25

494 38 3
                                    

Saudade:

Günaydın. (08.00)

Saudade:

İyi misin diye saçma bir soru sormayacağım.

Büyük ihtimalle başın çatlıyordur çünkü.

Hangi akılla son gün kafa çekersiniz ki zaten? (08.17)

Saudade:

Neyse dırdır etmeye gelmemiştim.

Dün geceyi hatırlamazsın belki diye... 

Senin kim olduğunu hala bilmiyorum. (08.34)

Saudade:

Yani 

bunu dert edinme.

Bunu söyleyecektim.

Evet.

Neyse, yol boyu uyursun sanırım.

Şimdiden söyleyeyim dedim. (08.45)

Jin Ae erkenden kurulduğu otobüsün yavaş yavaş dolmasıyla zonklayan başını arkadaşının omzundan kaldırdı ve gelenleri inceledi. Cebinde titreyen telefonu az sonra Baekhyun'un da arabaya bineceğini haber veriyordu sanki.

"İyi misin?"

"Hı-hı. Ağrı kesici işe yaramaya başladı." 

Gözlerini koridordan çekmeden onun için endişelenen arkadaşını yanıtladığında saçlarında dolaşan parmaklarını hissetti. "Aigo! Gözlerin kan çanağına dönmüş. Hala onu arıyorsun etrafta."

"Şşt. Jongdae bu tarafa geliyor. Sessiz ol."

Choi kendilerine yaklaşan ve durmadan konuşan çocuğa kısacık bir göz atıp başını iki yana salladı. Sonra da arkasına iyice yaslandı. 

"Oğlum biz de parti yapmalıydık ya! Bu fırsatı nasıl kaçırdık?"

"Kampın ilk gününden beri partiliyoruz zaten. Yetmez mi?" Kyungsoo'nun sessiz itirazı diğerleri üzerinde etki yaratsa bile Sehun, Jongdae'nin ortya attığı fikri destekledi.

"Veda gecesi yapmalıydık!"

"Ya tabi. Bir de senin yol boyu dırdırını çekecektik öyle mi?"

"Sıkıcı kişiliklerinizle beni alt edemeyeceksiniz! Baekie senin bana destek veriyor olman lazım tam şu an!" Yakınır şekilde arkasından gelen kısa çocuğa seslenince boş bir "Hıh?" yanıtını aldı Sehun. 

Baekhyun kafasını tıktığı telefondan kaldırmış merakla arkadaşlarının ne hakkında konuştuğunu çözmeye çalışıyordu. Aklı çok başka yerlerdeydi. "Ne o cevap vermiyor mu seninki?"

"Küstürdün mü lan kızı yine?" 

Artık gözle görülür bir şekilde arka kısımlara, Jin Ae'nin oturduğu yere yaklaştıklarından konuşmaları açıkça anlaşılıyordu. Baekhyun gergince etrafı inceledi. Karşı cinsten herkes gözüne şüpheli geliyordu. 

Aslında hepsi değil...

Birkaçı.

Sehun yeniden o koca çenesini açmak üzereyken "Kes sesini!" diye tısladı ve daha etkili olabilmek adına da elindeki yarısı boş şişeyi ileriye fırlattı. Kader ya bu Jin Ae'nin kucağına düşen şişe kızı korkuyla yerinde sıçrattı. Ne olduğunu anlamak için de etrafına bakındığında Baekhyun'un ona mahcup gözlerle baktığını fark etti. Tam yanına gelene kadar da gözlerini üzerinden çekmemiş alt dudağını dişleyerek yakınına yanaşmıştı. "Üzgünüm."

"Ö-önemli değil." Jin Ae gülümseyerek şişeyi geri iade etti. Baekhyun da karşılık olarak sevimli bir ifade takınmış sonra da hızla yerine çökmüştü. 

Kız kilitlendiği andan arkadaşının onu koluyla dürtmesiye sıyrılmış merakla diğerine dönmüştü. "Sonunda iletişime geçtiniz. Gerçek anlamda."

"İşine bak Choi Ran." 

Gözlerini devirip telefonunu kontrol etmiş gelen mesajlara kısaca bir göz gezdirmişti. Baekhyun'un mesajlarda neden bahsettiğini anlayabilmek için kendine fırsat tanıdı. Çok geçmeden de zihnine dolan anılarla çığlık atabileceğini hissetti. Bunu engelleyebilmek adına da eliyle dudaklarını kapattı. "Ne oldu? Kusacak mısın?"

Hala dudaklarını örten eli yüzünden kelimeleri anlamsız ses yığınına dönüştüğünde arkadaşı ayaklanmış onu kendinden uzaklaştırmak için omzundan iteklemişti. 

"Iy! Git başka yere kus. Üzerime kusarsan seni gebertirim!"

"Kim kusuyor? Kim kusuyor?"

Arkadan gelen tanıdık sesle oturduğu yere biraz daha gömüldü. Choi Ran'ı da kolundan tutup aşağı çekiştirdi. "Kusmuyorum gerizekalı!" 

Yanına çökmek üzere olan arkadaşı gereksiz yarattığı gerilimi sırıtarak geçiştirdi. Dizini yasladığı yerden destek alarak da az önce Dae'nin sorduğu soruyu yanıtlamak adına havaya yükseldi. "Tamam, tamam. Yanlış alarmmış."

"Tanrım!" 

Jin Ae'nin dinmek üzere olan baş ağrısı yeniden şiddetlenirken kucağında yumak olmuş hırkayı yüzüne bastırdı. "Kızdın mı bana?"

"Senden nefret ediyorum."

"Ben de seni seviyorum güzelim. Hadi şimdi Baekhyun'a cevap verelim." 

"Choi Ran!"

"Tamam! Sessizim." 

Jin Ae'nin parmakları arasında gevşekçe duran telefonu kaptığı gibi aldı ve mesajlarda ileri geri yaptı. Dün gece yaptığı aramayı fark ettiğindeyse şaşırmadı. Çünkü olayı planlayan kendisiydi. 

Arkadaşının biraz iteklenmeye ihtiyacı vardı.

Onu düşünüyordu.

:)

Mochi | Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin