Jungkook arabadan kendini attığın da Taehyunga seslendi.
"Taehyung, Taehyung, çabuk!"
İkiside arabadan indiğim de önlerinde ki aracın arkasına saklandılar. Nefes nefese oturdukları yerde bekliyorlardı. Taehyungun elleri titrerken jungkook kafasını kaldırıp Han'a baktı.
Han ise sigarasını yakmış olduğu yerde silahının şarjörünü değiştiriyordu.
Jungkook çantadan çıkardığı kurşun geçirmez yeleği taeye uzattı."Taehyung, tek şansımız savaşmak. Savaşmak zorundayız. Ateş edebilir misin?"
"galiba"
"kurşun geçirmez yelekleri giyelim."Silahlarınıda kontrol ettiklerinde jungkook söze girdi.
"burada kal, karşı tarafa geçeceğim."
"ne yapacaksın?"
"birlikte kalmamız, onun işine yarar"
"jungkook!"Jungkook arabanın köşesine geçti. Karşıdaki arabayı gözüne kestirdiğin de koşmaya başladı. Arabaya yaslandığın da ise kocaman Gözleriyle derin bir nefes aldı.
Han'a bakmak için kafasını biraz uzattığın da mermi sesleri metalle buluşuyordu. Jungkook hızla geri çekildiğin de tae durumu fark etti.
Han yavaşça jungkooka gidiyordu ve ateş etmeyi bırakmıyordu. Taehyung ona doğru ateş ettiğin de Han direk kendini bidonların arkasına attı. Taehyungu hesaba katmamıştı.
Jungkook nişan almış bir şekilde han'ın çıkmasını beklemeye başladı. Taehyungun ise nefesi düzensizdi.
Han tam çıkacakken İkiside sıkmaya başladı. Taehyung mermiyi değiştirirken jungkook duruşunu bozmamış ona odaklanmıştı.
Birden saklandığı yerden çıkan Han, jungkooka sıkmaya başladı. Jungkookun tek bir mermisi bile isabet ememişken Han onu can yeleğinden vurdu.
Taehyung jungkooku görür görmez yerinden çıkıp ateş etmeye başladı. Hiç bir yere saklanmadan karşısında ki Han'a sıkıyordu.
"orospu çocuğu!" diye bağırdı Taehyung
Han ise tek bir mermi ile Taehyungun kolundan vurdu. Tae acıyla yere düştüğün de Han ona doğru yürümeye başladı. Nişan aldığın da yerde yatan Taehyungu taramaya başladı.
Jungkook yerden kalkıp bağırmaya başladı.
" HAYIR! "
Silahını alıp ona doğru koşarken Han onada nişan aldı. Sıkacağı sırada merminin hepsini boşaltmıştı. Bunu fark ettiğin de kaçmaya başladı ama jungkook onu omzundan vurmuştu.
Bağırarak saklandığı yeri taradı jungkook. Mermisi bittiğin de ise Taehyungun yanına gidip yerden kaldırdı onu.
Taşımaya çalıştı, boş bir dükkana girdiler. Yere ottutturdu onu. O kadar çok korkuyordu ki çenesi titriyordu. Taenin üzerinde ki yeleği çıkarttı. Göğsünde onlarca mermi izi vardı.
"sikeyim"
"nefes alamıyorum" tae
"iyi misin?"
"jungkook?"
"efendim"
"yalnız değilim, artık yalnız değilim. Şimdi yalnız kalmak istiyorum."İkisininde deli gibi sesi titriyordu. Jungkook yerden silahını alıp kapıya ilerledi. Gözleri Han'ı arıyordu. Bulduğun da ise arabaya yaslanmış sigarasını içmekle meşguldü.
Jungkook sıkıca silahını sıktı. Göz göze geldiklerin de ise hızla Taehyungun yanına döndü.
"Taehyung, kalk dostum!"
....
"Taehyung, TAEHYUNG!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Time To Hunt - Liskook
Action"명심해, 어디에 있든 벗어날 수 없어" "Aklınızda bulundurun, nerede olursanız olun kaçamazsınız."