—Bizim Ağzımızdan—
*Dün gece muhteşemdi ama uyandığımda utancımdan Cedric'in yüzüne nasıl bakıcam bilmiyorum.* *Cedric'ten önce kalktım banyoya gidip üzerimi değiştirdim ve Cedric'i uyandırmadan kızların yanına gittim.*
Alice: Ooo (İsmin) hanım siz bizim yüzümüze bakar mıydınız?
Sen: Yaa kızlar öyle demeyin. Sizi bu sıralar boşladığımı biliyorum. Söz artık hep sizleyim. Eee Alice senin Draco ne yapıyor?
Alice: Draco ne alaka ya?
Sen: Stiles mı demeliydim ;) ?
Alice: (İsmin) ne diyorsun ya hem sen artık sizinleyim diyorsun Cedric seni bırakıcak mı?
Sen: Evet neden bırakmasın?
Susan: Kızım sen gerçekten buna inanıyor musun?
Sen: Evet neden inanmayayım?
Pansy: Cedric sana çok aşık çünkü. Seni rahat bırakacağını zannetmiyorum(z).
Hermione: Tatlım siz bugün derslere girmediniz ne yaptınız?
Sen: *Utanarak* Size bu sabah anlattığım yarım kalan işimizi tamamladık :D *Kızların hepsi aynı anda bağırarak "nE" dedi. Herkes bize bakıyordu.*
Pansy: Ne bakıyorsunuz hadi yemeğe devam edin!! *demesiyle hepimiz Pansy'e gülmeye başladık.* *Biz sohbet ederken yemek salonuna Cedric'in girdiğini gördüm. Bana hafif sinirli bir şekilde bakıyordu. Aldırış etmedim çünkü utancımdan yüzüne nasıl bakacağımı bilmiyorum.* *Kızlarla bahçeye çıktık. Ağacın altında otururken Ron ve Harry bizim yanımıza geldi.*
Harry: Selam canım seni götürebilir miyim?
Susan: Nereye?
Harry: Onu burada mı soruyorsun gidince görürsün.
Susan: Tamam canım. Kızlar görüşürüz ben Harry'le kaçar. *der ve giderler.*
Ron: Sanırım sıra ben de Hermione sen de benimle gelir misin?
Hermione: *Şaşırarak* Nereye?
Ron: Hermione lütfen daha fazla işimi zorlaştırma.
Sen: Evet Hermione git işte bak çocuk seni götürücek diye nasıl stres yapmış ;)
Hermione: Tamam Ron'cuğum gidelim. *der ve giderler.*
Alice: Nereye götürdüler acaba?
Sen: Evet ya ben de çok merak ettim. Eee Pansy senin Oliver'da buraya doğru geliyor sanırım o da seni götürücek.
Pansy: Ayhh hadi inşallah. *demesiyle gülmeye başlarız. O sırada Oliver yanımıza gelir ve tam tahmin ettiğimiz gibi Pansy'i alıp gider.*
Alice: Eee (İsmin) yalnız kaldık şimdi seni de Cedric alıp götürmesin?
Sen: Kızım ben Cedric'in yüzüne daha nasıl bakacağımı bilmiyorum sen alıp götürmekten bahsediyorsun.
Alice: Neden ki?
Sen: Alice ben böyle şeylere hiç alışık değilim çok utanıyorum bu yüzden sabah ona bir şey demeden sizin yanınıza geldim. Yemek salonuna girerken sinirliydi.
Alice: Kızım sen ne yaptın?! Sizin bu yaptığınız gayet normal neden utanıyorsun? Hem ona bir şey demeden çıkıp gelmenin onu sinirlendirmesi gayet normal.
Sen: Ya kızım bana normal diyorsun da sen ağırdan alanlardansın. Off ne yapacağımı bilmiyorum.
Alice: Sakin olsana sabah yaptığın şeye devam et ona bakma vesaire yani ilgi bekliyormuş gibi yap. İlk önce daha sinirlenicektir daha sonra ne yaptığını anlayıp sana ilgi göstericektir.
Sen: Alice sen neymişsin böyle?
Alice: Öyle deme ya alınırım :D *Uzun bir süre konuştuktan sonra saatin fakrına varamayız ve gece olur.*
Alice: Kızım baksana hava kararmış ben yatmaya gider.
Sen: Tamam tatlım görüşürüz iyi geceler.
Alice: Sana da tatlım senle muhabbet etmeyi özlemişim ya.
Sen: Aynen bende öyle :) *birbirimizi öptükten sonra Alice gider ve ben hala odaya nasıl gideceğimi bilmiyorum.* *Alice'in dediklerini yapmaktam başka çarem yok. Sonunda cesaretimi toplayıp odaya girdim.*Oy vermeyi unutmayın :*