Mochi | Byun Baekhyun

23

Saudade:

Kampın son günü 

ve ben seni bulamadım.

Jin Ae:

Aramadın ki.

Saudade: 

Aradım. 

Gerçekten.

Etrafa kulak kesildim.

Ama adın bir kere bile geçmedi.

Bana yalan söyemedin değil mi?

Adın konusunda yani.

Jin Ae:

Söylemedim.

Sana asla yalan söylemem.

Saudade:

Gerçekten mi?

Jin Ae:

Gerçekten.

Saudade:

Seni görmek istiyorum. 

Hem de çok.

Jin Ae:

Beni sevmeni istiyorum.

Hem de çok.

Saudade:

Keşke buna verebileceğim güzel bir cevabım olsaydı.

Seni mutlu edebileceğim bir tane...

Jin Ae:

Beni mutlu mu etmek isterdin?

Saudade:

Evet, sen...

Beni mutlu ediyorsun.

Yani,

etrafta beni düşünen birilerinin olması 

doğrusunu söylemek gerekirse 

harika hissettiriyor.

Jin Ae:

Şu an mutluyum.

Senin sayende.

Saudade:

Yüz yüze tanışmış olsak

belki de daha çok mutlu olabilirdin.

Jin Ae:

Korkuyorum.

Saudade:

Neyden?

Seni terslememden falansa 

beni tanımış olman lazım.

Bazen kaba biri olabilirim ama

kötü biri değilim.

Öyle bir şey yapmam.

Jin Ae:

Beni tersleyeceğini hiçbir zaman düşünmedim.

Öyle bir şey yapmayacağını biliyorum.

Çiçek verir, bana gülümserdin büyük bir ihtimalle. / Mesajı sildiniz.

O kıza yaptığın gibi. / Mesajı sildiniz.

Saudade:

Sildiğin mesajları gördüm.

Kıskandın mı? 

😏😏

Jin Ae:

Kıskanmadım dersem ne kadar gerçekçi olur?

Saudade:

Unicornlar kadar.

Jin Ae:

Yixing duymasın.

Saudade: 

Demek onu tanıyorsun...

Neyse konu dağılmasın.

Kıskandın yani :))

Jin Ae:

Neden sana açılan birine çiçek vermeyi tercih ettin?

Reddettiğini duydum.

Hem de buna rağmen?

Saudade:

Çünkü biri yüzüme üzgün üzgün baktığında

kendimi kötü hissediyorum.

O an etrafta en iyi çözüm yolu 

çimenlerin arasında bana gülümseyen bir papatya oldu.

Jin Ae:

Karşına çıktığımda bana paptya verme.

Ya da herhangi bir çiçek.

Saudade:

Neden?

Jin Ae:

Çiçeklerin dalında güzel olduğunu savunanlardanım.

Vazoda değil,

ya da kitap, defter arasında.

Bu beni üzer o yüzden.

Saudade:

Belki de sana çiçek vermeme gerek kalmaz.

Jin Ae:

Haklısın.

Karşına çıkmam belki de.

Neyse.

Benim gitmem lazım.

Hoşçakal.

Saudade:

Dur. Gitme.

O yüzden dememiştim ki...

Anlamadın.

Hey!

Jin Ae!

Gittin mi?

Gittin.

Tamam.

Görüşürüz?