*Her yerde Dylan'ı ararsın ve en sonunda odaya bakmak aklına gelir* *Odaya gidersin. Kapıyı çalmadan büyü yapıp içeri girersin.*
Sen: Dylan merhaba.
Dylan: Merhaba tatlım :D
Sen: Bu akşam şişe çevirmece oynayacağız gelmek ister misin?
Dylan: Tabi neden olmasın nerede oynayacağız.?
Sen: Burada.
Dylan: Burada mı.?
Sen: Evet burada sorun olur mu.?
Dylan: Hayır olmaz da neden daha güzel bir yerde oynamıyoruz.?
Sen: Ne gibi bir yer.?
Dylan: Ben sizi götürürüm akşam kapının önünde buluşalım.
Sen: Tamam ben gidip diğerlerine söyleyeyim o zaman.
Dylan: Görüşürüz tatlım.
Sen: Görüşürüz. Senin grubu çağırmayı unutma.
Dylan: Unutmam. *Odadan çıkıp bahçeye herkesin olduğu yere gidersin.*
Cedric: Ne oldu ne dedi.?
Sen: Oynayacaklarmış.
Cedric: *Fısıldayarak* Hadi be
Pansy: Bir şey mi dedin Cedric.?
Cedric: Hayır
Sen: Akşam kapının önünde buluşacağız ve Dylan bizi götürecek.
Susan: Nereye.?
Sen: Daha güzel bir yerde oynayalım dedi. Siz gidip Alice'e söylersiniz.
Hermione: Tamam ben söylerim. *Akşam olur ve hepimiz kapının önünde gelirsiz ve Dylan bizi oyunu oynayacığımız yere götürür.*
Alice: Dylan sen harikasın burası mükemmel bir yer. *Deniz ve orman manzaralı bir eve getirir.*
Dylan: Biliyorum :) *Oyunu oynamak için hazırlanırsınız ve yerlerinize geçersiniz.*
Sen: Kim çeviriyor.?
Harry: Ben çeviririm. *Şişeyi çevirir ve Draco'ya gelir*
Harry: Soruyu zaten biliyorsun söylemeye gerek yok.
Draco: Doğruluk.
Harry: Ufakta olsa hiç Lydia'ya karşı bir şey hissettin mi.? *Lydia Alice'in kuzeni*
Sen: Offf Harry sen ne yaptın?
Draco: Şimdi Lydia güzel kı- *Lafını bile tamamlayamadan Alice Draco'ya tokadı yapıştırır.*
Draco: Ağh napıyorsun ya.?
Alice: Ne demek güzel kız ya?!
Draco: Lafımı tamamlamama izin vermedin ki.!
Alice: Tamamla dinliyorum.
Draco: Lydia güzel kız değil yani benim zevkime uymuyor o yüzden ilgi duymadım.
Alice: Aferin duyamazsın da zaten. *Hepimiz güleriz*
Sen: Draco sen cevapladığına göre çeviriyorsun.
Draco: Tamam. *Çevirir, James'a gelir*
James: Doğruluk :D
Draco: Bu odadaki kızlardan birine ilgi duyuyor musun?
James: *Korkarak* E-evet
Uzaylılar: Kime?!
Chase: Yalnızca bir soruydu cevapladı bunu cevaplayamaz. *Uzaylılar Chase'ye sert bir bakış atar.*
Chase: Oyunun kuralı bu.
Sen: Neyse devam James çevir. *Çevirir ve Dylan'a gelir.*
Dylan: Madem kimse demedi cesaret diyeyim.
James: Tamam ama sen kaşındın.
Dylan: Gönder gelsin.
James: *Bana bakarak* (İsmin)'i dudağından öp.
Cedric: nE?!
Sen: nE?!
Dylan: Sen saçmaladın mı sevgilisi burda?!
Cedric: Sevgilisi burada olmasa öpüceksin yani.!
Dylan: Hayır öyle demedim.
Cedric: Dedin.!
Dylan: Dediğim yanlış anlaşıldı özür dilerim.
Cedric: Her neyse böyle bir şey olmayacak.!
Arthur: Cesaret dedi yapmak zorunda.
Sen: Bu bana da cesaret oluyor.!
James: Hayır olmuyor. Sevgilinin yanında seni öpücek kişi o.
Cedric: *Bağırarak* Size böyle bir şey olmayacak dedim.!!
Alex: Cedric oyun bu öpüşün demedi öpüp geri çekilir. *Cedric Alex'in üzerine yürürken Ron onu tutar.*
Ron: Cedric sakin ol. Doğru söylüyor illa öpücek diye aralarında bir şey olmak zorunda değil.
Hermione: Ronn!! Ne diyorsun sen ya?! Ben şimdi burada Alex'i öpsem bir şey demeyecek misin?!
Ron: Aynı şey değil Hermione.
Cedric: Kesin sesinizi.! Oyun burada bitmiştir.!
Arthur: Hayır bitmedi oyunu istediğin gibi bitiremezsin. *Arthur bunu dedikten hemen sonra Dylan beni dudağımdan öper.*
Dylan: İşte şimdi oyun bitmiştir.
Umarım beğenmişsinizdir. Oy vermeyi unutmayın.
