"E bana günaydın yok mu?"
Karşımda duran çocuğa ters ters bakıyordum.
"Loui?"
Çatalı bıraktım.
"Louis"
Dediğimde bana güldü.
"Birileri değişmemiş"
Nefes verdim.
"Başımı belaya sokmada ne halt edersen et"
Nefes verdi masaya oturdu.
"Konuşmamız lazım desem?"
Dediğinde aniden ona baktım.
"Konuşmamız lazım diyorsan orada batak vardır.. ben yokum şimdiden söyleyeyim"
Seslice ofladı.
"Ya oğlum sen lazımsın bana acilen.. ne olur bi iki kere yardım istediysem.."
"Olmaz diyorum ya, Olmaz.. yapamam"
Anidem ayağa kalktım.
"Ben yemin etmiştim bir daha olmayacağına asla olmaz "
Nefes verdi.
"Ciddi bir durum olmasa ayağına gelip yalvarmak benimde hoşuma gitmiyor tabi!"
Karşısına yeniden çöktüm.
"Bana bak! Ben bi bok istemiyorum"
"Ne bu ses..Ooo jason!"
Zayn'e döndüm.
"Oldu olucak velayetini üstüne al sende kurtul bende!"
Deyip kapıya yürüdüm.
"Ne diyo bu yine, tersten kalkmış?"
Ofladı Jason ve Zayn'e onun yüzünden olduğunu anlattı.
"Aptal değilim ne yaptığımı biliyorum."
Dedim ve evden çıktım sinirler ne ara işe geldiğimi anlamamıştım.
"Günaydın"
Sesi duymamıştım bile.
"Louis?"
Aniden döndüm.
"Günaydın Niall"
Omuzlarını silkti.
"Biraz sinirim bozuk"
Ses çıkardı.
"Şey dün iyidiniz. "
Elimle boşver işareti yaptım. Yerime oturdum ve gözlerini tek noktaya odakladım.
Etraftaki sesleri dinliyordum. Niall'ın ıslık sesi, masayı silmesi,eşyaları yerleştirmesi.
Kapının zili..
Aniden kafamı kaldırdım. Kapıya baktım. Tebessüm ettim.
Gazeteye geri gömüldüm.
"Görmemiş gibi mi yaptın bana mı öyle geldi?"
Omuzlarımı silktim.
"Biraz öyle oldu ne yapalım.."
Tebessüm etti.
"Ben çıkmalıyım görüşürüz sonra.."
Deyip kapıyı açtı. Jason karşısında duruyordu.
"Selam "
Jason Konuştuğunda, bir bana birde Jason'a baktı.
"Sorun yok iyi günler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE SUNFLOWERS (larry)
Fanfictionİnsanlara sorsanız çoğu en güzel duygunun aşk olduğunu söylerler. Hepimiz aşık olmak, aşkımıza karşılık alıp mutlu olmak isteriz. Tarih boyunca insanlığın en kişisel konularından biridir aşk. Mutluluk da getirir acı da ama ne olursa olsun aşık olma...