4

1.3K 98 10
                                    




Selam uzun zaman oldu özlendi mi bakalım buralar???

Neyse sizi bölümle başbaşa bırakıyorum. Bol yorumlu bi bölüm olur umarım 😘

*

Elinde telefonuyla daha ne kadar bakışması gerektiğini bilemedi. Bir an için o telefonu neden eline aldığını bile unutmuş olabilirdi. Büyük bir heyecanla koşturmuştu telefona. Sahi heyecan duyduğu şey neydi? Alihanı aramalıydı bunu çok ney hatırlıyordu ama gerisi kayıptı.

Yine gece uyumak için aldığı ilaçların yan etkisi diye düşündü. İlaçları düşünürken inleyen  bir ses düştü hatırına. O sese rağmen sürekli alihanı aramalıyım diyordu içinden. O rahatsız edici ses ise tam o zamanda kabusu oluveriyor onu yapacağı işten alıkoyuyordu. Daha sonra uyumak için dişleriyle sarı küçük hapları ezdiği hatırlıyordu. Evet. Kesinlikle kontrolsüz almıştı o ilaçları ondan zihni açılmıyordu.

Zihni tüm gün bulanık kalacaktı tahminen. Zaten onunla ne yapacağını bilmemesinden kaynaklı işine geliyordu bu durum. Sıkıntısıyla telefonu yerine bırakıp dün ertelediği büyük soruna odaklandı.

Kızdan aldığı bilgiyle şimdilik ne yapacağını bilmiyordu. Babamın evi demişti ama asıl soruyu sormayı akıl edememişti o dalgınlıkla. Baban kim? Demeliydi esasen. Bir şey bulmuş olmanın heyecanıyla sorgusunu yarıda kesmişti lakin yarım yamalak bir bilgi ne işine yarardı ki. Aptallığına kızdı bi an.

Neden adam gibi sormamıştı sorularını. Kumru nerdeydi kim bilir ne haldeydi ya da. Alihan desen sevdiği kadını bulmadan iyi olmayacağı kesindi. Yıllar sonra kapısına gelip ondan yardım talep etmişse demek ki kumru hayatında çok önemli bir noktadaydı.

Önemli olan noktanın bir değil iki olduğunu bilse yerinde duramazdı. Kumru kaybolmadan önce öyle bir bilgi vermişti ki Ali'ye şimdi onu bulmanın gerekliliğimi bir kere daha hatırlatmıştı adama. Zonklayan başına bir küfür daha ederek yarım bıraktığı sorgusunu tamamlamak için içeri girdi. Kızın kuru ekmeği yediğini ve kendine daha da çekildiğini farketti.

Kaç yaşındaydı bu kız Allah aşkına? Parlayan yeşil gözleri ve yüzünün yarısını kaplayan kahkülleri onu fazla küçük gösteriyordu. Küçük bir kıza sert davranmak istemediğini farketti ama aliydi o. Bu tarz şeyleri önemsemezdi.

"Konuyu biraz daha açalım bakalım seninle. Babamın evi dedin orası için". Ali kızın yüzündeki duygu değişimini takip etti. Kızın mermerle eşit surat ifadesi bir halt anlamasına yardımcı olmuyordu. " baban kim?".

Dizlerine sardığı kollarını biraz daha sıkıştırdı. Yarı baygın bakıyordu. Sanki sorularının hiç bir kıymeti yokmuş gibi davranması sinirlenmesine neden olacaktı. Az önce küçük kıza sert davranmamalıyım diyen sesini susturduğu için minnettardı. Aksi takdirde yumuşak davrandığı için kendine sinirlenirdi.


"Sağır olmadığını kanıtlamıştın. Ve dilsiz olmadığını da. Yani artık sormayacağım bu soruları. Onun yerine şu soruma karşılık ver. O ev kimin?".

Başını dizlerinde olan kollarına yasladı. Şimdi sadece yüzünü kaplayan gözleri ve kahkülü ortadaydı. O kahkülleri kesmek istiyordu. İfadesizliğini o saç yığının altına sakladığına emindi.

"Sinirlenmeye başlıyorum küçük kız. Adam gibi davranıyorum diye böyle yapıyorsan hemen diğer tarafımı gösterebilirim. Ve emin ol ben tehdit etmem direkt yaparım".

Korkması gerekir miydi bilmiyordu. Ama sabit kalmasını istemiyordu. Ondan ne kadar kısa sürede bilgi koparırsa o kadar iyi olurdu. Kumrunun ona ihtiyacı vardı. Abi demişti kumru ona. Belki de yıllar sonra insan gibi hissetmesine sebeb olan o cümleyi kurmuştu. Sevmişti de kumruyu. Zarar görmeden onu bulmak istemesi duygusal biri yapmazdı onu. Lakin sizi koruyacağım deyip koruyamazsa o zaman acımasız bir adam olabilirdi. Evet şimdikinden daha acımasız bir adam olabilirdi. Ve bunu nedense hiç istemiyordu. Çünkü bir defa kırmıştı o yönünü kumruyla. Daha sakim daha aksiyonsuz bir hayat istemesi kötü bir şey değildi galiba.

GÖNÜL DAVASI !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin