1

11.2K 583 62
                                        

🖤

*

2017

Arabanın dikiz aynasından arkada onu takip eden kimse var mı diye kontrol etti. Peşindekileri atlatmış gibi duruyordu. Çok sevdiği arabasının arka camında iki kurşun deliği vardı. O kurşunların hedefi olmamak için son anda kafasını indirmişti.

"Şerefsizler. Alayınızı sikeceğim sizin".

Pek sık küfür etmezdi. Bazı durumlarda ağzından kaçıyordu işte. Hatırladıkça küfür etme isteği artıyordu. Direksiyona elinin içiyle sert bir darbe savurdu. Oldukça gergindi.

Arabanın içindeki havanın ona yetmediğini hissetti. Camı indirip soğuk havanın yüzüne vurmasına izin verdi. Buz gibi soğuk hava tenini yaksa da içi cayır cayır yanıyordu.

Kardeşinin başına bunun gelmesini anlamlandıramıyordu. Onun kiralık bir katil olduğunu duyduğunda da şaşırmıştı ama İstanbul'un en büyük mafya liderinin ayağına nasıl takılmıştı anlamıyordu. Hele de kanlı bıçaklı olmasını hiç anlamıyordu.

Kumru o şerefsiz Zahit Bey yüzünden şu anda nerede olduğu bilinmiyordu. Alihan çıldırmıştı. Yer altının tüm mekanlarını basmışlardı teker teker. Sanki yer yarılmış yerin içine sokmuşlardı hamile kadını. Ama bu işte o meymenetsiz Sadık'ın olduğunu biliyordu.

En akıllıca hamleyi yapıp Zahit'in can düşmanı Celil Kartepeye gitmiş bir iş anlaşması yapmıştı. Ona sağ kolunun katilini verecekti onlar da Zahit'in ya da Sadık'ın olabileceği bütün adresleri verecekti.

Adamın leşini Celil'in önüne attığında adamın şaşkın suratını hala aklından atamamıştı. Onun eski bir özel harekat askeri olduğunu kimse bilmediği için adamı paket yapıp önüne atmalarına şaşırmışlardı. Biri hariç. O da kardeşi Alihan. Ya da kardeşten öte canı kadar sevdiği adam.

Alihan'ın gözlerinde ki utancı ve imrenmeyi görebiliyordu. Onun Allah vergisi iyi bir çift gözü vardı. Öyle böyle gözler değildi yalnız. Attığını vuran asla şaşmayan gözlerdi. Kendisi ailesinden kaçıp gittiğinde hayatta hiç bir amacının kalmadığını hissetmişti. Kendine hayrı olmadığı için başkalarına yararlı olabilmek ve olurda şehadet şerefine nail olmak için askeriyeye baş vurmuştu.

O zamanlarda farketmişti Alihan'ın bu üstün yeteneğini. Onunda babasını kendisi gibi affetmeyişi yuvadan ikinci kuşun da uçmasına neden olmuştu. Ali çoğu kez kardeşi saydığını genç delikanlıya askeriyede yanında durmasını istediyse de Alihan kesilmemiş bir hesap olduğunu söyleyip durmuştu. Sonuçta o hesap kesilmişti ve bugün bunları yaşıyorlardı.

Alihan hesabını kesmeden evvel Ali sevdiği hatta taptığı mesleğinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Psikolojik sorunları yüzünden ihraç edilmişti. Iki yıldır biriktirdiği paralarla ordan oraya göçebe hayatı yaşıyordu. Kendine ait bir yaşamı olmuştu nihayet. Sakin ve sessiz hayatı bir anda kardeşinin hayatına dan diye girmesiyle alt üst olmuştu.

Kendini bir anda mafya çatışmasının içinde bulmuştu. Baştan beri dahil olmak istemediği olaya hamile bir kadının ortadan kaybolması ile dahil olmak zorunda kalmıştı.

Sinirlendiğini hissediyordu. Bir eli direksiyonda iken diğer eliyle torpidoya uzanıp sinirlerini yatıştırmak için ilacını aradı. Eline gelmeyen ilaç kutusuyla bir küfür daha savurdu dudaklarının arasından.

Arabayı kenara çekip arabayı hırpalamaya başladı. Bununla da yetinmeyince kafasını ard arda direksiyona geçirdi. Sakinleşmeye çalıştıkça daha da sinirleniyordu. Ihrac edilmesine şaşmamalıydı. Bu tür anlarda asla sakin kalamıyordu. Yıllar önce yaşadığı kaza ve beraberinde öğrendiği kirli sırlar mutlu ve sakın bir gencin hayatından koparmış asabi ve kin dolu bir adam haline getirmişti. Doktorun dediği gibi derin nefesler almaya çabaladı. Sakinleşecek başka bir şey bulamadığından bu yol son çaresi olarak göz kırpmıştı ona. Olmuyordu. Ne nefes ne de başka egzersiz. Bir türlü sinirleri yatışmıyordu. Yaklaşık on dakika kadar sinirini arabanın mobilyaları üstünde yatıştırmaya çalıştı.

GÖNÜL DAVASI !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin