~Han~
Eski püskü bir depoda karşısında kulağı patlamış adam oturuyordu. Bir eli kulağın da diğer eli ise içtiği sigaradaydı.
Ağzında ki dumanı üfleyip konuşmaya başlamıştı.
"bence ben...."
Depoyu silah sesi inletirken ölü bedeni yere düşmüştü. Duvara sıçrayan kan lekeleri alışıldık birşeydi. Oturduğu sandalyeden kalkarak oradan uzaklaştı.
O sıra telefonu çaldığın da aramayı cevapladı.
"kumarhaneye silahlı soyguncular baskın yaptı. Neyse ki ana kasayı açmadılar, sadece bozdurma yerini soydular."
"yani?"
"ancak o göt herifler kamera kayıtlarını almış."
"kayıtlar mı?"
"vip insanlarla yaptığımız anlaşmaların kayıtları, vıp kişilerin listesi ve para aktarma kayıtları da orada var."Çıkışa doğru yürürken öylece dinliyordu Han.
"patronlar deliye döndü."
"anlıyorum"~jungkook~
"lisa evi ziyaret edecekmiş"
"yani gece ailesinin evinde kalıp ertesi gün adaya mı geçeceksiniz?" jm
"yarın buradan kaçarız, sende bizimle gel"
"şimdi gidemem benden şüphelenirler. Bir ay daha durup vakti gelince çıkacağım." jm
"iyi olacak mısın?"
"bir ay içinde annemle buradan gideriz" jmElimde ki hazırladığım çantayı ona fırlattım.
"al senin payın, say bakalım"
"saymaya gerek yok" jmDiğer para dolu çantaları bagaja yükleyip son kez dükkana baktım. Arabanın yanına geldiğim de ise jimin çocuklarla konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Time To Hunt - Liskook
Action"명심해, 어디에 있든 벗어날 수 없어" "Aklınızda bulundurun, nerede olursanız olun kaçamazsınız."