"Rose kapıyı aç tamam özür dilerim ama gerçekler bunla-" "Lisa yeter artık yeterince üstüne gittin zaten" Dedi Jennie, kapıyı tekrar biri çaldı sanırım bu sefer Jennie'ydi kapıya daha yavaş vuruyordu.
"Rose kapıyı aç konuşalım" Dedi, zorla ayağa kalkıp kapıyı açtım. Sadece Jennie vardı. İçeri girerek kapıyı kapattı. Ben yatağa oturmamla o da yanıma oturdu.
"Neler oluyor ?" Diyince gözümden bir damla yaş aktı. "B-ben bilmiyorum" Diyerek ağlamaya başladım o da bana sarıldı.
"Hiçte sandığım gibi bir kız değilsin, öncelikle seninle ilgili düşündüğüm kötü şeyler adına özür dilerim" Dedi saçlarımla oynamaya başlarken, benim ağlamam gittikçe yavaşlıyordu.
"Sana asıl kötü olanı söyleyeyim mi ?" Diyince yüzüne baktım. "Düşman kraliyetin prensi Min Yoongi'yle uzun süredir bir ilişkim var..." Dedi
Şaşkınca ona baktım. "...babam öğrenirse beni mahveder ve jimin duyarsa beni bir daha asla ormana yanlız başıma göndermez..." Dedi
"...ama yapabileceğim bir şey yok onu çok seviyorum" Dedi gözünden bir damla yaş akınca onun acısının benimkinden daha büyük olduğunu fark ettim.
Birini seviyordu ve onunla ilişki yaşaması yasaktı. "Dedikleri kadar kibirli değilmişsin" Dememle güldü.
"Bu kibirli kızın bu denli çok sevdiği çocuğu merak ettim açıkcası" Dedim "Yarın buluşacağız gelmeye ne dersin ?" Dedi
"Gelebilir miyim ?" "Tabii gelebilirsin hem iyi olur yanlız kalmış olmam" Demesiyle güldüm.
"Yarın erkenden kapında olurum hazır ol" Dedi "Tamam" Dedim
"Sende ağlamayı bırak şimdi yat iyi geceler" Diyerek odadan çıktı bende yatağa uzanarak gözlerimi kapattım.
•••••
Uyanıp etrafa baktım hızla kalktım hemen hazır olmalıyım. Yataktan çıkarak dolabı açtım. İçinden bir elbise çıkardım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstüme de siyah pelerini taktım. Kapımın çalınmasıyla odamdan çıktım. Jennie elimi tutunca birlikte koşarak saraydan çıktık. Kenardaki beyaz ata bindim.
Jennie'de siyah ata binince yola koyulduk. Hava oldukça soğuktu rüzgar vücuduma değince tüylerim diken diken oluyordu. Jennie'yi takip etmeye başladım.
Ormanın baya bir derinliklerine gelince jennie durdu. Bende onunla birlikte durup attan indim. Karşımdaki çocuğa baktım.
Şaşkınca bana bakıyordu. "Jennie yanlız geleceğini sanıyordum" "Güvendiğim bir arkadaşım" Diyerek Yoongi denilen çocuğa sarıldı.
"Rose, Jennie!" Jimin'in sesini duymamla hızla Jennie'ye döndüm. "Siz kaçın" Dedim sessizce
Jimin'in sesi yaklaşırken onlara döndüm. "Boşverin kaçmayı hemen saklanın" Dememle ikisi de saklandı.
"Rose" Diyerek attan inen jimin'e döndüm. "Jimin neden burdasın ?" "Sizi saraydan bu vakit çıkarken görünce nereye gittiğinizi merak ettim" Dedi "Öyle dolaşmaya geldik" Dedim gülerek
"Jennie nerde ?" "Çiçek toplamaya gitti" Dedim gülerek "Sonbaharda mı ?" Dedi şaşkınca, kenardan gelen sesle jimin o tarafa döndü.
Tan onların yanına doğru giderken önüne geçtim. "Gitme!" Diye bağırdım. "Neden ?" Dedi "Hiç, yok birşey" Dedim
"Rose ata binerek hemen saraya git ben geliyorum" "Sende gel" Dedim "Burda birşeyler dönüyor" Dedi etrafa bakarken "Ne dönebilir ki ?" Dedim
"Jennie nerde ?!" Diye bağırdı. Onların olduğu çalılığa doğru yürürken önüne geçtim. Bir anda ona tokat atmamla kafası sağa doğru savruldu.
"B-ben özür dilerim bu kadar hızlı geleceğini düşünmemiştim" Dedim, Jimin bana döndüğümde dudağının patladığını gördüm.
Ona bir adım yaklaşınca geri çekildi. "Jimin özür dilerim" Dedim, jimin kafasını yere eğip dudağını silerken Jennie'ye kaçın işareti yaptım.
Kenardan gelen kurumuş yaprağa basılma sesiyle jimin kafasını kaldırmıştı ki dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
Jimin olayı kavrayınca beni itti sesin geldiği tarafa koştu. Jennie hızla ayağa kalktı. "Aaa jimin sende mi burdaydın ?" Dedi, jimin sinirle bana döndü.
"Gerçekten o it herifin kaçması için duygularımla mı oynadın ?" Dedi, onu böyle görmek canımı yakmıştı. Ayrıca haklı olması da canımı acıtmıştı.
"Jimin-" "Daha fazla konuşup gözümde küçülme" Diyerek ata binip gitti. Jennie yanıma gelip bana sarıldı. "Teşekkür ederim!" Dedi
