lila rengi kazağım ve yırtmaçları olan kısa şortumla sade ve şık gözüküyordum.
bu gün kuaföre gidip ve saçlarıma bir değişiklik yapıp sarıya boyama kararı almıştım. fakat kimseye söylemedim, sürpriz olsun...
kuaföre girer girmez yanıma bir bayan geldi ve "siz roseanne olmalısınız?" başımla onu onayladığı da beni aynanın karşısındaki deri sandalyeye oturttu.
randevu almam iyi olmuştu yoksa sıra bekleyecektim.
kuaför saçlarıma bir göz atıp önüme bir önlük gibi bişey geçirdi.
başka bir kızın getirdiği boyayı saçımı ayırarak sürmeye başladı...
aynadaki görüntü ve yeni saçlarım harika görünüyordu. saçlarımı çok beğenmiştim.
kuaförden çıktım ve eve doğru yol aldım...
anahtarı çevirip içeri girdim ve tae nin bağırma sesini duydum.
"junkoookk! evde bir kadın varr!"
koşarak gelen junkook kaşlarını çattığında
"rose? saçların..."
"şey, Bi değişiklik olsun dedim. fakat beğenmediniz galiba."
araya giren tae
"saçmalama harika görünüyorsun. alışmam uzun sürmiycek sanırım."
gülümseyerek teşekkür ettiğimde yanlarına ilerledi ve junkook A baktım.
"sanırım junkook beğenmedi?"
"h-hayır çok güzel olmuşsun."
junkook daldığı yerden bakışlarını çevirip cevap verdi.
onda teşekkür ettim ve üzerimi değiştirmek için odama çıktım.***
Evde çok sıkıldığım için sahil kenarına yürüyüşe gidiyorduk. Ve hazırlanıyordum.üzerime bir kot şort ve siyah bir üst giydiğimde tam beğenmedim ve aklıma gelen şeyle junkookun odasına doğru ilerledim.
Tae bana istediğim şeyi vermezdi çünkü benim arkadaşım biraz cimridirKDKDKFKF
junkook "gel" dediğinde içeri girdim ve dolabının başında dikilen junkooka bakarak
"junkook? Bana beyaz bir tişörtünü ödünç verebilir misin?"
Dediğimde
"tabi."
Dedi. sorgulamamıştı bile ve dolabında beyaz bir tişört çıkartıp bana uzattı.
Teşekkür ederek kendi odama geri gittim. Üzerimdeki siyah kısa tişörtü çıkarttım ve beyaz tişört giyeceğim için siyah sütyenimide değiştirip junkookun verdiği beyaz tişörtü üzerime geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
is that love? ROSEKOOK
Roman d'amourseni herşeyden, herkesten daha çok seviyorum. (TAMAMLANDI)