5

94 13 2
                                    


Aradan nereyse 1 hafta geçmişti. Ve her gün bir öncekinin aynısıydı. Duyduğum ufak takırtılarla gözlerimi zar zor araladım. Kısık gözlere masanın başında bir şeylerle uğraşan Berkan'a baktım. Sabahın kaçıydı ki hazırlanıp eşyalarını toplayamaya başlamıştı bile ?

Ellerim çekmecenin üzerinde ki telefona gittiğinde ekranı açıp saate baktım. Saati görmem ile de hızla yataktan doğruldum. Dersin başlamasına 10 dakika kadar bir süre vardı ve ben alarmın defalarca çalmasına rağmen duymamıştım.

Berkan çantasını sırtına takıp hiçbir şey demeden odadan çıkıp gittiğinde arkasından baktım çok kısa bir süre. Dün hayalet gibi sessizce giden adam bugün gürültüyle beni uyandırıpta gitmişti. Hızla ayağa kalkıp yüzümü bile yıkamadan okul formamı giyinip çantamı omzuma taktım. Tam odadan çıkacakken gözlerim yatağıma takılı kaldı.

Öfkeyle soluyup yatağa ilerledim ve etrafa attığım eşofman takımımı yatağın içine tıkıştırıp üzerini örttüm. Bence oldukça başarılıydım düzen konusunda ?

Asansörü beklemeden hızla yangın merdivenlerinden indim. Bu okulun en nefret ettiğim kuralıda ders saatinden bir dakika bile olsa geç kalırsan derse giremezdin. Kurallara uymayan ben devamsızlık ve asilik hakkımı daha ilerisi için saklıyordum. Çünkü bu okuldan atılmak içinde güzel planlarım vardı.

Telefonumda ki saate baktığımda dersin başlamasına 3 dakika olduğunu gördüm. Okul bahçesinden benden başka kimse yoktu. Koşarak dersliklerin olduğu binaya girdiğimde hızla merdivenleri tırmanmaya başladım.

Tam koridorun sonundaydım ki hocanın kapıyı açıp girmek üzere olduğunu gördüm. Oraya koşsam bile yetişemeyeceğimi biliyordum. Bu yüzden adımlarımı durdurup omuzlarımı düşürdüm. Hayır dersi kaçırdığıma değil ,bu kadar çabalayıp yetişemediğime yanıyorum.

Tam arkamı dönecektim ki sınıftan bir öğrenci çıkıp hocayı durdurdu. Ben kaşlarım havada bu manzarayı izlerken o öğrencinin Berkan olmasına daha çok şaşırmıştım. Hocaya bir şeyler söyleyip yönünü değiştirdiğinde bakışlarım ellerine kaydı.

Elinin biriyle çabuk ol işareti yaptığında gülümsemeden edemedim. Hoca görmeden hızla sınıfa girdiğimde hemen yerime geçip oturdum. Ön sıralarda oturan Can arkasını dönüp yamuk bir gülümseme gönderdikten sonra konuştu. "Ucuz yırttın ha. Zeki hoca geç kalanı hayatta affetmez."

Bunun için Berkan'a ayrıca teşekkür etmeliydim sanırım. Kısa bir süre sonra ilk önce Berkan hemen ardından da Hoca sınıfa girmişti. Berkan düz bir ifade ile gelip yanıma oturduğunda bakışlarını bir an bile benden yana çevirmedi.

Çantasından aynı benim gibi defterini çıkarıp masanın üzerine bıraktığında hocadaydı gözleri. Masanın üzerinde ki kalemi elime aldım ve önümde ki defterin ucuna "Teşekkür ederim" yazdım. Küçük kağıdı koparıp masada sürükleyerek önüne bıraktım ve hocaya döndüm.

Yandan bir bakış attığımda gözlerinin yazdığım kağıtta olduğunu gördüm. Yüzünde ise aynı donuk ifade vardı. Daha sonra hocanın konuşmasını kulak kesildim.


AŞK DEDİĞİN LAFTIR BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin