"aklını peynir ekmekle mi yedin?" "sorun ne?" jk "ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Orayı çeteciler işletiyor." "ufak çaplı adamlar" jk "öldürsen de bu işe gitmek istemiyorum"
Taehyung da birasını masaya koyup konuşmaya dahil oldu.
"dostum, senin için her yeri seve seve soyarım ama kumarhane olmaz" tae "bize dolar lazım, sadece kumarhanelerde ve bankalarda çok sayıda dolar var" jk
Bağırarak araya girdiğimde jimin suratını sıvazlıyordu.
"o zaman banka soy! Banka soyarak hapsi boylarız" "sessiz olun.." tae "bankalara kıyasla kumarhane daha kolay ve yasa dışı işletme. Polislerle uğraşmayacağız." jk
Sinirle nefes alıp arkama yaslandım. Tae ise konuşmaya başladı.
"öyle bir yeri soymak için tabancadan fazlası gerekir" tae "aaahyy ciddi olamazsın! Otomatik silah ve pompamı? Ben çözerim. Hapiste biriyle tanıştım, silah tüccarı"jk
Hala akıllanmamıştı, bu sefer söze ben girdim.
"lanet olsun jungkook, hapiste vakit geçirince gerçeklik algın boku yemiş. Kendine gel, git poligonda birkaç el atış yap." "lisa.. Ben ciddiyim. Uzun süredir hapishanede bunu planladım. Son kez bana güven ve bu işe gir." jk "siktir, jungkook, geçen seferde aynısını söylemiştin. Son defa büyük bir vurgun. Bak başına neler geldi. Üç yılını kaybettin! Daha ne kadar kaybetmen gerek?" "artık kaybedecek bir şeyimiz yok." jk
~jungkook~
"Lisa" "o hayalimi... Asla yitirmek istemiyorum" "... lütfen bana son defa güven" "... bu işi başarabiliriz" "... üçümüz adaya gidip yeni bir hayata başlayabiliriz."
~lisa~
Camın köşesine oturmuş dışarıyı izliyordum. Hala dünkü konuşulanları düşünürken yanıma Taehyung geldi.
"niye sabah sabah iç çekiyorsun? Neye karar verdin?" tae "sen?" "ben varım.... Jungkooka borçluyuz. Bize zaman kazandırmaya çalışırken yakalanmıştı. Bizim için üç yılını yaktı. Bunu çok istiyor, onun iyiliği için yapacağım" tae "onun iyiliği için onu bu işten vazgeçirmemiz gerek. Bunu asla yapmayacağız demiştik. Ayrıca bu kuyumcu soymaktan çok farklı. Bu çılgınlık!" "kesinlikle" tae "ne?" "o hapisteyken biz üç yıl yaşadık. Hayatlarımız hiç değişti mi? Daha da boktan bir hal aldı. Tüm birikimimiz boşa gitti. Sabıka kaydı yüzünden işe giremiyoruz,yakında kirayı ödeyemediğimiz için evden atılacağız. Jungkook ve benim dönebileceğimiz bir ailemiz yok. Hiçbir şeyimiz yok. Bu yolda devam edersek değişen hiçbir şey olmayacak " tae
Dışarıda ki insanlara baktım. Varillerin önünde ateşle uğraşıyolardı.
"boş gezenin boş kalfası olacağız. Ama bu işi başarırsak insan gibi yaşayabiliriz. İnsana gibi lisa" tae "amına koyayım ya, yapalım şunu" "cidden mi?" jk
Sesin geldiği yere döndüğüm de jungkook duvara yaslanmış bize bakıyordu. Kafamla onayladım.
"ciddi misin?" "evet, ciddiyim. Hadi kafalarını kıralım."
Dediğime gülerken elimde ki şişeyi kafama dikledim. Belki bu cehennemden çıkış yolunu bulabilirdik...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
