8.Bölüm: Yalanlar

6 2 3
                                    


Önceden

"Bu yalanının sebebi neydi, bugün nerdeydin Beren?"

⭐️⭐️⭐️

"Sana herhangi bir yalan söylemedim ve ya söylemedik." Derken gözleriyle iletişime geçiyor söyleyeceğim yalanı düşünüyordum. Bir müddet bekledikten sonra artık bir şeuler söylemem gerektiğini hissettiğimde tekrar konuştum.

"Ben onların yanına sonradan gittim. Seninle ben gitmeden evvel konuşmuş olmalı." Özellikle Gözlerimi gözlerinden kaçırmayarak yalanımın inanılırlık seviyesini yükseltmeye çalışıyordum. İşe yaramış olacak ki Yağız bir süre bana baktıktan sonra ikna olmuş vaziyette kafasını onaylar anlamda sallamıştı.

"Bize neden böyle yaklaştığını anlamıyorum, niye bu kadar şüphecisin?" Derken ona anlamayarak bakmıştım. Yağız bana biraz baktıktan sonra yutkunarak geri adım atmıştı. Bu haraketi beni içten içe gülümsetirken bunu dışıma yansıtmıyordum.

"Son zamanlarda garipsiniz çünkü beren." Dediğinde bu cevabı beklemediğim için bir an irkilmiştim. Ben konuyu uzatmayacağım düşünecekten bu cümleyi kurmuştum. Ne cevap vereceğimi bilemeden bir süre durakladım.

"Sınav stresinden olsa gerek bu yol fazla gerginiz." Derken bulabileceğim en mantıklı bahaneyi söylemiştim. Bugün için bu kadar beyin aktivitesi benim bünyeme fazlaydı.

"Öyle olsun bakalım." Bir müddet beni yoğun bakışlarıyla izledikten sonra yavaşça mutfaktan çıkmıştı. Onun gitmesiyle birlikte üstümdeki bütün yüklerden arındığımı hissettim. Okul, dışarısı, sokaklar.. bunlar yetmiyormuş gibi bir de evimde bu sorunla uğraşmak beni çok fazla yormuştu.

Bir müddet mutfak masasında oturduktan sonra aniden ayağa fırladım.  Aklıma gelen şeyle telefonumu elime alırken hızlı olmaya çalışıyordum. Hemen Selen'e olanlarla ilgili bir bilgilendirme mesajı çekmiştim. Yağız için Belli olmaz ve hemen Selen'e sormak isteyebilirdi.

Annemin içerden bana nerde kaldığıma dair gelen bağırtılarından sonra mutfakta gereğinden fazla kaldığımı fark ederek hemen suları hazırlayarak salona yürümüştüm. İçeriye elimde tepsiyle girdiğimde ilk olarak etrafta yiğiti aramıştım. Ortalıkta gözükmüyordu.

"Yiğit abi nerede?" Derken annemle göz göze gelmiştik. Bana bir müddet baktıktan sonra boğazını temizleyerek konuşmuştu. "Acil telefon gelmiş, gitti."

Ben de biraz onların yanında oturduktan sonra izin isteyerek odama çekilmiştim. Bugün bu kadar aksiyondan sonra beynim gerçekten bir şeyleri kaldıramaz duruma gelmişti.

Üstümü hızla değiştirip yatağa kendimi attığımda nerdeyse hissettiğim rahatlık hissiyle ağlayacaktım. Bugün birçok kez bunu dilemiştim. Keşke, yatağıma atlayıp yorganı kafama kadar çeksem, diyerek çok fazla hayal kurmuştum içimden. Ama olmamıştı, tüm hayatım boyunca aynısı olacağı gibi. Artık sadece o rahatlık hissini özleyecektim. Önceden sadece bir genç kızın dertleri ne ise onlardı tüm sıkıntım. Aşk, okul, sosyal hayat.. ama artık bir genç kızı aşan sorunla karşı karşıyaydım.

Katil olmuştum, bitiktim.

Şimdi düşünüyorum da keşke bu gecenin sabahında uyandığımda her şey bir rüya olsa ve annemin deneme sınavımla ilgili şikayetlerini dinlesem. Önceden bu yaşandığında öleceğimi sanırdım. Fakat artık hayatın o kadar dibine gömülmüştüm ki bu ufak sorunları mumla arar vaziyete gelmiştim.

Artık ne o masum kızdım ne de ergen. Artık dibine kadar suça bulanmış bir mahkumdum. Elif arkasında gözü yaşlı bir anne, abi, aile belki de arkadaşlar bırakmıştı. Ve tüm o gözyaşının sebebi olduğumu bilmek beni çok aşağılık hissettiriyordu. Evet, hem kızlarını öldürüp hem de bizi bulamamalarını sağlamak için olaya intihar süsü veriyorduk. Adiydik, hem de en kötüsünden.

Masum Değiliz  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin