Keyifli okumalar. 🍁
▪️
Ne hikmetse bu sabah çok erken uyanmıştım. Erken dediğim öğle 7-8 değil; tam beş buçukta ayağa dikilmiş, annemin yanında yarım saat kadar oturup onu izlemiş, uyanmayınca da yürüyüş için dışarı çıkmıştım. İyi ki abime denk gelmemiştim. Sabah sabah onun sinir bozucu laflarını çekmek istemiyordum. Çünkü şaşırtıcı bir şekilde bu sabah çok iyi uyanmıştım. Mutluydum bir kere. Belki de dün annemle hiç tartışmamış olmamız ya da Umut ile güzel bir gün geçirmemiz de bunun nedeni olabilirdi. Olsun, sonuç olarak mutluydum ve bugün yine mutlu olacağıma inanıyordum çünkü Umut ile birlikte kaldığımız yerden eşya bakmaya devam edecektik. Bir de yemek yiyecektik tabii.
Yarım saat kadar yürüdükten sonra bir banka oturdum. Hava ısınmaya başlamıştı. 4 ay kadar sonra Umut ile tanışalı bir yıl olacaktı. Zaman ne hızlı geçmişti, sanki ona ilk mesaj atışım dündü. Beni umursamaz tavırları, kendi halinde yaşayışı hepsi aklımdaydı. O günden bugüne gülüşü bile değişmişti ya da bana öyle geliyordu. Umarım iyi olmasında benim de katkım vardı çünkü onu gülerken ve mutlu görmek beni daha da sevindiriyordu.
Telefonumu çıkarıp Umut'a günaydın mesajı attım. Aslında bir ara Aslı'ya da zaman ayırmam gerekiyordu. Epeydir görüşememiştik ve ben arkadaşımı artık çok özlemiştim. Eve doğru yürümeye başladım. Bu sefer adımlarım daha ağırdı. Güzel havayı İçime çeke çeke sonunda eve vardım. Bahçe kapısına yaklaştım ki abimin evden çıktığını gördüm. Hızlı bir şekilde kendimi duvarın arkasına attım. Demek sabahın bir köründe uykusundan ödün verecek kadar önemli bir işi vardı. Hadi bakalım Onur bey bu kadar sır yeter!
Arabayla gitmediğine göre yakın bi yere gidiyordu. Elleri ceplerinde aceleci adımlarla yürürken telefonumu sessize aldım ve peşine takıldım. Her sabah spora gitmediği kesindi. Acaba ne görsem şaşırırdım?
Sevgili?
Sanmıyorum. Abim bana hep içine kapanık biri gibi gelmişti ki bence öyleydi. Kolay kolay sevgili yapmazdı.
Sonunda yürümeyi bıraktığında etrafta arkasına geçebileceğim bir şey aradım ama yoktu. Aramızda üç metrelik bir kaldırım vardı. Umarım arkasına dönmezdi.
Karşıya geçti ve eliyle apartmanın ziline bastı. Kaşlarımı çattım ve başımı yavaşça yukarı kaldırdım. İki katlı binanın üst katındaki pencerede beyaz bir tabela asılıydı.
ÖZEL DERS KURSU: MATEMATİK /TÜRKÇE
Sıcak duvara dokundum. Hafifçe esen rüzgar dudaklarımı kuruttu. Islatma gereği duymadan abimin açılan kapıdan içeri girişini izledim. Abim resmen özel ders alıyordu.
Okumak için...
Kaldığı yerden devam etmek için...
Telefonum çalınca apartmana sırtımı döndüm ve şaşkınlığım hala üstümdeyken ekrana baktım. Umut arıyordu.
Son kez arkama baktım. Sevgili ihtimali bile daha yakındı. Ama okumak için çabalama ihtimali aklıma gelmedi.
"Efendim?"
"Nerdesin güzelim?"
Güzelim.
Eve doğru yürümeye başladım. "Yürüyordum. Dönüyorum şimdi. Sen napıyosun?"
"Hazırlandım ben ne zaman çıkayım?"
"Ben duş falan alayım. Bir saate çıkarız."
"Olur." dedi ve merakla ekledi. "Nasılsın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HALASKAR
Teen Fiction"Bana bir iyilik yap." Bu cümle, iki kişinin umudu oldu. 23.08.2019 ♂️ 28.02.2021 © Hikayenin tüm hakları saklıdır. ©