Lina'nın güncesinden...
Dünyayı seyrederken öğrendiğim bir şey varsa, o da insanların göründüğü gibi olmadıklarıdır. Uydurdukları yalanlar, sakladıkları gerçekler, söyledikleri sırlar...
Her zaman savunduğum bir şey vardır: Eğer sır saklamak istiyorsanız, onu kendinizden de saklamalısınız.
Gördüklerim karşısında buz kesildim. Ne yapmam ve ne düşünmem gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bacağımdaki kurt ısırığından dolayı canım çok yanıyordu ama bunu düşünemiyordum bile. Acımı dindirmek için dişlerimi alt dudağıma bastırıyordum fakat bu hiçbir işe yaramıyordu.
Ellerimi bacağıma doğru bastırdım. Elime bulaşan kan beni korkutuyordu ama şu an bunu düşünecek durumda değildim.
Kendimi hiç şu an hissettiğim kadar kaybolmuş hissetmemiştim. Kafam çok karışıktı. Aklım donmuştu. Bunların kızlar için de geçerli olduğuna emindim.
Kurtadamların gerçek olması, haftalardır evlerinde kaldığımız erkeklerin birer kurtadam olması, bunca zaman boyunca bize hiçbir şey söylememeleri, bizi yanlarında tutup hiçbir zarar vermemeleri...
Aklımdan geçirdiklerimi bir türlü sindiremedim. Neye inanmam gerektiğini bilmiyorum ama gördüklerimiz her şeyi açıklıyor.
Bu zamana kadar doğaüstü varlıkların gerçekliğinden şüphe duydum. Eğer böyle bir şey olsaydı neler olurdu diye düşündüm. 15 yaşındaki Lina'ya, şu an bu varlıkların gerçek olduklarını söyleseniz çok mutlu olurdu herhalde. Ama ben ne düşündüğümü bilmiyorum.
Evet, herkes gibi böyle bir durumun varlığına şaşırıyorum. Ne yalan söylesem, aynı zamanda çok da havalı buluyorum ama bu anlatamayacağım bir şey, duygularımı kelimelere dökemeyeceğim bir şey çünkü ben de ne hissettiğimi, ne düşündüğümü bilmiyorum.
Ben düşüncelere dalarken karşımdaki kurtadamların kavgası hâlâ devam ediyordu.
Kuzey'in sürüsündeki bir kurtadam, beni bacağımdan ısırmıştı ve bu yüzden de Taraflar, gözlerimizin önünde kurtadama dönüşmüşlerdi.
Dakikalar boyunca süren bu durumu, Murat sonlandırdı. "Yeter!" diyerek araya girdi.
Murat nasıl bu kadar korkusuzdu? Neden her şeyi biliyor gibi gözüküyordu? Yoksa her şeyi biliyor muydu?
Kuzey'in bahsettiği yalanı öğrenmiştim. Peki sırlar? Bunların dahası da mı vardı? Bizden ne saklanıyordu? Başka ne kadar daha söylenmeyen gerçek vardı?
Kızlar, ısırıldığım anda yanıma gelmişlerdi. Birlikte beklerken onların yüzüne baktım: Korku, endişe, merak, öfke.
Murat sayesinde kavga sonlandı. Ortamda sessizlik oluştuğunda erkeklerin dönüşmesini bekledim ama kimse dönüşmedi. Sanki bizim bir adım atmamızı bekliyor gibiydiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY ve GECE
FantasyAy ve Gece... Çoğu insan, geceyi gündüzden daha çok sever, gece onu dinlediği için. Aslında gece onu dinlemez, sadece susar, onu düşünceleriyle yalnız bırakır. Biz de sanarız ki, gece bize umut verir. Aslında bize umut veren gece değil, Ay'dır. Çünk...