H45 ♂️

4K 418 57
                                    

Keyifli okumalar. 🍁

▪️

"Sana dün akşam biletleri alalım demiştim." dedim sitemle. Saat sabahın 8'iydi ve biz dün ister istemez çok geç saate kadar kaldığımız için uyuya kalmıştık. Belki de annesi ile konuşur konuşmaz biletleri benim almam gerekirdi ama sonuç olarak ben de unutmuştum. Umut hala sırtı bana dönük bir şekilde uyuyordu. Eğer abim bana mesaj atmasaydı ben de uyanamayacaktım.

"Al işte, hiçbir yerde uçak bileti yok!Otobüslerde de iki kişilik boş yer yok. Ne yapacağız?"

"Niye bu kadar dert ediyorsun anlamadım Begüm." dedi boğuk bir sesle. "Araban yok mu kızım senin? Biner gideriz işte."

Bunu ben de düşünmüştüm ama yolda vakit kaybetmek istemiyordum.

"O zaman bir an önce kalksan iyi edersin. Daha kahvaltı yapıp ilaçlarını alman gerek. Benim de duşa girmem lazım."

"O zaman konuşana kadar duşa girmeyi dene. Ben o zamana kadar kahvaltı hazırlarım."

Duy da inanma.

"Arkamı döner dönmez uyuyacaksın biliyorum."

"Ben o kadar uykucu biri miyim? Yeri geldi iki saat uykuyla durdum ben gün boyu Begüm." Aniden yüzünü bana çevirdiğinde donuk bir yüz ifadesi ile ona baktım ve telefonu yatağa bıraktım. Banyo eşyalarımı almak için dolaba yöneldim. Konuyu acilen değiştirmem gerekiyordu.

"Bu sabah patates kızartması yemeyelim ama olur mu? Bu gidişle kilo alacağım. Belki de aldım."

Cevap vermeyince başımı çevirip ona baktım. Hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Bu kadar kısa sürede uykuya dalmış olamazdı. Gözlerimi devirdim ve temiz kıyafetlerimi kolumun altına alıp ona yaklaştım.

"Hani kahvaltı hazırlayacaktın Umut, kalksana."

"Tamam, yeter ki bana Umut deme." dedi ve gözlerini aniden açarak doğruldu. Sırıttım.

"Giriyorum ben duşa."

"Hadi gir sen duşa." dedi beni taklit ederek. Ona düz bir bakış attım ve arkamı dönerek odadan çıktım. Tekrar uyuyacağını düşünmüyordum ama her ihtimale karşı annesinin yanına daha erken ulaşabilmemiz için acele etmem gerekiyordu. Yaklaşık yarım saat sonra duştan çıktım. Yatak odasına döndüğümde Umut yoktu ve yatağımızı düzeltmiş olması yüzüme küçük bir tebessüm yerleşmesine neden oldu.

Hızlı bir şekilde bornozumu bir kenara bırakıp banyoda giydiğim iç çamaşırlarımın üzerine temiz kıyafetlerimi giydim. Hava çok sıcaktı. Bu yüzden beni bunaltmayacağını düşündüğüm kot bir dar paça ve Üzerine de bol kesim v yaka bir tişört giydim. Çıplak ayaklarımla koşar adım odadan çıktım ve patates kokusunun geldiği mutfağa girdim. Anında gözlerimi devirdim ama sırtı bana dönüktü.

"Bizim başka yemeğimiz yoksa gider alırız aşkım. Neden her sabah patates yiyoruz?"

Elindeki tabağı masaya koyarken bana tepkisiz bir bakış attı. "Çünkü patatesi ikimiz de seviyoruz."

"Ama her sabah yememiz gerekmiyor."

"Tamam Dr. Begüm Dora. Kahvaltımızı yapabilir miyiz?"

Alttan alttan gülümsedim ve yanına yaklaşarak yanağına bir öpücük kondurdum.

"Eline sağlık canım benim."

Bana Tıpkı utangaç küçük bir çocuk gibi baktı ve yine o cümleyi kurdu.

"Canın mıyım gerçekten?" Gülüşüm yüzüme yayıldı.

"Canımsın gerçekten. Hadi otur yiyelim."

HALASKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin