Hayal

97 7 0
                                    

Hayatımda ilk defa böyle bişey yaşamıştım. İlk defa herşeyi tam kalbimde hissediyordum. Emir'in bana yaptıkları... Onu gerçekten umursuyordum.

Onu kaybetmek istemiyorum. Onur benim onun hakkında bilmediğim çok şey olduğunu söyledi ama ben herşeye rağmen onu görmek, sesini duymak istiyorum.

Üzerinden bir hafta geçmişti. Bir haftadır evden dışarıya çıkmıyordum. Komidinin üzerinde duran telefonumu alıp saate baktım. Biraz daha uyumaya karar vererek kafamı yastığa gömüp gözlerimi yumdum.

Odama Azra'nın girmesiyle gözlerimi açtım. Yüzündeki kocaman gülümsemeyle yatağımın kenarına oturup "Kızım sana müthiş haberlerim var. Duyunca acayip mutlu olacaksın." dedi

Merak ederek "Söyle" dedim. Gözlerini devirip "Sadece bu mu yani? Ben heyecanla geliyorum. Senin yaptığına bak." dedi

Bende gözlerimi devirerek "Azra anlat artık. Merak ettim gerçekten" dedim. Parmağıyla yanağını gösterip bana uzatarak "Önce öpücük" dedi.

Oflayarak yanağını öptüm. Ne kadar annem gibi davransada seviyordum bu şapşalı. Çocukluğumdan beri yanımdaydı.

Emir olaylarından sonra kavga etmiştik ama ona kızmak mümkün değildi. Mutlaka bir şebeklik yapıp kendini affetiriyordu.

Heyecanla konuşmaya başladı "Senin şu Derin vardı ya. İddiaya girdiğin kız. Stüdyodan ayrılmış. Yani artık Emir'le görüşmene gerek kalmadı. Ailesi eğitim için yurtdışına göndermiş." dedi

Azra gerçekten benim bu habere sevineceğimi mi düşünmüştü yani. Suratımı asıp, gözlerimi devirerek "Emir'le görüşmek için bir sebebe ihtiyacım yok." dedim

Bana inanamıyormuş gibi bakarak "İddia için takılmıyor muydunuz siz? İddia yok artık. Bitti güzelim. Emir'de bitti yani." dedi

Tekrar gözlerimi devirip "Emir iddiayı biliyordu zaten. Benim onunla takılma sebebim arkadaş olmak. Arkadaşta olduk ama şu anda bozuğuz. Ve onunla görüşmeyi kesmeyeceğim." dedim kararlı bir şekilde

Gözlerini devirme sırası ondaydı. Gözlerini devirip "Heee zaten bizde tüm arkadaşlarımızla öpüşüyoruz değil mi?" dedi.

Oflayarak "Ya bir haftadır size bunu anlatmaya çalışıyorum. Ama anlamıyorsunuz. Emir beni intikam için öptü. Sadece bu." dedim

Kafama vurup "Salak kızım benim. İntikam demek birinin canını yakmak değil mi? O da senin canını yakmak istemiş işte. Yani ondan uzak durmalısın." dedi

Hosgeldin anne...

Oflayarak "Bende onun canını yaktım çünkü." diye karşılık verdim. Lafı daha uzatmasına izin vermeden onu susturdum. Sıkılmıştım artık sürekli aynı konulardan.

Onur'un odaya bodozlama dalmasıyla ikimizde aynı anda "Oha" dedik. Onur "Pardon güzeller. Hazırlanın dışarıya çıkıyoruz." dedi

Kafamı yastığa koyup "Size iyi eğlenceler" dedim. Azra merakla "Nereye?" diye sordu. Onur yanıma gelip beni zorla yataktan kaldırdıktan sonra "Gezeceğiz biraz. Hazırlanın aşağıda bekliyorum." dedi

Odadan çıkmış gidiyordu ki geri dönüp "Fazla güzel olmayın. Sonra katil felan olurum" dedi göz kırparak. Onur'un bu söylediğine karşılık ben gözlerimi devirirken, Azra koşup yanağını öptü.

Hazırlanmak için kendi odasına gittiğinde bende elbise dolabımın kapağını açıp önünde beklemeye başladım. Dışarı çıkmak istemiyordum.

Üzerime kotumu ve gömleğimi giydim. Saçlarımıda at kuyruğu yapıp aşağı indim. Arabaya bindiğimizde geldiğimiz yer bir alışveriş merkeziydi.

-------------

Bugün yaptıklarımız iki arkadaşın dışarıya çıkınca yapacağı günlük programdı. Önce sinemaya gittik. Daha sonra yemek yedik. Birazda alışveriş yaptık. Şu anda arabadaydık.

Onur arabayı kullanıyor. Azra bağıra çağıra radyoda çıkan müziklere eşlik ediyor. Bende kafamı cama koymuş, etrafı seyrediyordum.

Evimize yakın olan parkın oraya gelmiştik. Parka bakarken ne kadar boş olduğunu gördüm. Kış günlerini bu yüzden sevmiyordum. Dışarı sessiz ve kimsesizdi. Geceleri olduğu gibi...

Bankta oturan bir çocuk dikkatimi çekti. Sağ bacağını sol bacağının üzerine atmış. Elindeki telefonuyla ilgileniyordu. Biraz daha yaklaştığımızda bunun Emir olduğunu fark ettim.

Gördüğüme karşılık "Oha" diye bir tepki verince Azra ve Onur ne olduğunu sordu. Yandaki marketi göstererek Onur'a "Benim canım cips ve turşu çekti." dedim

Bana inanamıyormuş gibi bakıp "İkisini beraber mi çekti?" dedi. Ne var cips ve turşu beraber çok güzel oluyorlar. Kocaman gülümseyerek "Evet. Bir koşu alıp gelir misin?" dedim. Arabayı durdurup "Tamam. Bekleyin." dedikten sonra aşağı indi.

Azra'ya dönüp "Ben biraz hava alacağım." dedikten sonra arabadan indim. Emir'in yanına doğru ilerlemeye başladım. Banka yaklaşınca yanına oturup "Özür dilerim" dedim.

O cevap vermeyince devam ettim "Ben öyle olsun istemedim. Gerçekten. Hem sana kızgın değilim. Beni öptüğün için." dedim

Koluna sarılıp "Beni affet. Lütfen" diyerek başımı omzuna koydum. Ardından kafama birinin vurmasıyla irkildim. Kafamı kaldırdığımda Azra ve Onur karşımdaydı. Azra beni banktan kaldırıp "Salak mısın kızım sen? Elin çocuğuna sarılıyorsun." dedi

Arkasına bakmadan koşan çocuğa baktığımda boyunun Emir'den daha kısa ve biraz kilolu olduğunu fark ettim. Gözlerim açılıp ağzım o şeklini alırken "Oha! Ben onu Emir sandım ama" dedim.

Azra Onur'a dönüp "Şunu bir doktora götürelim ya. Şu haline bak. Ruh hastası oldu zavallı" dedi. Onur "Zaten öyleydi." deyince ikiside kahkaha atmaya başladı.

Ben nerden buldum böyle arkadaşları. Allah'ım sen beni koru.

Yaşadığım olayla hala kendime inanamıyordum. Delirmiş miydim ben? Emir yüzünden bunların hepsi. Eğer birgün tımarhane düşersem beni ziyarete gelir miydi ki?

Arabaya binince Azra'ya dönüp "Azra ben delirdim mi ya?" dedim dudaklarımı büzerek, eliyle saçımı okşayıp "Oyy kıyamam bebeğim benim ya. Emir yüzünden bunların hepsi. Unutursun yakında." dedi

Eve geldiğimizde Onur'a yalan söyleyerek aldırdığım cips ve turşumu açarak yemeye başladım. Tabletten wattpadi açarak Kötü Çocuk'u okumaya başladım.

Kafamı tabletten kaldırdığımda akşam olmuştu. Sofrayı hazırlayan Azra anneme yardım ettikten sonra odama çıkıp çantamı ve telefonumu alıp aşağı indim.

Kapıdan çıkıyordum ki, Onur "Nereye?" diye sordu masanın üzerinde duran cipsiden ağzına atarak "Emir'in yanına" dedim.

Yanıma gelip kolumu tutarak "Hiçbir yere gitmiyorsun" dedi. Dudaklarımı büzüp "Lütfen. Fazla geç kalmayacağım" dedim. Onur saati göstererek "Dokuzu bir bile geçmeyecek." dedi kararlı bir sesle

Sevinerek "Teşekkür ederim kardeşlerin bitanesi" diyerek yanağını öptüm. Hemen evden çıkıp arabama bindim. Onunla ilk tanıştığımız bara geldim.

Çocukluk Aşkım(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin