Devil's Cheer

603 62 106
                                    

  Evet, tamamen bir geçiş bölümü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Evet, tamamen bir geçiş bölümü. Burayı okumayan arkadaşlar olabilir ama yine de yazacağım. 5k kelimelik bölüm silindikten sonra aslında o kadar da üzülmediğimi fark ettim. Çünkü bölüm çöptü. İçime kesinlikle sinmemişti. Yazdığım 5bin kelimelik bölümün yanından bile geçmeyen dönüm noktası olan  başından beri planladığım olayı ve istediğim Jeongguk karakterini sonunda yazdım. Bölüm kısa diye kimse laf etmez umarım çünkü bu bölüm benim için çok önemli bir bölüm. Paparazzi'yi Paparazzi yapan bölüm bile diyebilirim. Keyifli okumalar diliyorum.

Kim Dracula - Paparazzi

   Müzik kulaklarımdan içeri doluyor verdiğim kritik kararın etrafında bir tur dolaşarak beynime işliyordu. Karanlık tarafın gittikçe büyüdüğünü hissediyordum. Dudaklarımı ıslattım. Nemli saçlarım gözlerimin önüne dökülüyordu. Baş ve işaret parmağım ile kavrayabileceğim kadar küçük olan bardağın içindeki sıvıyı göz hizzama getirip sağa ve sola eğerek içindeki likörün suya göre daha kıvamlı olan yapısını izledim. Her şey çok tuhaftı. Hayır hayır. Ben çok tuhaftım. Kafam bir milyon gibiydi. Olduğum kişiyi bulamıyordum. Aklımdan geçen tek bir şey vardı:

Taehyung.

   Onun için her şeyi yapabilirdim. Yapmıştım da. Bu beni korkutmuyordu bile. Arzularım için yaşıyordum. Haz alıyorsam etiğin hiçbir manası yoktu. Var mıydı? Belki de olduğu için bu konumda değil miydim? Ahlaksızlık mı yapıyordum? Sevgilisi olan bir adamı istemek ahlaksızlık mıydı? Tapılası kahkaha kulağımda yakılandı. Resmen kaslarım çözülüyordu. Güçsüzce gözlerimi kırpıştırdım. Kafamın içindeki gürültücü ses kulaklarımdan çıkarak ete kemiğe büründü. Taehyung'un siluetinden başkası değildi bu. Simsiyah bir makyaj yaptığı gözleri, dağınık saçları, sinsi gülüşü ile parmağını omuzuma koyup diğer omzumun ucuna kadar yüksek topuklu botları ile ağırca ilerledi. Ardından kulağıma eğilip fısıldadı. "Fark eder mi?" tam önümdeki bara oturup bacaklarını aralayarak beni arasına aldı. Nefesim hızlanıyor, kalbim göğüsümü dövüyordu. O tapılasıydı. "Benim için değmez mi?" tüm kalbimle söylüyordum ki değerdi. O her şeye değerdi. Evime, arabama, mal varlığıma, aileme, benliğime her şeyime el koyabilirdi. Onun kölesi olmak bile beni heyecanlandırıyordu.

  "Ah kahretsin. Bıktım artık, bu iş için ayrı maaş almam lazım. Her gün yeni bir zengin piçi sızıp kalıyor." Ağzımı açıp bir şeyler söylemek isterdim ama tek yaptığım yanağımı biraz daha tezgaha sürüp mırıldanmak olmuştu. Bir elin deri ceketimin cebine ulaştığını fark etmiştim. Ona bile sesimi çıkaracak halim yoktu. En son burundan aldığım madde ve bardaklarca içki dışında bir şey hatırlamıyordum. Gözlerimi açtığımda ışıklar ve bar dalga dalga görünüyordu. Bu ise bende kusma isteği yaratıyordu. Gözlerimi hafifçe araladığımda yüzünü net göremediğim adam kulağına telefonumu dayanmıştı. Buraya neden gelmiştim?

  "Bay Kim, rahatsız ettiğim için üzgünüm ama favori numaralar arasındaydı numaranız. Telefonun sahibi sızdı. Bilinci yerinde değil. Gelip almanızı ya da ailesine haber vermenizi rica edebilir miyim?" kafamı hafifçe kaldırıp alnımı tezgaha vurdum. O olmazdı.

paparazzi≮ |taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin