20. (Final)

122 12 4
                                    

"Hey! Polly! Tatlım oraya giremezsin.."

Niall'a bakıp gülmeye başlamıştık.

"Kızın mı var derdin var .."

Diyerek ayağa kalktı ve koşarak bahçenin diğer tarafına gitti.

"Evet mangal hazır etleri getirir misin hayatım?"

Zayn ve Liam'ın konuşmasına şahit olmuştuk.

"Bunlar birbirlerini nasıl buldular?"

Diyen kollarının arasında oturduğum adama baktım.

"Bilmiyorum Lou.."

" her neyse"

Aniden ayağa kalktı.

"Seni bi kaç dakikalık alabilir miyim?"

Elini tuttum ve olumlu kafa salladım. Bahçede yürümeye başladık ama Louis aniden durdu.

"Ne oldu?"

Karşıya bakıyordu ve bende döndüm.

Kırmızılar içinde bir masa.. ağacın altında ve ağaca bağlanmış bir sürü kırımızı tüller vardı.

Her yerde kırmızı güller vardı. Bir anda çalan slow müzikle Louis'e döndüm.

Dizlerinin üstündeydi.

"Harry..."

"Geceleri uykun kaçtığında benimle aynı tavana bakar mısın?
Her günü, her saati, her saniyeyi seninle beraber geçirmek istiyorum!"

"Sonsuza dek seni hiç yalnız bırakmamaya izin verir misin?"

Aniden ona sarıldım. Yüzüğü takınca herkes buraya toplandı. Hayatımda görüğüm en güzel manzaraydı.

—-

"Hayır! Gidilmiycek!"

"Bir kerede benim istediğim olsa olmuyor dimi?!"

"Olmuyo?! Normal şeyler istemiyorsun!"

Şaşkınca ikiliye baktık.

"Hey size neyi bölüşemiyorsunuz?"

"Dawson denen herifin doğum günüymüş.. Zayn'de oraya gidecekmiş.. ama gidemeyecek çünkü izin vermedim"

"Madem öyle Neden beraber gitmiyorsunuz? "

Diye konuştuğumda ikiside bana baktı.

"O adamdan hoşlanmıyorsan sevgilinle beraber git Liam"

Louis konuştuğunda sırıttılar.

Zayn ve Liam, Louis ve Ben beraber kalıyorduk.

Haliyle Niall ara sıra uğruyordu.

—-

"Günaydın.."

Sesle karşımdaki adama baktım.

"Şu kapıyı aç artık!"

"Sen yine mi tersinden kalktın?!"

Niall'a kötü kötü baktım.

"Hadi Dükkanı aç artık Niall çenen değil elin çalışsın.."

Dememle kapıyı açtı. Dükkanı genişletmiştik ve iyi olmuştu .

"Günaydın size çörek getirdim.."

Harry içeri girince tebessüm ettim.

"Sende gelmesen çok vasatız yani.."

Masadaki kalemi boş konuşan Niall'a fırlattım.

"Hiç değişmemiş bu.."

Harry yakınımda durup dudağımı öptüğünde bize bakan Niall'a bir kalem daha attım.

"Ne var? Güzel görünüyorsunuz.."

Gülmeye başladık.

—-

"Saat 2'ye geliyor. Polly'i okuldan almalıyım size afiyet olsun.."

Diyerek Niall masadan kalktı hep bir ağızdan görüşürüz dedik ve Oturduk.

"Kırk yıl düşünsem aramızdan ilk Niall evlenecek deselerdi inanmazdım."

Louis konuşunca güldüm.

"Harry?"

Louis'e döndüğümde bana tebessüm etti.

"Efendim?"

Uzun süre konuşmayınca bana bakmaya devam etti.

"Yanımdayken bile seni özlemem normal mi?"

Gülümsedi.

"Normal.."

Elini sıkıca tuttum.

—-

"Ben oynamıyorum zayn mızıkçılık yapıyor.."

Liam ayağa kalktı ve kollarını göğsünde birleştirdi.

"Daha çok sen yapıyormuşsun gibi geldi bana.."

Aniden kahkaha atmaya başladık. Zayn Liam'ın elinden tuttu masaya oturduk.

"Eğlence için oyna Liam kazanmaya odaklanırsan asla mutlu olamazsın.."

Louis'in konuşmasıyla beraber çayı önlerine koydum. Aniden beni çekip kucağına oturttu.

"Partnerim olur musunuz?"

"Seve seve.."

Dediğimde yanağımı öptü. Bize bakan iki çift göz ile karşılaşınca güldük.

—-

"Mutluluk herkesin farklı yerlerde bulduğu bir kavram. Kimisi denizin maviliğinde, kimisi sevgilinin omzunda kimisiyse bir çocuğun gülümsemesinde mutluluğu buluyor.

Mutlu olmanın zorluğu mutlu kalmanın zorluğundan belki de daha az. Ancak bir kez yakaladı mı insan mutluluğu hiç bırakmamak için direniyor. Şimdi ben gözlerinde bulduğum bu mutluluğu ömür boyu sürdürmek niyetindeyim.

Mavinin tonunun bu kadar güzel, yeşillerin bu kadar berrak ve kırmızıların bu kadar canlı olduğunu bilmezdim, senden önce. Senden önce mutluluğun tüm bu renklerden geçtiğini bilmedim. Seni sevmeden önce mutluluk nedir bilmezdim."

"Aww Louis..."

Herkes bir ağızdan konuşunca gülümsedik.

"Sen çok iyi bir eşsin hayatım"

Sarıldığımızda herkes aww sesleri çıkarmıştı.

"4. Evlilik Yıl dönümümüz kutlu olsun.. "

"Sen hayatıma girdiğin andan beri öyle mutluyum ki...Bugün nefes aldığım için mutluyum. Senli günlerin mutlulukla bir ilgisi var."

Sımsıkı Sarıldık. Her zaman beraber olacaktık. Belki beraber ölecektik.

"Durun durun!"

Niall'ın sesine bir anda döndük.

"3. Kez baba oluyorum!"

O anda yine hep beraber sevindik.

İnsanlara sorarsanız çoğu güzel duygunun aşk olduğunu söylerler. Hepimiz aşık olmak, aşkımıza karşılık alıp mutlu olmak isteriz.

Tarih boyunca insanlığın en kişisel konularından biridir aşk. Mutluluk da getirir acı da ama ne olursa olsun aşık olmaktan alamayız kendimizi.

Bazen duyguları paylaşmak, neler hissettiğini açıklamak zordur. Hele de bu duyguların kaynağı aşk ise...

THE SUNFLOWERS (larry)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin