürmüştü. Ama bizi asıl güldüren, Kai'nin ağzından çıkan cümlelerdi.

✔︎ femboy | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin