İyi Okumalar!💧💖
KAİMA | HÜKÜMDAR
3. BÖLÜM / BEBEKLER
Kendimden Hallice, Sakince Yoruldum
Karanlık zindanlar, ellerin ve bacakların bağlanması, çeşitli işkence yöntemleri, bir o kadar vahşi öldürme teknikleri hepsi gözümün önünden geçiyordu. Karşımda gözlerimin içerisine bakan adamın dudakları arasından her an beni yakalamalarını emreden bir cümle dökülecekmiş gibi hissediyordum. Üzerindeki siyah tişört, siyah pantolon ve yine siyah diz kapaklarına ulaşan kabanıyla oldukça karanlık bir görüntüsü vardı. Hala öylece yüzüne bakarken gülümseyerek kaşlarıyla içeriyi işaret etti.
"Karşında bir varis gördüğüne bu kadar şaşırmanı anlıyorum ama sence de artık Sıraç 'ı çağırman gereken sahneye gelmedik mi?"
Aralanan dudaklarımı sıkıca birbirine bastırıp bakışlarımı baştan aşağı bedeninde gezdirdim. Karşımda duran bu adam gerçekten varis miydi? Kralın oğlu? Prens?
Allahım ben nereye düşmüştüm böyle!
"Alphan!" Sıraç 'ın şaşkın ses tonunu ensemde hissedebiliyordum. Elini kapıya yasladığım elimin üzerine koyup güç vermek istercesine sıktığında bedenimi esir alan titremeyle geçebilmesi için yana kaydım.
"Sıraç, neden telefonlarımı açmadığını öğrenebilir miyim?" Sıraç önüme geçip bedenimin neredeyse tamamını kapattığında kafamı sırtına yaslamamak için kendimi sıkmaya başladım. İsterse, Sıraç beni verir miydi?
Korumak için o kadar şey yapmışlarken beni onlara teslim eder miydi?
Kelle koltuktayken insanlar kendilerinden bile vazgeçebilirler!
Sıraç konuşmadığında kendi sorusunu yanıtladı. "Gelmeme nedenini görebiliyorum ama neden buluşmak istediğini söyleyip bir varisi tam 2 saat ağaç ettiğini bir de senden dinlemek istiyorum." İma ettiği şeyle yanaklarım kızarırken o ikimize de kısa bir bakış atmış, izin dahi istemeden eve girmişti.
Koskoca varis bir de izin mi alacaktı Asmina?
Muhafızlar, bize bakmadan arkalarını dönüp evin önünde çapraz bir şekilde sıralandığında açıkçası o görüntülerinden korkmuştum. Hepsinin yüzü kaskatıydı. Gümüş kasklarının altında parlayan göz bebekleri hepsini oldukça ürkütücü gösteriyordu.
Sıraç kapıyı kapatıp arkasına döndüğünde üzerimdeki tişörtün eteklerini sıkan parmaklarım ve korku dolu ifademle yüzüne bakıyordum. İki elini de omuzlarıma koyup başını biraz eğdi. "Ben Alphan'la konuşurken sen de yukarıya çık dolabımdan eşofman veya şort ne istersen onlardan birisini giy. Böyle rahat edemeyebilirsin."
"O gerçekten varis değil mi?" Şu an üzerimdeki kıyafet sorunlarımın en sonunda dahi değildi. Başını olumlu anlamda salladığında ne yapacağımı bilemediğimden sakinleşene kadar ortalıkta gözükmemek için tutuşundan kurtulup adımlarımı merdivenlere yönlendirdim. Hızlı hızlı merdivenleri çıkarken Sıraç'ın salona giden adımlarının sesini de duyabiliyordum. Kaçarcasına Sıraç'ın odasına girip kapıyı ardımdan kapatıp kilitlediğimde nefes nefese sırtımı kapıya yasladım.
Bunların hepsinin hayal olmasını istediğim yanım önüme her sunulan kanıtla dehşete düşüyor, eve gitme ümitlerim de giderek azalıyordu. Evime olan özlemim burnumu sızlattığında derin bir nefes alarak önüme düşen saçlarımı geriye iteledim. Toparlanmam lazımdı, Sıraç beni ona vermeyecekse bile bu halimle bir şeylerden şüphelenebilirdi. Dolabın kapaklarını aralayıp eşofmanlara göz attım. İpli, siyah eşofmanı çekip çıkardığımda bana oldukça bol gelecek olan eşofmanı bacaklarımdan geçirdim. İpleri neredeyse sonuna kadar çekip sıkıca bağladığımda karnım sıkışsa da üzerine tişörtü indirip eşofmanın tuhaf duruşunu biraz da olsa gizlemeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAİMA | HÜKÜMDAR
FantasyBurada gözlerimi açtığım ilk an anlamıştım benim için artık hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceğini. Evime dönemeyeceğimi içten içe bilsem de bunu inkâr etmek hep en kolayı olmuştu. Evime dönebilecek olmanın ümidi vardı hep içimde. Çevremdeki insanların...