Dikkat! Bu bölüm madde kullanımı içermektedir. Eğer fiction biraz büyür ve farklı yaş aralıkları okumaya başlarsa sorumluluk kabul etmiyorum. Fiction zaten yetişkin içerik kategorisinde.
"Bir Margarita lütfen."
Derin bir nefes alıp gevşemeye çalıştım. Ona yakın olan kolum kasılıyordu. İçeceğimden bir yudum aldım. Onunla şu an konuşabilirdim. Bu benim için çok kolaydı. Ağzım iyi laf yapardı. Yüzüme güveniyordum. Konuşma tarzımın ve yüz ifadelerimin manipüle ettiğini söylerlerdi. Bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamamıştım hiçbir zaman. Ama bunu ona karşı yapamıyordum. Konu o olunca donup kalıyordum. Cidden hayallerimi süslemekle kalmayıp tüm evimin duvarlarını süsleyen, sadece onun fotoğrafları için aldığım bilgisayarların hafızalarını dolduran adam yanımdaydı. Dudaklarımı mayhoş tatlı içkinin dağıldığı dudaklarımla ıslattı. Yoongi bir terslik olduğun anlatmış gibi yüzüme baktığında kafamı yana eğip şirince gülümsemiş ve artık toparlanmam gerektiğini düşünüp soğuk kanlı bir yüz ifadesi ve bedene bürünmüştüm. Yavaşça göz ucuyla ona baktım.
Sikerler.
Çok iyi görünüyordu. Cidden çıldırmak üzereydim. Biraz daha yakınımda olsa belki kokusunu bile alırdım. Deri ceket giymişti. Mükemmel bir cinayet silahıydı. Bu ceketi ailesi ile yaşamadığı eve gizlice girdiğimde görmüştüm. Tek isteğim birkaç tişörtünü almak parfümünü, öğrenmek ve kirli çamaşırlarını karıştırıp kokusunun sindiği kıyafet aramaktı. Fakat kendimi tutamayıp uzun bir süre evi turlamış her şeyini incelemiştim. Onun hakkında bir şeyler öğrenmek, ona ait bir şeylere sahip olmak beni mahvediyordu. Evine birçok kez girmiştim. Bir ara basketbol oynuyordu ve ben 10-15 dakika daha terli kalıp duştan çıkmasını bekliyordum. Sonra ise çıktığı kabine giriyordum. Onun duş aldığı yerde duş alınca kendimi ona biraz daha ait hissediyordum. Bana sarıldığını, duşta saçımı okşadığını düşünüyordum. Kim Taehyung'a takıntılıydım. Yalnızca 3-4 defa göz göze gelmiştik ve öyle önemli anlardı ki ben hepsini not almıştım. Beni görüyor olması kanımı fokur fokur kaynatıyordu. Biraz daha uzakta olsaydım çok rahat izleyebilirdim onu. Oturduğum yere lanet ettim.
İçim içime sığmıyordu. O kızı bırakıp buraya mı gelmişti? Bu imkansız gibiydi. Taehyung o kızı umursuyordu tiksindiğim bir şekilde. O kızın ona layık olduğunu sanmıyordum. O kız ona gerekli değeri vermiyordu. Karakter analizime göre baskın olmak isteyen, ilgiye olan sevgisi Taehyung'a olan sevgisinden daha fazla olan bir kızdı. Başarıyla ve ünle büyütülmüş Kore'nin rol modeli olan bir biriydi. Birçok sektöre soy isimleri ile hükmeden bir aileydiler. Taehyung onun 'mükemmel' karakterine yakışacak bir damattı. Oldukça zeki bir kızdı. Fakat bir gün olsun Taehyung'u sınavlarından, işinden öne koymamıştı. Çok normaldi. Fakat Taehyung en azından bir doğum günü kutlamasını hak ediyordu. Onun adına açılan ve onun kontrolünde olan hastanenin çöp kutusunda poşet olmasa Taehyung'u öylece bırakıp oraya koşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paparazzi≮ |taekook
Fanfiction"I'm your biggest fan I'll follow you until you love me" Bu fictionın ilham kaynağı paparazzi by Lady Gaga'dır. Fiction paparazi değil stalker içermektedir. Bu fictionın Jungkook'u possessive obsessive bir karakterdir. Takıntılı, hastalık derecesind...