AŞK DEDİĞİN LAFTIR BXB

6

  

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama zilin sesi kulaklarıma doluşmuştu. Hoca masanın üzerinde ki çantasına eşyalarını yerleştirip sınıftan çıktığından ardı sıra birkaç öğrenci daha çıkmıştı. Tam Berkan'a dönecekken Can'ın sesi geldi önümde ki sıradan.

"Ömer. Bak bu sıra boş istersen gel buraya otur" Eliyle önünde ki sırayı işaret ettiğinde olumsuz cevap vermek üzere ağzımı açmıştım ki Berkan hızla yanımdan kalkıp gitti. Bakışlarım ondan Can'a kaydığında Can'ın yüzünde ki iğrelti ifade ile ister istemez kaşlarımı çatmıştım.

"Havasını siktiğimin ibnesi" Berkan'ın arkasından söylediği cümle ile sinirlediğimi hissettim. Hayatım boyunca hep sorunlar çıkaran bir insandım fakat bunu kötülük derecesinde yapmıyordum. Ve en büyük zorluğu da her zaman anneme karşı çıkarıyordum. Hiç kimseyi bu şekilde aşağılamamıştım. Ve bu kişilikte ki insanlarla aynı havayı solumak bile ciğerlerime kötülüktü.

"Neden ona karşı bu kadar katısınız ?" Can, sorduğum soru ile kaşlarını havaya kaldırıp gözlerini bana dikti. Her an benimle de kavga edebilecek bir yapıya sahipti. En ufak kelime yeterdi bana düşman olmasına. Açıkçası bu çokta umurumda değildi.

"Peki sen neden o ibneyi savunuyorsun ?" Derin bir nefes verip en sakin ses tonumla konuştum. "İbne kelimesi aklı başında hiçbir insanın kullanacağı bir kelime değil. O yüzden sana bu konuda öğütler veremem. Fakat şunu söyleyebilirim. İnsan en çok kıskandığı ya da içten içe bastırdığı duyguya düşman olur"

Can birkaç saniye yüzüme bakıp söylediğim kelimeleri kafasında tarttı. Ardından kendisine demek istediğim şeyi anlayıp hızla sırasından kalktığında gelip yakalarımdan tutarak beni de ayağa kaldırdı. Suratıma karşı tükürürcesine konuştu. "Sen kimsin de bana ibne demeye kalkarsın lan ! Seni boğarım , hem de gözümü kırpmadan yaparım lan !"

Nefesi yüzüme çarparken alayla sırıttım. Demek bu okulda da ömrüm çok uzun olmayacaktı. Gülümsemem ile Can daha da deliye döndü. Yakamda ki elinin birini çekip parmaklarını yumruk şekline getirdi. Gülerek gözlerimi kapattığımda yüzüme inmek üzere olan yumruğu bekledim.

Ama o darbe inmemişti. Gözlerimi yavaşça açtığımda hiç beklemediğim bir manzara vardı karşımda. Can elini yumruk yapmış bana vurmak için havada tutarken onu durduran Berkan'ın eliydi. Can'ın iri bileğine doladığı parmakları ve öfkeyle bakan gözlerini gördüm.

Sonra bakışlarım sınıfa kaydı. Herkesin ama herkesin bakışları biz üçlüdeydi. Duvara yaslanmış bir adet ben , yakalarımdan tutmuş Can ve Can'ın bileğini kavramış Berkan...

Can kendine gelip Berkan'ın tuttuğu bileğini hızla çekti. Bende şaşkınlığından istifade edip yakamda ki elinden kurtuldum. Can'ın bende ki öfkesinin tamamını bu sefer Berkan'a yöneltmişti. "Lan it , ne yaptığını sanıyorsun sen ?!"

Can'ın bu hakaretine karşılık Berkan tek adımda Can'a daha fazla yaklaştı ve sert bir sesle konuştu. "Bir daha ne bana ne de bu çocuğa bulaşırsan seni..." Berkan lafını bitirmeden Can alayla konuştu. "Ne yaparsın sayın İbne ?!"

Berkan düz ve kararlı bir ses tonuyla cevap verdi. "Sikerim !". Can ve bütün sınıf bu cevabı beklemiyor olmalıydı ki herkesin yüzünde ki şaşkınlığı anbean okuyabiliyordum. Can bunun üzerine yumruk atmak için Berkan'a yönelik hareket etmişti ki Berkan kendisinden hiç beklemediğim bir çeviklikte Can'ın iri boynuna geçirdi elini. Can iki elini de atıp boynunda ki eli gevşetmeye çalıştı. Fakat ne Can kurtulabildi o elden ,ne de Berkan kendini geri çekti.

Berkan'ın gözlerinde ki nefreti en saf haliyle görebiliyordum. Belki de şuan yıllarca yaşadığı zorbalıkları kendi içinde yeniden yaşıyor ve duyduğu kelimeleri kulakları tekrarlıyordu.

Zil çalmış ve dersin hocası her an sınıftan girebilecekken elimi Berkan'ın kolunun üzerine koydum. Birkaç saniye sonra bakışları beni bulduğunda ona güven vermek istercesine gözlerimi açıp kapadım.

Berkan yavaşça elini Can'ın boğazından çektiğinde Can birkaç kez öksürdü. Ardından sınıfa giren hoca ile yavaşça herkes yerine geçerken Can'ın sesi yankılandı sınıfta. "Anlaşılan ibnemiz birken iki olmuş"