Death of Me

709 49 94
                                    

Bu bölümü aylardır bekletiyorum. ''Bir şeyler eksik, okuyucu keyif almayacak, bomboş bir bölüm yazdım.'' diye diye erteledikçe erteledim. Hala yeterli bir bölüm yazdığımı düşünmüyorum. Ama fark ettim ki bazen geçiş bölümleri olmak zorunda ve ben ne yaparsam yapayım bir bölüm bir şeylerin ilerleyişini anlatıp mükemmel bir bölüm olmaktan uzak olacak. Yine de yazdığım bölüm için üzgünüm. Umarım bekleyenler bana sövmez lol. Yorumlarınızı bekliyorum.

Ayrıca BÜYÜDÜK. Bunda birkaç okuyucumun çok büyük desteği var. Fictionımı önerdiğiniz için size ömür boyu minnettar kalacağım <3

Bölüm şarkısı : PVRIS - Death of Me

''Namjoon!'' Hoseok arasından koşar adımla ilerlediği çocuğa sesleniyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''Namjoon!'' Hoseok arasından koşar adımla ilerlediği çocuğa sesleniyordu. Çocuk ise üzüntü ve sinirle öyle hızlı adımlar atıyordu ki dizleri birbirine çarpıyor adımları ritim değiştiriyordu. ''Hadi ama esmer bad boy. Böyle mi olacağız şimdi de?'' Namjoon dişlerinin arasından verdiği nefes ve sinirle yumduğu gözleriyle durdu. Yumrukları iki yanda sıkılıydı. Hoseok hantal ve hareketten nefret eden bedenini onun için birkaç hızlı adım atarak yeteri kadar zorlamıştı. Yani kendisine göre yeteri kadar zorlamıştı. Diş tellerine rağmen gevşekçe çiğnediği yeşil sakız, alnında karman çorman dursa bile yüzüne yakışan kahkülleri ve sakızıyla aynı renk beresiyle Namjoon'un sınırlarını zorluyordu. ''Hoseok, siktir git. Bak istersen heceleyeyim. Sik-tir-git! Bırak artık yakamı! Senin yüzünden Y-yoongi-'' ağlamamak için titreyen dudaklarını birbirine bastırdı.

''Aaw! Ağlayacak mısın şimdi de? Ne acıklı, kıyamam! Ciğerim parçalandı. O gece ağzımdayken olan ağlayışına hiç benzemiyor.''

Namjoon öfkeyle Hoseok'un omuzunu itti. ''Ne istiyorsun? Sarhoşken ve bir saniyesini bile hatırlamazken yaptığım şey yüzünden aylardır beni tehdit ediyorsun! Beni tehdit ettiğin videoda bile seni Yoongi sanarak onun adını inlediğimi hiç mi fark etmedin! Acınasısın Hoseok.'' Öyle öfkeyle konuşuyordu ki ağzından saçılan tükürükleri bile umursamıyordu. Sınıra gelmişti. Aylardır her adımında karşıdaki gevşek adam şantaj yapıyordu. Hoseok düşünürmüş gibi sağ üst tarafa bakarak dudaklarını büzdü. ''Mmm...'' diye mırıldandıktan sonra dilini şaklatarak ''Bence artık Yoongi'yi aradıktan sonra meşgule atılan sen benden daha acınasısın. Videoyu ona atsaydım da aynı şey olurdu sanırım. Her senaryonun sonunda acınası olduğunun farkında mısın?'' Dedi gülümseyerek.

Uslanmazdı. Öyle gıcık bir tipti ki Namjoon üstüne çıkmak ve yüzüne yumruk atmak istiyordu. ''Siktir git!'' Yoongi mesajlarına bakmıyordu. Aradığında onu meşgule alıyordu. İçi öyle acıyordu ki yere çöküp elini göğsüne götürerek acı geçene kadar ağlamak istiyordu. Yoongi onun hayatındaki en kıymetli insandı. Şimdiyse onu aptal bir hata yüzünden kaybetmişti. ''Jeongguk!'' dedi heyecanla. Sonra devam etti. ''Ah evet, onu arayıp Yoongi'yi sorabilirim.'' Eli telefonuna giderken Hoseok elini umursamazca Namjoon'un omzuna attı. Namjoon sıkıntıyla omzularını oynatıp onu itmeye çalışsa da gram oynamıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 18, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

paparazzi≮ |taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin