Kız veranda da, babasının onun için kurduğu salıncakta kendini hafifçe sallarken Baekhyun'un elinde bir tabakla bahçelerine adımladığını gördü.
Yürüyüş yolunu insanlar çiçekleri ezmesin diye yapıyorlardı değil mi?
Neden taş yol yerine yeşile basmayı tercih ettiğini bir türlü anlamıyordu.
Az sonra yanında biteceğini bilmesine rağmen başını geriye yasladı ve kısacık bir mesaj attı sevdiği oğlana. Bildirim sesi bulunduğu yerden bile duyulurken merakla tepkisine baktı.
Jin Ae:
Bahçemden çık.
Çiçeklerimi eziyorsun.
(Görüldü)
Olduğu yerde mesaj geldiğine dair bilgi veren sesle durdu Baekhyun önce. Sonra da bir hışımla telefonunu eline aldı ve mesajı okudu. Beklediğinin aksine anlamsız birkaç kelimeydi. Ona öyle gelmişti yani.
Gezi listesinde Jin Ae adını göremediğinde içine yayılan öfkeyi yeniden hissetti. Ona mesaj atan her kimse neden yalan söylediğini anlayamıyordu. Çünkü hiçbir zaman üstüne gitmemiş, kimliğini açığa vurması için zorlamamıştı. Kendince anlayışlı davranıyordu. Neden bir anda ortaya çıkacak gibi yapıp bundan vazgeçmişti?
Ekrana boş boş bakarken iç çekmekten kendini alamadı. Sonra biri ona seslendi.
"Orada dikilmeye devam mı edeceksin?"
"Huh?"
Gözlerini birkaç kez kırpıştırıp ona seslenen kişinin yüzünü inceledi. Geçen gün onu uyaran kız olduğunu anlaması da uzun sürmedi.
Yeni tanıştığı komşusu işaret parmağıyla dikildiği yerin hemen yanını işaret etti. "Beklemeye devam edeceksen çimlere eziyet etmek yerine şurada durabilirsin."
"Ü-üzgünüm."
Seri birkaç adımda kızın yanına, verandaya yanaştı. "Annem sizin için gönderdi."
"İçeri gelmek ister misin? Birlikte yiyebiliriz."
"Teşekkürler. Ama-"
"Kızım! Kurabiyeler fırın- Ah! Kim gelmiş? Kiminle konuşuyorsun?"
Baekhyun merakla yanına yaklaşan orta yaşlarındaki kadına baktı ve saygıyla eğilerek selam verdi. Birkaç kez onu kendi evlerinde annesiyle kahve içerken görmüştü. "Aah! Baekhyun. Hoş geldin oğlum."
"Merhaba efendim-"
"Efendim falan ayıp oluyor ama oğlum. Teyze de bari."
"Peki Hae Jung teyzecim. Annem bunları sizin için yolladı. Onu vermeye gelmiştim."
"Çok teşekkür ederiz. Gelsene içeri. Kurabiye yapmıştım. Sıcak sıcak yersiniz."
"Yok sağolun ben eve gideyim. Hem işlerim var zaten."
"Ne işin varmış bakayım? Üzüy-"
"Anne çocuğu rahat bırak. Gelmek istemiyor işte." Kız sıkıntıyla annesini dürttükten sonra Baekhyun'a dönmüş ve mahcup bir şekilde gülümsemişti. "Kusuruna bakma annemin. Sen git hadi. Byun teyzeme de çok selam söyle. Afiyetle yiyeceğiz."
Baekhyun ise bu aceleci tavra yanıt dahi veremeden kız annesini içeri iteklemiş sonra da kapıyı yüzüne kapatmıştı. Bir süre daha öylece dikildi oğlan. Sonra da başını iki yana sallayıp kendini toparladı ve geldiği yoldan evine geri döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mochi | Byun Baekhyun
Fanfiction+82...: Ben... Sana biraz kırgınım. *** Gecenin bir vakti gelen mesajın bir hata olduğunu düşündü Baekhyun. Kim ona neden böyle mesajlar atacaktı ki? *Texting