Korku...
Korkular da yıldızlar gibi hep oradadırlar, ama gün ışığı onları hep gizler. Cesur olmak için onları hep gizlemeye çalışırız, ama onların hep bizimle olduğunu da biliriz. Çünkü korkarak yaşıyorsak, sadece hayatı seyrediyoruzdur, ulaşmak istediğimiz bir amacımız dahî yoktur.
Cesaret zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür. Ölüm insanı bir kere, fakat korku insanı bin kere öldürür. Acı insanı daha güçlü yapar, korku ise insanı cesur yapar. Acı çekmekten korkan biri, zaten korktuğundan acı çekiyordur.
Bir şeyden korkmak, onun geleceğini beklemektir, çünkü insan korkularıyla üşür. Onu asıl yaralayan korkularıdır. Aynı zamanda onun dimdik durmasını sağlayan da korkularıdır. Korkular, hiçbir zaman başarının yolundan geçmez, her zaman başarısızlığa rehber olur.
***
09.01.2021
Duru'nun güncesinden...
Ayıldığımda, gördüğüm ilk gözler Lina'nınkilerdi. Etrafıma baktığımda Eylül, Miray'ın, hatta Alara'nın da yanıma çömelmiş bir şekilde beni incelediklerini fark ettim.
Baygınken gördüğüm görüntüler, yerimden sıçramama ve gözlerimi direkt olarak Taraflar takımına çevirmeme neden oldu. Bunu anlamış olmuşlar ki onlar da bana garip bir tavırla bakıyorlardı. Bu bakışların nedeni, bayılmış olmam değildi, bunu biliyordum.
Kızlara, "Ben iyiyim." diyerek kaş göz yaptım ve onları konuşabileceğimiz müsait bir yere çağırdım. Özellikle yanımıza Alara'yı da çağırdım, çünkü artık o da bizim Ekip'teydi ve söyleyeceklerimi onun da duyması gerekiyordu, buna ihtiyacı olduğunu düşünmüştüm.
Hep birlikte WC'ye girdiğimizde, kimsenin olmadığını anlamak için tuvaletin kapılarını tek tek kontrol ettim. Sadece biz olduğumuzu anladığımda WC'nin kapısını kapattım ve merakla bana bakan gözlere bir cevap vermem gerektiğini düşünerek konuşmaya başladım.
"Burada konuşulanların burda kalması gerekiyor." diyerek Alara'ya baktım, çünkü bu kuralımızı bilmiyordu.
Herkes başını salladığında, söze devam ettim. "Ben bayıldığımda, bir şeyler oldu. Neler olduğuna hâlâ anlam veremiyorum, ama eminim ki ortaya çıkacaktır. Bir şeyler gördüm." diyerek duraksadım, ardından derin bir nefes alarak devam ettim. "Taraflar. Onlardan uzak durun. Tehlikeliler, amaçları farklı olabilir. Sadece görev için beraberiz, unutmayın. Bu söylediklerim hep aklınızda olsun."
Miray şaşkın gözlerle bana bakarken, yanıt verdi. "Duru, tam olarak ne oldu? Ben hiçbir şey anlamadım. Ayrıca bu adamların maşallahı var, nasıl kötü insanlar olabilir aklım almıyor. Zaten hep böyle olur. Hem yakışıklılar kötü adam çıkar." diyerek ofladı, Miray.
Eylül, Miray'ın söylediklerinden hoşlanmış olmalı ki, kıkırdamaya başladı.
Gözlerimi hepsinin üstünde gezdirdim ve, "Ne olduğunu ben de tam olarak anlatamıyorum, çünkü ben de anlam veremiyorum. Rüya gibiydi. Gözümün önünde ayrı ayrı görüntüler geçti. Sembol gördüm. Farklı dillerde yazılar gördüm. Ardından da görevimize ortak olan o 5 adamı gördüm." dedim.
Eylül lafa atladı. "Duru, neler olduğunu bilmiyorum ama belki de bunu dikkate almamamız gerekiyordur. Hem sadece bir görüntü, değil mi? Bence bu çok da önemli değil." dedi, Eylül.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY ve GECE
FantasíaAy ve Gece... Çoğu insan, geceyi gündüzden daha çok sever, gece onu dinlediği için. Aslında gece onu dinlemez, sadece susar, onu düşünceleriyle yalnız bırakır. Biz de sanarız ki, gece bize umut verir. Aslında bize umut veren gece değil, Ay'dır. Çünk...