Balkonda dışarıyı izlerken arkamdan gelen sesle o tarafa döndüm. "Jimin'i mi düşünüyorsun ?" Gülerek jennie'yi onayladım. Yanıma gelip balkonun korkuluklarına yaslandı.
"Hâlâ Min krallığıyla ateşkes imzaladığımıza inanamıyorum. Yıllar süren bir düşmanlıktı bu" "Sende mutlu olmuşsundur artık Yoongi'yle istediğin gibi ilişkini yaşayabilir"
"Sen birde bana sor. Birbirimizi düşmanken daha fazla görüyorduk. Şimdi bir ton işi var" Dedi gözlerini devirerek
"Jimin'de öyle en son 3 hafta önce gördüm onu, o gün bu gündür hâlâ yanıma gelmedi" "Yazık size..." Lisa yanımıza geldi.
"...biz jungkook'la her gün görüşüyoruz" Dedi sırıtarak "Ne mutlu sana" Dedi ne zaman geldiğini göremediğim jisoo unni
"Unni sen jin oppayı görmüyor musun ?" "Bu aralar fazla görüşemedik hastalarla ilgileniyor" Dedi
Bir süre durduktan sonra ayağımı yere vurdum. "Jimin'i özledim!" Dedim oflayarak
Arkadan gelen gülme sesiyle o tarafa döndüm. "J-jimin" Tüm kızlar gitmişti. Jimin kollarını bağlamış beni izliyordu. Yanıma gelerek yüzümü elleri arasına aldı.
Dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu. "Bende seni özledim" Dedi, beni elimden çekip içeri soktu.
Birlikte yatağın kenarına oturunca tek elini belime diğer elini yanağıma koyarak dudaklarımı öpmeye başladı.
Ellerimi jimin'in ensesindeki saçlarının arasına soktum. Jimin yanağımdaki eliyle belimdeki elini sırtıma götürerek elbisemin bağcıklarını açmaya başladı.
Dudaklarını dudağımdan ayırarak boynuma indi hâlâ elbisemle uğraşırken boynumu öpmeye başladı. Sonunda elbisemin bağını çözünce çıkarıp beni yatağa yatırdı ve üstüme çıktı.
•••••
Yüzüme vuran güneşle gözlerimi zar zor açtım. Etrafa bakınca jimin'in üstünü giyiniyor olduğunu gördüm.
Beni görünce gülümseyerek bana döndü ve dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu. "Günaydın" "Sanada" Diyerek yorganı üstüme sardım.
"İşlerim olduğundan erken gitmeliyim umarım anlayış gösterirsiniz kraliçem" Gülümsedim, jimin bana döndü ve tekrar dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Ondan ayrıldım. "Git artık" Dedim hâlâ gülerken, jimin benden ayrılarak gitti.
Arkasından uzun uzun baktım. Zar zor yataktan kalkıp giyisi dolabımı açtım ve üstüme uygun birşeyler bakmaya koyuldum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Koşarak aşağıya indim. Kızlar hep birlikte oturuyorlardı. Yanlarına giderek oturdum. "Günaydın Rosie" Dedi Jisoo unni
"Günaydın unni" Dedim gülerek "Ne o yüzünden güller açıyor ?" Dedi jennie, kıkırdadım. "Dün Jimin'le görüştüm ya, çok özlemiştim on-" "Rose" Arkamdan gelen sesle durdum.
Yavaşça arkamı döndüm. "Chanyeol" Dedim, bana bakarak güldü. "Sen aynı bir prensese benzemişsin...kasabadan bir anda kaybolunca seni çok merak ettim ufaklık" Diyerek elini kafamın üstüne koydu ve saçlarımı karıştırdı.
"Senin burda ne işin var ?" Dedim "Şifacı olarak geldim" Dedi "N-nasıl ?" "Biliyorsun artık şifacı oldum...ahh doğru ya senin haberin yok"
"Saraya bu yüzden mi geldin ?" "Evet" "Ama jin oppa var" "Herşeye tek bir şifacı yetişemez. Neyse gitmeliyim daha kralla konuşacağım" Chanyeol gidince oturdum.
"Jimin bilerek mi onu getirdi dersin ?" Dedi Lisa, kafamı bilmiyorum anlamında salladım. Jimin'in derdi ne ? Neden Chanyeol'u saraya şifacı olarak getirdi ?
Jisoo unnim bana yaklaştı. "İyi misin ? Rengin solmuş" "E-evet, ben gitmeliyim üzgünüm" Diyip saraya girdim. İçeri girerek jimin'in odasına doğru koşmaya başladım.
Kapıyı çalmadan içeri girdim. Chanyeol'la jimin konuşuyorlardı. "Jimin konuşmalıyız" Dediğimde Jimin Chanyeol'a döndü. "Sonra konuşuruz" Dedi, Chanyeol onu onaylayarak odadan çıkınca yanına gittim.
"Bu da ne demek ?! Onun burda ne işi var ?" "O bir şifacı" Dedi "Jimin jin oppa var o tüm saraya yeter" Dedim
