Time To Hunt - Liskook

0,8 Veda

~lisa~

Annem bardaklara çay koyarken hepimiz bir arada oturuyorduk.

"daha yeni geldin, gitmek zorunda mısın lisa?"
"bu yer hepimiz için küçük geliyor."
"nihayet 2 sene sonra seni görüyorum."
"sadece sizi koruyorum anne. Aniden gidersem üzülmezsiniz."
"düşünceli bir kızım olduğu için çok mutluyum."

Babam, annemin dediği şeye gülerken   kapının ağzına oturmuş bardakla oynuyordum.

"ne kadar kalacaksın?"
"en az iki yıl"
"ne, iki yıl mı dedin?"
"çabucak geçer baba, gidip bolca para kazanacağım."

Jungkook gözünden akan yaşı silip arkasına yaslandı. Taehyung ise öylece bizi izliyordu.

~jimin~

Batmaya çalışan güneş sokakları aydınlatırken kumarhaneye gidiyordum. Birden telefon çalmaya başladığın da kapşonumu düzeltip aramayı cevapladım.

"selam jungkook"
"jimin, her şey yolunda mı?" jk
"işe gidiyorum, çok gerginim"
"sakin kal dostum. Bir durum olursa beni ara." jk
"mekana geldim, sonra konuşuruz"
"tamam" jk
"dikkatli olun"
"ara beni" jk

Kumarhaneye girdiğimde beyaz ışıklı dar koridorda çalışan odasına yürüyordum. Diğerleri üzerlerine gömleklerini giyerken sessizce dolabımı açtım.

"selam jimin"
"selam"
"dün geceki soygunu duydun mu?"
"evet"
"ayrıntıları duydum, bu nasıl olur lan"
"değil mi?"

Kahve ceketi üzerime geçirdiğim de kapının ağzında bekleyen adamlardan birisini gördüm.

Bütün çalışanlar dar koridorda yürürken onlar arkamızdan geliyordu. Yanımda ki kilolu çocuğa yaklaştım.

"dün sende yoktun, değil mi?"
"evet"
"iyiki burada yoktuk, yoksa boku yiyebilirdik."

Kafasını hayır anlamında salladığında diğerleri ile birlikte sağ tarafa girdiler. Ben ise tek başıma kalmıştım. Dümdüz devam ederken arkamda ki bana seslendi.

"hey, nereye gidiyorsun?"
"lavaboya gidiyorum. Hemen dönerim"

Lavaboya girdiğim gibi yere çöktüm. Lanet lavabonun ışığı bile doğru düzgün yanmıyorken sinirle saçlarımı karıştırdım.

.....

Korumalar hala jiminin çıkmasını bekliyorlardı ama birisi dayanamayıp söylenmeye başladı.

"niye çıkmıyor bu?"
"git ve kontrol et"

Diğeri hızla lavaboya girdiğin de sertçe kapıyı açtı.

"hey"

Adam bütün kapıları açıp baktığında koşarak diğerinin yanına geldi.

"ne oluyor lan?"

Hızla pencereden dışarı baktığında ise  jimin koşarak kaçıyordu. Adamın tek yaptığı arkasından bağırmak oldu.

"orospu çocuğu, kaçma, kal orada"

Jimin o kadar hızlı koşuyordu ki ara sokaklardan geçerken yere düştü. Diğer tarafta jungkook ve Taehyung kapıda beklerken lisa ailesi ile vedalaşıyordu. Taehyung konuşmaya başladı.

"onu kıskanıyorum" tae
"ben de" jk
"bir aileye sahip olmak...." tae
"evet?" jk
"ebeveynlerinin olması nasıl bir şey?"tae