WGM?! WTF?!

436 27 14
                                    

Şimdi sizin için hayatımda hiç yapmayacağım birşeyi yaptım ve açıp WGM izledim. Değerimi bilin.

Ve bölümde gerçekten yorum görmek istiyorum lütfen beni kırmayın sizin en fazla 5 dakikada okuduğunuz şeyi yazabilmek için ben kaç gün kafa patlatıyorum yazıyorum siliyorum. Hatta "asla izlemem" dediğim WGM'yi bile izliyorum siz bir saniyenizi alacak bir vote tuşuna bile basmıyorsunuz. Lütfen hiç değilse bu bölüme bir yorum yapın.

Yanlış anlamayın ben her şeyden önce bu hikayeyi "kişisel doyum" için yazıyorum. Bu fanfiction'u kimse okumasa bile kendim için yazarım ama bir önceki bölüm görülme sayısı 79-89 arası olunca ben de istemsiz olarak biraz daha fazla yorum görmek istiyorum. Madem okuyorsunuz lütfen bunu belli edin. Hayalet okuyucu olmayın yorum merak etmeyin yapanları ısırmıyorum :D

WGM?! WTF?!

T.O.P

Bir kaç dakika sonra Bom'un ağlaması kesildi. Bana baktı ve "Be--" demesine izin vermeden "Biliyorum... her şeyi biliyorum" deyip saçlarını okşamaya başladım.

"Biliyorum ben her şeyi biliyorum. Bana açıklama yapmak zorunda değilsin. Şimdi sadece yat ve dinlen tamam mı?" dediğimde beceriksizce gülümsedi ve başını tamam anlamında salladı.

Yataktan kalktığımda "Nereye?" diye sorunca "Doktorları çağırıp geliyorum" dedim ve yanından ayrıldım. Bom'a bakan doktoru bulup haber verdim.

Doktor odaya girdi bende kapıda bekledim. Bir kaç dakika sonra doktor odadan çıktığında "Nasıl?" diye sorduğumda "Fiziksel olarak iyi ama psikolojik olarak çökmüş durumda" dedi.

"Onun için bir psikolog arkadaşımı ayarlayacağım lütfen sesanslarını atlamayın. Gerçekten çok kötü bir durumda zaten yaşadıkları malumken bir de üstüne her ne yaşadıysa bayağı bir sarsılmış" diye ekledi ve uzun koridor boyunca ilerledi.

Derin bir nefes aldım ve hastahane kokusunun ciğerlerime dolmasına izin vererek zihnimi toparlamaya çalıştım. Bir kaç dakika sonra toparlandığıma kanaat edip odaya girdim.

Bom'a gülümseyip "Nasıl geçti Bom?" diye sorduğumda zoraki bir gülümsemeyle başını salladı. "Ne zaman çıkabilirim? Burası gerçekten beni sıkıyor. Boğuluyorum. Burada kalırsam daha çok hasta olacakmışım gibi hissediyorum" dedi.

Kısaca başımı sallayıp odadan çıktım ve çıkış işlemleri için resepsiyona doğru ilerledim. Kısa sürede işlemleri halletim ve Bom'un odasına döndüm. Geldiğimde çoktan üzerini giyinmişti. Otoparka inip arabaya bindik.

Araba da ikimizde sessizdik. Zaten ben fazla konuşan bir tip değildim ve Bom'da bu gün halsizdi. Yol boyunca kafasını cama yasladı. Bom'u yurda bıraktıktan sonra ben de evime döndüm. Son zamanlarda çok şey yaşamıştık ve artık vucüdum bunu kaldıramayacağına dair sinyaller veriyordu.

Bom

Seung-Hyun beni yurda bıraktıktan sonra kendi evine doğru gitti. Zili çalmamla kapımın açılması bir oldu. Kızlar hemen üzerime atladılar. "K-Kızlar n.. n nefes" derken kollarını biraz gevşettiler.

Kollarımı çıkarıp onlara sarıldım hepsi hepbir ağızdan "Seni çok özledik Bommie!" diye bağırıyorlardı. Ben fazla bitkindim ama yinede "Bende sizi çok çok çok özledim" diye bağırdım. Kızlar ayrıldıktan sonra "Kızlar ben çok yorgunum yatsam olur mu?" dediğim da hepsi anlayışla gülümsedi.

Kızlarla odaya girdik. Ben çok yorgun olduğumdan kızlar giyinmeme yardım ettiler ve yatağa yatırıp üzerime örtüp anlımı öptükten sonra ışığı kapatıp sessizce odadan çıktılar. Onlara sahip olduğum için çok şanslıyım. Onlar gibi bir aileye sahip olduğum için çok şanslıyım. Bu düşünceyle uykuya daldım.

You're My Melody (Düzenlecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin