Burada gözlerimi açtığım ilk an anlamıştım benim için artık hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceğini. Evime dönemeyeceğimi içten içe bilsem de bunu inkâr etmek hep en kolayı olmuştu.
Evime dönebilecek olmanın ümidi vardı hep içimde. Çevremdeki insanların...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bu yaptığımız ne kadar mantıklı?"
Önümdeki bilgisayarda akıp giden bilgilere bakarken stresle omuz silktim.
"Mantıklı veya değil artık umurumda da değil, sadece o Nil şırfıntısının Kaf dağındaki burnunun yerlerde sürünmesini istiyorum."
Gizem, kendisi anaokulundan bu yana tek dostum, stresten tırnaklarını kemirmekle meşguldü, bense salladığım bacağım ve sıktığım yumruklarımla işlemin tamamlanmasını bekliyordum.
Lise son sınıfta uğraşmanız gereken şeyler okul, sınav ve arkadaş problemleriniz olması gerekirken benim okuduğum lise de ise ilgi delisi bir manyak yüzünden hepimizin gizli saklı neyi varsa ortaya dökülüyordu. Popüler olma işini kafaya fazla takmış ego manyağının tekinin hayatlarımızı daha fazla mahvetmesine izin veremezdim. Bu yüzden yılbaşı partisini kullanarak evine girmiş, bilgisayarında okuldakiler hakkında ne var ne yoksa alıyordum.
Önümdeki kırmızı ekran yeşile döndüğünde hızla USB belleği çıkararak yerimden fırladım.
"Bitti, gidebiliriz." İnce askılı, kısa siyah elbisemi düzeltip peşi sıra odadan çıktığımda kulaklarıma dolan yüksek sesli müzikle yüzümü buruşturdum. Burada işim bitmişti yani bu ortama daha fazla katlanmama da gerek kalmamıştı. Belleği avucumun içerisinde sıkı sıkıya tutuyor, bakışlarımı hızlıca etrafta gezdiriyordum. Gizem lavaboya gideceğini söyleyerek benden ayrıldığında adımlarımı hızlandırarak merdivenlerden indim.
"Gayet iyiydim, uğursuz Uğur ta ki seni görene kadar." Gülümsememi yüzümden sildiğimde onunda alaylı tavırları silinerek yaslandığı kapıdan doğrulup adımlarını bana yöneltti.
Ne diye üzerime geliyordu bu şimdi?
"Üst katta ne yaptığını bana sen mi açıklamak istersin yoksa suç ortağın Gizem'i girdiği delikte sıkıştırmamı mı tercih edersin?"
Yana geçeceğim anda koluma dolanan parmaklarıyla sinirle derin bir nefes aldım. Çıplak kolumda hissettiğim soğuk parmaklarla midemden boğazıma acı bir safra yükseldi. Bana dokunmasından nefret ediyordum.
Yüzümü örten saçlarımla bakışlarımı yüzüne kenetlediğimde sırıtan yüzüne karşı yapmak istediğim tek şey ona sağlam bir kafa atmaktı.
