5.Bölüm: İhaneti hissetmek

9 2 1
                                    

            5

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

            5.Bölüm: İhaneti Hissetmek

⭐️⭐️⭐️

Akın buradaydı.

Ve kantin kapısından girdiğimiz anda konuştuğu bir öğrenciye bakmayı kesmişti. Gözleri bizden tarafa dönüp Selen'le kesilince suratında buruk bir tebessüm belirmişti. Az önce ölü gibi bakan gözleri Seleni görümce parlayıvermişti. Yanında olduğu çocuğa bir şey demeden bize doğru yürümeye başladığında kalbimin atış hızının hızlandığını hissettim. Bize gerçekten ne yaptığımızı ve nelere mâl olacağını en iyi biçimde hissettirecek olan kişiydi. Özellikle Selen için bu bir yıkımdı. Gözlerimi Akının üstünden çekerek Selen'e döndürdüğümde, yanımda şaşkınlık ve endişeyle Akına bakıyor ve yanına ulaşmasını hiç istemiyor gibiydi. Gözlerindeki bakış bize bir çok şey anlatıyordu: aşk, pişmanlık, korku, endişe. Bunun bu kadar zor olacağını biliyor muyduk?

Akın yanımıza ulaştığında, bize bakmadan direk Selen'e doğru yürüyerek onu sıkıca sarmalamıştı. Zor günler yaşıyordu ve tesellisini sadece onda bulacağını düşünüyordu. Ona, az önce gördüğümüz, tüm güçlü duruşlarını bırakarak tabularını indirerek sarılmıştı. Ya da sarıldığında tüm tabuları inmişti. Ne fark ederdi ki? Her iki durumda da yıkılmıştı ve çaresini en olmayacak kişide arayarak bizim kalbimizin parçalara bölünmesine sebep oluyordu.

"Selen, çok kötüyüm." Akın, yüzünü Selen'in boynuna kapatarak cılız bir sesle konuşmuştu. İşittiğimiz bu ses beni tepeden tırnağa titretmişti. Elifin cansız bedenine bakarken bunları yaşayacağımızı, canımızın bu kadar yanacağını hiç düşünmemiştik ki. Selen, akının ona böyle seslenişine karşılık gözlerini sımsıkı kapayarak titreyen parmaklarını Akının omzuna yerleştirmiştim. Akına böyle karşılık vermesi uzun zaman almıştı. İçinde muhtemelen bu yaptığı haraketin ne kadar adice olduğunu tartıyordu. Ve sonunda dayanamayarak kollarını dolamıştı. Şu an kim bilir nasıl hissediyordu?

"Elif üç gündür ortada yok. Ona bir şey olacak diye korkuyorum." Akın, belli bir müddet sonra kollarını Selenden çektiğinde ona çaresiz bir bakış atarak söylemişti sözlerini. Selen ona üzgün olduğunu belirten bir bakış attığında, akının yüzü daha da düşmüştü, özellikle Selen'in ağzından onu teselli edecek cümleler duymak istiyor gibiydi. Selen ne diyebilirdi ki? Akın, Ne beklemişti ondan? Geri dönecek, sen hiç merak etme? Selen dönmeyeceğini biliyordu. Bu, teselli cümlesini kurmak hem onu yaralayacak hem de Akına boş umutlar kazandırmış olacaktı.

Ortamda derin bir sessizlik sürerken Akın, varlığımızı yeni hatırlamış gibi gözlerini Selen'in üstünden çekerek bu sefer bize dikmişti. "Peki siz, yakındınız diye biliyorum. Şu üç gün içinde ondan hiç haber aldınız mı?" Akının sorduğu bu soruyla kalbimdeki ritmin yavaşça hızlandığını hissettim. Ama bu hissi göz ardı etmeye çalışarak kafamı bütün kötü düşüncelerden arındırdım. Daha inandırıcı olmak için her ayrıntıyı o an kafamdan yok etmem gerekiyordu. Ses tonumda hissettiğim telaşlı tınıyı yok etmeye çalışarak boğazımı temizledim.

Masum Değiliz  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin