5

5.5K 515 207
                                    

Bölüm, Soobin'in Taejoon ileyken Yeonjun'un ne yaptığını anlatıyor.

Yeonjun, ıslak gözlerini silerek mesaj gelen telefonunu eline aldı. Soobin ona mesaj göndermişti.

Soobin: Yeonjun, nasılsın?

Y: İyiyim Soobin, sen?

Soobin: İyi olduğuna emin misin?

Y: Evet, iyiyim.
Şimdi nereden çıktı bu sorgulama?

Soobin: Bilmem.
İçime kötü bir his yayılmıştı.

Y: Anladım.
Her neyse yatacağım ben iyi geceler.

Soobin: İyi geceler.

Onun böyle sorgulaması kafa karıştırsada, boş vererek olduğu yerden kalkarak odasına doğru gitmeye başlamıştı ki, karnının guruldaması ile adımları mutfağa yol almıştı. Kendine yiyecek bir şeyler hazırlayıp yatacaktı. Ramen hazırlamaya başladı. Minik sofrası tamamıyla hazır olduğunda, salonuna geri giderek telefonunu aldı. Tekrardan mutfağa yöneleceği sırada bir şey oldu.

Evindeki tüm camlar patladı.

Korkuyla olduğu yere çökerek çığlık attı. Silah sesleri hâlâ devam ederken, dolu gözlerle telefonunu açarak aklına gelen ilk kişiyi, Soobin'i aradı. Aklına neden Soobin geldi bilmiyordu, ama ona sebepsizce güveniyordu. Bekledi, ama açan olmadı. Başka kişiyi arayacaktı ki, kapısının kırılması ile hızla yatak odasına ilerledi. Saklanacak yer ararken adım sesleri duymasıyla dolabına girdi. Odanın kapısı açıldı. Yeonjun ağlamasını durdurmak için elini ağzına götürdü ve gözlerini kapattı.

Dolabının kapağının açıldığını hissetti. Aynı hızla gözlerini açtı. Karşısında ona gülerek bakan bir adam vardı. "Gel bakalım buraya küçük sürtük." Kolunda hissettiği elle dolabından çıktı ve adamı itti. "B-bana dokunma!" Adam kahkaha atarak Yeonjun'a yaklaştı. Elini Yeonjun'un saçına atarak okşadı. "Ah, şu küçük sürtüğe bak. Senin gibi iğrenç bir ibneye dokunmak benim de hoşuma gitmiyor. İşin parasındayım ben. Şimdi düş önüme."

Yeonjun kafasını iki yana sallayarak konuştu. "Sizi kim gönderdi, bilmiyorum ama...
Ama lütfen bana zarar vermeyin." Adam Yeonjun'a göz devirdi. "Yazık. Her neyse, Taejoon bekler bizi değil mi? Baban özlemiş sen-ah bu saatte arayan da kim?"

Adam çalan telefonunu eline alarak arayan kişiye baktı. Açarak kulağına dayadı. "Taejoon bey, şu anda oğlunuz yanımda. İsters-" Adam kaşlarını çatarak Yeonjun'a baktı. "Tamam efendim, evden çıkıyoruz." Adam telefonunu cebine koydu ve Yeonjun'un kulağına eğildi.

"Şanslısın."

☘︎︎☘︎︎☘︎︎

Yeonjun kırık cam dolu odada yere çökmüş, ağlıyordu. Nasıl evi toplayabilirdi ki? Evi geçtim, kendini nasıl toplacaktı?

Elleri kırık camların üzerinde dolaştı, umutsuzca etrafa bakındı. Ardından beklemediği bir şey oldu. Arkasından beline iki kol dolandı.

Korkuyla kendini ileri atıp, kimin ona sarıldığına bakmak için döndü. Gözlerinden yaşlar akarken bir yandan titreyerek karşısındaki kişiye bakıyordu.

"Soobin?" Soobin yavaş adımlarla Yeonjun'a doğru ilerledi. Tekrardan beline sarıldı. Yeonjun kendini güvende hissediyordu. Onun artık bir sarılmaya ihtiyacı vardı. Soobin'in beline sarılmasıyla karşılık verdi. Ağlarken bir yandan konuşmaya çalışıyordu. "S-soo, ben ne ya-yapacağım? K-korkuyorum." Soobin miniğin saçlarını okşadı. "Şu anda bir şey düşünme. Hadi gel çıkalım bu evden." Yeonjun ilk başta tereddüt etse de, Soobin'e güvenmeyi tercih etmişti. Soobin ona elini uzattığında sorgulamadan elini tuttu ve beraber dökük evden çıktılar.


Bölüm düzenlenmiştir.

✔︎ femboy | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin