*Herkes bir süreliğine ne olduğunu anlamaya çalışırken donup kalır.*
Dylan: Cedric kusura bakma ama fazla uzamıştı bende buna son verdim.
Cedric: Yok canım ne kusuru. *Demesiyle Dylan'ın yüzünü yumruklamaya başladı.*
Sen: Cedric!! Cedric dur yapma.! Öldürüceksin çocuğu.! *Cedric o kadar sinirliydiki dediklerimi duymuyordu bile.* *Diğer yandanda Ron, Draco ve Harry Cedric'i tutmaya çalışıyordu.*
Sen: VANİLYAM.!! *Diye bağırmamla Cedric bir anda durdu ve bana baktı.* *O zaman o kadar korkmuştumki gözümden yaşlar akmıştı.*
Cedric: Bebeğim ağlıyorsun. *Bana yaklaşarak*
Cedric: Ağlama lütfen.
Sen: Cedric sen de dur lütfen.
Cedric: Durdum hadi gidelim.
Sen: Cedric çocuğu ne hale getirdin burada durmalıyım.
Cedric: Hayır (İsmin) burada durmayacaksın.!
Sen: Bak Cedric. Dylan'ın beni öpmesi hataydı o bunu nasıl düzeltir bilmiyorum ama senin de Dylan'ı dövmen hataydı şimdi senin hatanı düzeltmek için burada kalmalıyım.
Cedric: (İsmin)
Sen: Dylan iyileşene kadar.
Cedric: Tamam ben gidiyorum görüşürüz bebeğim.
Sen: Görüşürüz vanilyam. *Cedric gider.*
Sen: Evet millet oyun bitmiştir herkes gidebilir. *Hepsi duraksar ve anlamsızca bakarlar.*
Sen: Öyle bakmayın hadi gidin dedim. *Herkes hiçbir şey demeden gider.* *Dylan'ı yerden kaldırıp koltuğa oturttururum.*
Sen: Dylan ben Cedric adına özür diler-
Dylan: Özür dilemene gerek yok (İsmin). Bende Cedric'in yerinde olsam senin gibi bir sevgilim olsa ve onu başkası öpse aynı tepkiyi verirdim. *Utancımdan kafamı öne eğdim.*
Dylan: Asıl ben özür dilerim.
Sen: Dylan beni neden öptün? Sen de reddedebilirdin.
Dylan: Elime böyle bir fırsat gelmiş neden kaçırayım ki.? *Dylan'ın bunu demesiyle şaşırırım ve yanından kalkıp bir şey demeden mutfağa geçerim.*
Sen: *Kendi kendine* Bunlar neden hep beni bulur ben anlamıyorum. Sevgilim var çocuk hala bana yavşıyor. Çocuğun kalbini de kırmak istemiyorum. *Dylan'ın koltuktan kalkıp mutfağa doğru geldiğini duyunca sustum.*
Dylan: (İsmin) iyi misin? Bir şey demeden gittin. Benim dediklerim yüzünden mi? Kusura bakma biraz açık sözlüyüm.
Sen: *İçinden* Biraz mı.?
Sen: Yok canım ne kusuru açık sözlü olmak iyidir.
Dylan: Bazen başımı belaya soksa da evet iyi.
Sen: Eee kendini nasıl hissediyorsun.?
Dylan: Güçlü bir sevgilin varmış.
Sen: *Kısık bir sesle* Evet öyledir.
Dylan: Efendim, bir şey mi dedin.?
Sen: Hayır konuşmana devam edebilirsin.
Dylan: Bazı bölgelerim ağrıyor sanırım geçmesi uzun sürer.
Sen: *İçinden* Yapma ya.
Dylan: Yine aynı şeyi yaptın bir şey söylüyorsun ama sessiz yüksek sesle söylesene.
Sen: Hayır bir şey söylemedim.
Dylan: Evet söyledin.
Sen: Hayır be artık Cedric sana ne kadar sert vurmuşsa gaipten sesler duyursun.
Dylan: Olabilir. *Birbirimize sırıtırız.*
Sen: Ben nerede kalıcam bugün.?
Dylan: Benim odamda kalabilirsin ben burada koltukta yatarım misafir odası yok.
Sen: Dylan hasta olan sensin sen rahat yerde yat ben koltukta yatarım.
Dylan: Sende misafirsin ben bunu kabul edemem.
Sen: Senin bana dediğin gibi teklif var ısrar yok desem fikrin değişir mi.?
Dylan: *Gülerek* Değişmez.
Sen: Tamam o zaman ben yatakta yatarım.
Dylan: Kabul edildi. Şuradaki dolapta biraz atıştırmalık olacak, onları yiyelim sonra da yatalım çünkü çok açım olur mu?
Sen: Olur. *Dolabı açarsın ve atıştırmalıkları çıkarırsın. Oturup yedikten sonra*
Dylan: O zaman yatma vakti mi.?
Sen: Aynen öyle.
Dylan: Tamam o zaman iyi geceler yarın sabah görüşürüz.
Sen: İyi geceler görüşürüz. *Gülersiniz.* *Odaya çıkarsın ve yatıp uyursunuz.*Oy vermeyi unutmayın.