-6. Bölüm-

273 16 0
                                    

-6. Bölüm-

Tostumdan bir ısırık almamla elimi ağzıma götürmem bir oldu. Çok sıcaktı. Ama bende çok acıkmıştım ya.

''Yavaş ye. Bekle biraz.'' diyerek peçeteyi uzattı kurtarıcım.

Peçeteyi ağzıma götürüp konuştum. ''Acıktım yaa.''

''Oburlaşma Eylül. Bekle biraz soğusun yersin.''

''Tamam anne.'' dedim alayla.

''Hem Prensesime noldu yaa. Eylül diyip duruyorsun bana. Doğru söyle başka bir Prenses mi buldun kendine. Bak eğer bulduysan seninle asla konuşmam. Bir tek ben vardım. Doğru söyle Enes var mı öyle birisi?'' diye devam ettim. Çok hızlı konuşmuştum. Nefes nefese kaldım. Bir yudum su alarak bardağı elimden bırakmadan Enes'e sorarcasına baktım.

''Bitti mi?''

Başımla onayladım. Masaya doğru eğilerek yaklaştı. ''Aslında yıllardır birisi vardı. Seninle tanıştığımızdan beri.'' dedi imayla.

Bende masaya biraz eğilerek ''Nasıl yaparsın böyle bir şeyi. Seni hain pislik. Defol git.'' dedim sessiz olmaya ve yüzümü buruşturmaya çalışarak.

''Ama çok tatlı bir kız. Tanısan sende çok seversin. Ayrıca çok da güzel.''

''Yerime geçmeye çalışan bir kızımı sevicem? Defol git Enes. Herkesden beklerdim. Ama senden beklemezdim.'' dedim ayaklanarak. Cidden sinirlenmiştim. Nasıl yerime başka bir kızı koyardı? Üstelik güzelmiş. Yuh be!

''Adı da Eylül.'' dedi gülerek.

''Yuh bee!. Soyadı da Sayıner de de tam olsun.'' dedim alayla.

''Sayıner.'' dedi gülerek.

Ayakta duruyordum ve olduğum yere mıhlanmıştım. Dalga mı geçiyordu bu benimle.

''Çok güzel bir cidden. Benim Prensesim o. Tıpkı sen.'' diye devam etti. Niye mal mal gülüyordu bu salak.

''Komik mi?''

''Evet.''

''Ya sen benle dalga mı geçiyorsun?''

''Evet.''

Sürekli gülüyordu mal. Yerime geri oturdum.

''Seni pislik. Konuşma benimle.''  diyerek tostumu elime aldım. Yanından kalmıştım çünkü yemek yiyecektim ve beni rahat bırakmayacağını biliyordum. Ya saçımı karıştıracaktı ya da sarılacaktı. Ve bende yemek yiyemeyecektim. Ve ben cidden açtım. Ve neyi bekliyordum ben?

Tostumdan büyük bir ısırık aldım. Bu sırada gözüm Enes'teydi. Ters ters bakıyordum ona. Arka arka ısırıklarımı arttırınca çayımdan bir yudum aldım. Bir anda çay genzime kaçtı. Öksürmelerim başladı. Boğulacak gibi oldum. Enes hemen yanımda bitti. Sırtıma bir vuruyor bir okşuyordu.

''Yavaş ye diye boşuna demiyorum Prensesim.'' dedi.

Ağzımdaki lokmaları yutup su içtim. Cidden boğulacak gibi oldum.

''Senin yüzünden.'' diyerek boğazımı tuttum.

''Gel buraya.'' diyerek kendine çekti. Kollarımı beline doladım.

''Pislik.'' diyerek sırtına bir tane geçirdim.

''Ah!! acıdı.'' dedi.

''Ayy özür dilerim. Özür dilerim.'' dedim geri çekilerek.

''Şaka yaptım.''

''Uff cidden pisliksin.''

Tekrar kendine çekti. Bu sefer daha sıkı sarıldı.

Eylül MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin